Maç biter Aslan bitmez!

'Tudor’un etkisi her geçen hafta artıyor. Yüksek tempolu G.Saray doğru yolda'

Galatasaray artık iyiden iyiye Igor Tudor takımı oldu.  Yeni teknik adamlar göreve geldikleri takımlara her zaman kısa süreli bir ivme kazandırırlar. Ancak Hırvat teknik adamınki bu durumun çok ötesinde. Onunki bir “dokunuş” değil “silkeleme”.
İşe temelden başlayan ve takımının her maçta en az 120 kilometre koşmasını isteyen Tudor, fizik kondisyon konusunda oyuncularının adeta canına okuyor. Bunu başarabilen ayakta kalıyor, ayak uyduramayanlar da sakatlanıyor. Onca sakatlığın sebebi de zaten bu.
Bir başka deyişle, Tudor aylardır yatan oyuncuların foyasını ortaya çıkardı.
***
Hırvat teknik adamın kafasının bir kenarında “Şampiyonlar Ligi bileti” mutlaka duruyordur ancak bu durumun çok da umurunda olduğunu sanmıyorum. Onun gerçek düşüncesi yüksek tempoyla oynayan ve rakibi fizik olarak bitiren bir takıma sahip olmak. Buna sahip olduğunda başarı zaten gelecektir.
Selçuk’un harika frikik golü olmasa Tolga’nın bilinçsizce yaptırdığı penaltı sonrası Galatasaray Arena’dan 2 puan bırakacaktı. 3 puandan daha önemlisi ise Galatasaray sahada oldukça olumlu işler yaptı. En önemlisi de kaybedilen her top sonrası takım halinde rakibe yapılan baskıydı.
Eğer Riekerink dün TT Arena tribünlerine gelse, “Benim zamanımda neden böyle değildiniz” diyerek eski talebelerine sitem ederdi. Bir diğer dikkat çekici konu da şuydu. Elinde kalan son 3 stoperle 3’lü oynayan Tudor, 20. dakikada Hakan Balta’nın sakatlanması sonrası, Carole’ü de bu bölgeye çekerek “3’lü savunmadan vazgeçmeyeceğim” diyerek net bir mesaj verdi.
***
Fırat Aydınus dün akşam 3 defa penaltı noktasına gitti. Üçünde de yüzde yüz haklıydı. Sezon başından beri o kadar kötü hakem performansları izledik ki, Fırat Aydınus’un dün geceki yönetimi “kusursuz” göründü.

MAÇIN ADAMI: Selçuk İnan
Son dakikadaki frikik golüyle hem 3 puanı kurtardı, hem de Tolga’yı...