Ekonomi rakamlarında bile algı yapıyorlar

Ekonomide Eylül-Ekim-Kasım ayına ait rakamlar müthiş geldi. Yüzde 11'lik büyüme dünyanın her yerinde büyük bir rakamdır. Ama bu rakamları bile küçümseyenler var. Dün bakıyorum hâlâ "hormonlu büyüme", "sayılar gerçekçi değil" diyenler var. Çin'den bile hızlı büyümüş Türkiye. Buna rağmen ülkelerinin büyümesinden hâlâ rahatsız olanlar var.   

Türkiye son 5 yıldır ağır saldırı altında. Bir yandan FETÖ, diğer yandan PKK ve bunlara hamilik edenler Türkiye batsın diye uğraştı. Türkiye'de özgürlük yok diye yabancı yatırımcı gelmesin, yatırımları olanlar ülkeden gitsin diye uğraştılar. 2013'de Gezi olayları olmadan önce faizler yüzde 4.6'ydı. Gezi kışkırtmasıyla faizler bir anda yüzde 11 oldu. Dövizler yükseldi. Ülkedeki yabancı yatırımcıların bir kısmı kaçtı. Sonra 17-25 Aralık, PKK terör örgütü ve 15 Temmuz'la ülkeyi bitirmek için her yolu denediler.

Çok şükür başaramadılar. Bütün bunlara rağmen ülke her sene büyüdü. En son Reza Zarrab olayına bel bağladılar. Oradan Halkbank'a ve bankalarımıza saldırdılar. Tek dertleri var. Ekonomi batsın. Zaten Reza Zarrab olayı başladığında FETÖ'cüler öyle mutluydu ki, ABD Türkiye'ye ağzının payını verecek diye umuyorlardı. Hevesleri kursaklarında kaldı. İlk günkü mutlulukları şu anda yok.

FETÖ'cüler tam hain. Bir de içeride onlarla iş tutan hainler var. Ülkelerinden nefret eden, iktidardaki AK Parti'yi demokratik yolla yenemeyenler FETÖ'cülere, Reza Zarrab olayına bel bağlıyorlar. İstiyorlar ki, ABD bizim bankalarımıza ceza kessin, ülke batsın. Ne yaparsınız yapın kazanamayacaksınız. Türkiye el birliğiyle bütün düşmanlarını bertaraf edecektir. 

Bakın asla moral vermek için değil, gerçeği söylüyorum. Bu saldırılar gayet normal. Güçlü olana saldırırlar. İvme kazanana saldırırlar... Türkiye'nin büyümesi ve dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olması hayal değil. Bu, 2023'te de olabilir 2030'da da. Türkiye'nin gerçek yerine gelmesi ötelenebilir ama geciktirilemez. O yüzden saldırıları normal görmek gerekir. Kimse Trinidad Tobago'ya saldıramaz. 

YPG'ye 4000 tır silah verenler, PKK'ya kucak açanlar, FETÖ'cüleri yurt dışında himaye edenler, DEAŞ'ın ipini tutanlar hep aynı. Türkiye askerî alanda güçlendikçe, saldırıları savuşturdukça, ekonomisi sağlamlaştıkça hepsi pes edecek. Zaten belli bir süreden sonra bu hainlerin iplerini tutanlar da pes edecektir. Asla ama asla moral bozmaya gerek yok. 

Zaten CHP'lilerin akıl dışı yorumları, gerçeklikten kopuk işleri ve medyaya yönelik yargı urgan imaları her şeyin göstergesi. Sahte belgeler, medet umulan Zarrab olayı muhalefetin umutlarını yitirdiğini anlatmaya yetiyor. Uluslararası kuruluşlar bile Türkiye'nin büyüme rakamlarını yükseltti. 

Ama dost uyur, düşman uyumaz. Hep tetikte olmalıyız. Yeni tekniklerle Türkiye'yi zayıflatmaya devam edeceklerdir. Ama avuçlarını yalayacaklar.