Bana öyle bir il başkanı bulun ki, polisin…

Atatürk mezardan kalkıp gelse, CHP Kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıksa kesinlikle kaybeder..

Hayır hiç de abartmıyoruz..

Kemal Bey CHP’yi öyle bir dönüştürdü ki 100 seçim de kaybetse onu koltuktan kimse indiremez..

Bir istisna dışında:

Ama bu da yetmedi..

Şimdi tüzüğü değiştirtmeye çalışıyor..

Milletvekilleri ön seçim yerine merkez yoklaması ile belirlenecek..

Yani kendisi tek seçici olacak..

O parti uçtu gitti..

Marjinal örgütlerle sıkı iş birliği yapan ama yapmıyormuş gibi davranan;

HDP ile etle tırnak gibi olan ama sorulduğunda “Amanın HDP de kimmiş..” diyen bir parti..

2018 “Maskelerin düştüğü” bir yıl olacak..

Az kaldı..

 

 

Birazdan haklılığımızı daha iyi anlayacaksınız..

Malum CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu’nun desteğiyle koltuğa oturdu..

Şimdilerde PKK ve DHKP-C ilişkisi nedeniyle hakkında soruşturma devam ediyor..

Kemal Kılıçdaroğlu kongre öncesi adaylar hakkında detaylı bilgi topladı..

Onları tanımaya çalıştı.. Sorular sordu, görüşler aldı..

Bazı ilçe başkanları ile değerlendirmeler yaptı..

Ama sonunda hiçbirini beğenmedi..

Bazı ilçe başkanlarıyla dar kapsamlı bir toplantıda ise aynen şu cümleyi kullandı:

Evet şok şok şok!..

Pardon da..

Sen il başkanı mı yoksa terör örgütü elemanı mı arıyorsun?

 

 

Ta Gezi’den beri CHP’nin gözü hep sokakta..

Sahayı nasıl hareketlendiririm arzusu dinmek bilmedi..

En son 'Adalet' yürüyüşünü hatırlayın..

“Hadi sokağa” çağrıları dün gibi hatırımızda..

Niye bir partinin genel başkanı İstanbul’a böyle birini il başkanı seçtirir?

Cevabını hepimiz çok iyi biliyoruz..

2019 yolunda yine “sokağı kaşıyacak” da ondan..

Gerçekten çok yazık..

CHP’nin geldiği yere bakın..

Ne 6 ok kaldı,

Ne de CHP değerleri..

Kemal Bey hepsinin üzerinden buldozer gibi geçti..

 

 

Pazartesi sabahı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gazete, televizyon ve ajansların Ankara Temsilcileri ile bir araya geldi..

‘Geldi’ derken hepsi ile değil..

Bazıları o toplantıda yoktu..

Türkiye gazetesi, İHA ve TGRT davet edilmedi..

Sabah, A Haber, Kanal 7, Yeni Şafak, TV NET, Yeni Akit, Akşam ve Milat da çağrılmadı..

Hani ‘demokrasi cephesi’ filan diyordunuz Kemal Bey..

Basın özgürlüğünden dem vuruyordunuz..

Özgürlükler diye bas bas bağırıyor, yürüyordunuz..

Ne oldu?

Bu ‘yaldızlı lafları’ bazı Amerikalılar da dilinden düşürmüyor..

Ama iş icraata gelince fos, sıfır..

Aynı sizin gibi..

Bir de “dar kapsamlı bir davet” filan dedirtmişsiniz kahvaltıda..

Niye, korktunuz mu?

Açık açık doğruları söyletseydiniz..

“Basın özgürlüğü dedim ama yalandan” deseydiniz!

Biz o kahvaltıda olmadığımız için bir şey kaybetmedik Kemal Bey..

Ama ya siz?

 

 

‘Kategorize ettiğiniz’ medya temsilcilerine değerlendirmelerinizi defalarca okudum..

Hiç mi sizin doğru dürüst danışmanınız yok..

Cumhuriyetle yaşıt CHP’nin dış politikası nasıl olmaz?

Liseli arkadaşlarımı tenzih ederim..

Onlar bile “Orta Doğu fotoğrafını” sizden daha iyi okuyor, değerlendiriyor..

Atatürk’ün partisi kimlerin elinde oyuncak oldu bakar mısınız?..