Kaybeden Fener oldu

Derbi, Galatasaray için puan farkını 9’a yükselterek şampiyonluk hedefi için dev bir adım atma; Fenerbahçe adına ise farkı 3’e indirerek, yarışta yeniden iddialı konuma gelme fırsatıydı.
Ama ne var ki Türk futbolunun iki asırlık çınarı, “Aman neme lazım, ya gol yersem” düşüncesiyle savunmayı ön planda tutunca, ilk 45 dakikalık bölümde dağ fare doğurdu.
Beraberliğe razı bir görüntü veren Galatasaray, orta alanda kaptığı topları hızlı bir şekilde kanat oyuncularıyla buluşturarak gol hedefledi. Kazanmaya mecbur olan Fenerbahçe ise Mehmet Topal-Josef de Souza ikilisiyle rakibinin pas trafiğini engellerken, iki bekinin öne çıkmasıyla kanat organizasyonlarıyla gol bulmaya çalıştı. Ancak sadece bir santrfor partneri olabilecek Soldado’yla bu tip bir organizasyonla gol bulması zaten pek mümkün değildi.
Hakem Bülent Yıldırım ise herhalde normal derbilerin aksine kırmızısız ve penaltısız bir derbi istedi ki, ilk yarıdaki sert faulleri ikazla geçiştirdi. Serdar Aziz’in, Skrtel’i indirdiği pozisyonunda penaltıyı çalmazken; Fernando’nun vatandaşı Giuliano’ya yaptığı faulde de kırmızıyı çıkarmadı.
Devreyle birlikte kazanmak zorunda olan Fenerbahçe’de Aykut Kocaman, oyun anlayışıyla pek bağdaşmayan oldukça cesur hamleler yaptı. Alper’den sonra Fernandao’yu da oyuna alarak, kısa da olsa çift forvetle Galatasaray kalesine yüklendi. Ancak bu yarıda Muslera üç net pozisyonda kalesinde gole izin vermeyerek, takımını ayakta tuttu.
19 yıldır Kadıköy’de kazanamayan Galatasaray, son dakikalarda bu şanssızlığını kırmaya çok yaklaşsa da, maçın diğer kalecisi Volkan Demirel buna izin vermedi.
Sonuç olarak sadece kalecilerin ön plana çıkabildiği derbi golsüz bitti. Puan farkını 6’da tutan Galatasaray pek bir şey kaybetmedi. Fenerbahçe ise yenilmeme serisini 20 yıla çıkarsa da, asıl kaybeden oldu ve şampiyonluktan çok uzaklaştı.

MAÇIN ADAMI: Muslera & Volkan