Provokasyonlar tutmayınca
19 Ocak 2018 02:00
O kadar çok yalan aynı anda söyleniyor ki, hangi birini düzelteceksin. Öyle provokatif ve kışkırtıcı açıklamalar yapıyorlar ki, sanırsınız ülke elden gitti. Üstelik bunları belli bir plan dâhilinde dile getiriyorlar. Ancak yalanları tutmayınca da hiçbir şey olmamış gibi, yüzleri dahi kızarmadan yeni yalanlara başvuruyorlar.
Önce PKK'nın siyasi kanadı HDP'nin iki vekili devreye girdi. Garo Paylan ve Filiz Kerestecioğlu AK Parti'nin yurt dışında suikast işleyeceğini öne sürdü. PKK'lılara yönelik suikast olacak ve bunları MİT yapacak dediler. Baştan aşağı kurgu olduğu belli olan eski Amedspor'lu bir futbolcunun arabasına bir kurşun isabet etti.
Belli ki Almanya'daki PKK'lılar bunu baştan kurgulamışlardı. 140 km hızla giden arabaya güya kurşun atılmıştı. Daha birinci dakikada o PKK'lı "MİT yaptı" dedi. Yalanı o kadar barizdi ki, Alman polisi bile inanmadı. Ama yabancı medya dâhil Türkiye düşmanı bütün odaklar bu yalanlara sarıldılar. İstedikleri olmadı. Şimdi başta Paylan ve Kerestecioğlu olmak üzere ülkeyi karıştırmaya yönelik bu eylemde parmağı olan herkes yargı önünde hesap vermeli.
Bir diğer provokasyon İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'den geldi. Konya ve Tokat'ta hükûmetin bilgisi dâhilinde bazı kişilere silahlı eğitim verildiğini iddia etti. Ümit Özdağ daha da ileri gitti ve başka yerlerde de benzer kampların olduğunu ve bunların yerlerini gösterebileceğini söyledi. Tabii bu açıklamalar gelir gelmez hemen aynı medya organları ve Türkiye düşmanları devreye girdi. AK Parti'nin milis güç kurduğunu söylemeye başladılar. HDP'lilerin yalanlarıyla Akşener'in yalanı eş zamanlı olarak piyasaya sürüldü.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı Süleyman Soylu hemen inceleme başlatılması talimatını verdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı iki gün önce Meral Akşener'in bu konuyla ilgili ifadesine başvurdu. Akşener şöyle demiş:
"Ben eski İçişleri Bakanı olduğum için zaman zaman devlet içerisinde görevli bürokratlar ve sivil kesimden bazı insanlar önemli gördükleri konuları benimle, iktidarda tanıdığım insanlara iletmek üzere paylaşırlar. Kamuda çalıştığı için ismini açıklayamayacağım birisi Tokat kırsalında sivil şahıslara silahlı eğitim verildiği iddiasıyla bana fotoğraflar gösterdi. Video kaydı yoktu. O fotoğrafların Tokat kırsalında sivillere silahlı eğitim verilen kamplara ait olduğunu belirtmişti. Fotoğrafları bana bırakmadan kendisi geri götürdü. Tokat ve Konya illerinde nerede, kimler tarafından ve kimlere silahlı eğitim verildiği konusunda somut bilgiye sahip değilim.”
Bak bak. Elinde video ya da somut bilgi yokmuş. Bakanlık yaptığı günlerden beri birileri gelip böyle şeyler söylermiş. Meral Hanım, böyle bir konuda sadece duyuma dayalı açıklama yapılır mı? Bunun infiale yol açacağını düşünemediniz mi? Meral Hanım açıklamasını şöyle bitirmiş:
“Ben de gazetedeki mülakatım sırasında konunun kamuoyuna mal olması için duyumları paylaştım. Hükûmete ‘Böyle bir konu var mı, yok mu?’ diye bir soru sordum. Çok da faydası oldu. Bu haberden sonra İçişleri Bakanlığı HÖH (Halk Özel Harekât Derneği) ve benzeri yapılanmalar hakkında inceleme ve soruşturma başlattı.”
Duyumu hükûmete sormuş. Var mı böyle numara? Hem dedikoduyu al, bunu genele yay. Ondan sonra da hükûmet açıklama yapsın de. Bu tür açıklamaların hepsi darbe ortamı oluşturmak için yapılan manipülatif haberlerdir. 27 Mayıs benzeri ortamı oluşturmak için uydurulan ve "iyi saatte olsunlar"ı kışkırtan cümlelerdir. "Gençleri kıyma makinelerinde kestiler" tarzı yalanlardır.
Meral Hanım'ın partisi beklenen çıkışı yapamadı. Güvenilir anketlerde parti yerlerde sürünüyor. Ufukta ışık da yok. Afrin konusunda bile uzlaşma yok. O zaman kışkırtıcı cümleler ediyorlar. Böylece ülke karışsın, belki dikkatler partiye çevrilir.
İşte bu provokasyonlardan dolayı zerre şansınız yok Meral Hanım. Sürekli olumsuzluk pompalayarak, yalana başvurarak, dedikoduları gerçek diye yazarak sonuç alınamaz. Halk böylelerine, FETÖ argümanlarını ileri sürenlere itibar etmez. Etseydi CHP şimdiye kadar iktidar olurdu.
Şunun şurasında yerel seçimlere 1 yıl, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlere 21 ay var. Halkın kime itibar ettiği görülecektir. Ama muhalefet zaten umudu olmadığı, sonuçları gördüğü için böyle davranıyor. 2019'da PKK'lılar, FETÖ'cüler, hainlerin hepsi millet tarafından sandığa gömülecektir. Kimsenin şüphesi olmasın.