Millî güvenliği ihlal etmek

A -
A +
Sözcü gazetesiyle ilgili tartışmalar devam ediyor. 16 Aralık 2013’te Sözcü “AKP’nin gönderdiği silahlar belgelendi” ismiyle bir haber yayınladı. Medyada bazı arkadaşlar Sözcü’nün bu başlığı FETÖ istediği için attığını söylediler. Daha önce çok söyledim, yazdım. Herkes Türkiye’nin dış politikasını eleştirebilir ama Türkiye bir yere atom bombası bile gönderse bunun haberi yapılamaz. Suçtur bu. 
Suriye’ye gönderilen her neyse bu ifşa edilemez. Sözcü’nün yaptığı haber millî güvenlik açısından suç ama bu haberi yapan Hürriyet’ten Tolga Tanış. Ne zaman yapmış? 15 Aralık 2013'te. Yazının başlığı “Suriye’ye Silahın Belgesi”. Yazının bir bölümü aynen şöyle:
“Gümrükçü reddetse de BM kayıtları son derece sarih… Buna göre haziran ayında Türkiye’den Suriye’ye 9303 kodlu silah cinsinden 3.6 ton yollanmış. Temmuzda silah sevkiyatının ağırlığı 4.4 tona çıkıyor. Guta’da yaklaşık 1000 kişinin öldüğü tahmin edilen 21 Ağustos kimyasal silah saldırısının olduğu ay, silah sevkiyatı 10 ton. Herkesin savaş beklediği eylül ayındaysa Suriye’ye giden silah miktarı 29 tona fırlıyor.”
Yazısının sonlarına doğru da, “Türkiye’nin Suriye’ye gizlice geçirilen silahları bir de gümrüğüne eklemesini beklemiyorum ama... Allah aşkına nedir bu skandal!” cümlesini ekliyor. 
Tolga Tanış bu haberlerine devam etti ve Hürriyet’ten kovulmadan önce "DEAŞ’a patlayıcıları MİT verdi" diye bile yazdı. Yani Türk devleti teröre yardım etti dedi. Bu ve benzer yazıların, haberlerin hepsi suç. Çünkü millî güvenlik ihlalidir bu. Devletin kozmik sırlarını dünyaya duyurmaktır. Yatak odasını faş etmektir...
Sözcü’ye bu başlıktan dava açılıyorsa esas bu haberi yapan ne olacak peki? Ayrıca Tolga Tanış’ın bu haberini ertesi gün yayınlayan başka gazeteler de oldu. Aydınlık, Posta, Hürriyet Daily News ve Yurt gazetesi. Neden sadece Sözcü’ye dava açılıyor da, diğerleri es geçiliyor? Ya hepsine açılmalı ya da hiçbirine açılmamalı. Gerçek adalet böyle sağlanır. Tolga Tanış’ın haberi bütün demokrasilerde suç sayılır ve dava açılır. Amerika, İngiltere ve diğer demokrasilerde bu konuda çok örnek vardır. Julian Assange ve News of the World gazetesi buna örnektir. Bunları çoğu kez ifade ettim. 
Bizdeki sorun neyin haber neyin millî güvenliği ihlal olduğunun bilinmemesi. O dönem medya AK Parti ve Erdoğan’ı devirmek için bu haberlere itibar etmişti. Tolga Tanış FETÖ’cü değil ama Amerika’da kullandığı kaynaklar hep Türkiye aleyhtarıydı. Hatta yazdığı “Potus ve Beyefendi” kitabında yine ülkemizi kötülemeye devam etti. Ona çoktan dur denmeliydi ama bu yapılmadı. Türkiye’de PKK ve FETÖ konusunda medya ve akademisyenlerin bir kısmı iyi sınav vermedi. PKK “iyi çocuklar kulübü” gibi, FETÖ “muhalefetmiş” gibi sunuldu. 
Eğer medyaya FETÖ konusunda dava açılacaksa bu "17-25 Aralık dosyası, MİT Tırları Davası, Suriye tapesi"nden açılmalı. Ve bunları haber yapıp, devlete ve millete operasyon çekenleri kapsamalı. Birilerine dava açıp birilerine dokunmamak adalete sığmaz. Herkese eşit davranılırsa adalet sağlanır. 
Eğer o süreçte Erdoğan ve AK Parti, FETÖ yargı darbesiyle devrilseydi, bu haberleri yapanlar “oh, iyi olmuş” diyeceklerdi. “Hak etmişlerdi” tezini savunacaktı. Haksızsam haksızsın deyin... 
 
 
Yüksel Kocaman’ın açıklaması
 
Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman, Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nin aldığı bir kararı eleştirdi. Dünkü gazetelerde bu vardı. Ama birileri Sayın Kocaman’ı yemek için onun “milat 17-25 Aralık öncesiydi” dediğini ima ederek algı yapmaya çalışıyor. Başta da Cumhuriyet gazetesi. 
Yüksel Kocaman, FETÖ’yle en çok mücadele eden isim. Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcılığı’dan beri ben buna şahidim. İnanılmaz bir mücadele verdi Başsavcımız. Kimse böyle basit algılar yapmasın. Yüksel Kocaman’ı kimseye yedirtmeyiz.
Yüksel Kocaman’ın ne dediği gayet açık:
Örgüt yönetici ve mahrem imamlarına bakılırken 17-25 Aralık öncesi de değerlendirilir. Yoksa sıradan kişiler için milat tabii ki 17-25 Aralık’tır. Ama mesela Ekrem Dumanlı, Şerif Ali Tekalan gibi isimler için 17-25 Aralık öncesi, sonrası yoktur. Doğru olan da budur.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.