İnsanın hastalığıyla alay edilir mi?

A -
A +
Feridun Ağabey annem üç seneden beri Alzheimer hastası.. Bu hastalığı bilenler zorluğunu da bilirler. Yaşlı kadıncağız hastalığın ektisiyle bazı olayları hatırlamamakta, bazılarını ise sürekli sayıklamakta ve olmayan hayalinde kurguladığı şeyleri olmuş gibi anlatmaktadır. Yaşlı annem eve bir misafir geldiğinde bayram olduğu için geldiğini zannetmektedir bazen. Yıllar önce vefat etmiş annesini yaşıyor olarak bilmekte ve ondan söz etmektedir. En yakınındaki evladını bazen “sen kimsin?” diye tanımamaktadır... Bunların hepsi kabulümüzdür. Hastalıktır. Ama çevremizdeki bulunan yakın akrabalarımızın bu hastalık sebebiyle annemin anormal halleriyle alay etmeye kalkışmaları beni kahrediyor. Bayram zannettiği durumu alaya alıp “bayramın mübarek olsun” diye alay etmeleri, “baban nerede?” gibi onun saçmalayacağı konulara getirip sonra da gülüyorlar. Bu insanlarda akrabaya saygı kalmamış, büyüğe saygı almamış; hastalığa anlayış yok. Bu nasıl insanlık böyle? İnsanın hastalığıyla alay edilir mi? Herkesin hatta ileride kendi başına bile gelebilecek bir hâl ile nasıl bu derece alay edebiliyorlar? Çok üzülüyorum ve bir evlat olarak onlara ne diyeceğimi bilemiyorum. Annem sağlıklı olsaydı hakkını helal eder miydi? Onunla helalleşebilecekler mi acaba?            Rumuz: “Kırgınım”-Ankara     Evime bir kez bile gelinmedi   Feridun Ağabey, ben bir vatandaşım ve olaya vatandaş gözüyle bakacağım. Bazı hekimler “Ne çektiğimizi biz biliyoruz?” diyorlar. Haklılar. Ama biz derdimizi yazarken dürüst, işinin ve yemininin farkında olanları tenzih ederiz, dedik. Aile hekiminin muayene edeceği durum vardır, edemeyeceği durum vardır. Örneğin bir aile hekimi kendisine verilen yetki ile kullandığı programlarla benim hangi hastalıkları, hangi tedavileri, nerede, ne zaman muayene olduğumu, raporlarımı, tahlillerimi, ameliyatlarımı görebilir. Ama bazıları buna bilgisayardan bakabilecekken “neyin var?” demektedir. Sistemi kullanmasını bilmeyen meslektaşının tembelliği hastaya fatura edilmemelidir. Aile hekimi olup da yıllarca gördüğü kişiyi her defasında ilk kez görüyormuş gibi bakan hekimler var. “Aile hekimi aileden sayılır” düşüncesini hâlen taşımak önemlidir. Yıllardır kayıtlı olduğum aile hekimim bir gün bile "Aile Hekimi Uygulama Yönetmeliği"nin  4. Maddesinin C fıkrasınca evime gelmesi gerekirken gelmemiştir. Açık kalp ameliyatı olduğum ve 3 ay evimden dışarı çıkmadığım zaman içerisinde yazılması gereken ilacı yazmadığı gibi merak edip ziyaret etmediğini söylersem suçlu mu olurum? Ayrıca MEDULA sisteminde benim e-Devletten, eczacının kendi sisteminden gördüğü raporları "görmüyorum, böyle bir rapor yok" diyerek ilaç yazmaktan imtina ettiğini biliyor musunuz?”             Erol Kara     Kime inanacağımı bilemiyorum?   "Feridun Ağabey daha önce de size bir daire meselesini yazmıştım. Siz de bana çok erken cevap vermiştiniz teşekkür ederim, Allah razı olsun... Ben bu meseleyi bir avukatla görüştüm. Avukat bana evin konumu bakımından iyi bir yerde olduğunu, istediği 15.000TL’yi verip tapuyu almamızı söyledi. Yalnız o 15.000 TL’yi yatırırken 'Kanuni haklarım saklıdır' diye beyan edersem daha sonra mahkemeye verip o parayı geri alabilir olduğumu ve yapılan sözleşme geçerliliğini koruyacağını söylemişti. Ayrıca ödemediği 8 aylık kira olan 1.100 liranın da mahkeme kararıyla alınacağını söyledi, ama tapu alındıktan sonra. Benim sorum şu: Bunu mahkeme kararıyla başarabilir miyim? Ya da nasıl bir yol izlemem gerekiyor? Herkesin farklı bir görüşü var. Neye inanacağımı bilemiyorum. Yardımcı olursanız çok sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim” diyen Zehra Hanım ne kadar çok insana sorarsanız o kadar çok cevap alırsınız ve kafanız elbette karışır. Danıştığınız avukat ile görüşerek onun düşüncelerine ve yönlendirmelerine göre hareket etmeniz en sağlıklı yol olur diye düşünüyoruz...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.