FETÖ’cü askerlere son uyarı; Devlet PİN’inize girecek!(*)

A -
A +

İsmet Özel’in o çok sevilen “Karlı bir gece vakti bir dostu uyandırmak” başlıklı şiirindeki dizeyle başlayalım:

“Bakın yaklaşıyor, yaklaşmakta olan”

Ya da Şair Ahmed Kemal’in “Nuh’un Öğretisi” adlı şiirindeki gibi:

“Geliyor gelecek olan”

Yüzbaşı Burak Akın’ı okudunuz. 15 Temmuz darbe girişimi sırasındaki “kahramanlığıyla” ödüllendirilmiş bir subay. Geçen hafta gündeme bomba gibi düştü. Ağlayarak “Ben de FETÖ’cüyüm” dedi ve teslim oldu. İtiraflarda bulunarak epey bilgi ve isim verdi, sonra da kontrollü olarak serbest bırakıldı.

Anlaşıldı ki kendisinden sorumlu örgüt imamının yakalandığını öğrenince geceleri “Ha geldiler, ha gelecekler” korkusuyla uyuyamaz hâle gelmiş. Günlerce ecel terleri dökmüş ve sonunda sinirleri iflas edince gidip teslim olmuş. Burak Akın’da ByLock yok. Yani üst düzey bazı örgüt mensupları gibi korunmaya alınmış.

Dün de Kara ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nda görevli 3'ü yarbay, biri binbaşı olmak üzere 4 muvazzaf subay polise teslim oldu ve itirafçı olarak pişmanlıktan yararlanmak istediklerini ilettiler.

Bu gelişmeler de gösteriyor ki FETÖ’nün yakalanan mahrem imamları ve hususileri itirafçı olunca örgütün TSK içindeki kripto yapılanması giderek çözülmekte. Ankesörlü telefon operasyonu bunu kanıtlayan en önemli operasyonlardan biri.

Hatırlarsanız FETÖ’cüler 17-25 Aralık sonrasında medyalarından ve sosyal medya hesapları üzerinden “Titreyin” diye tehditler gönderirlerdi. Bu millet bırakın titremeyi kılını bile kımıldatmadan çıplak elleriyle tanklarının ve silahlarının karşısına dikildi. İhanetlerinin hesabı da şimdi soruluyor.

Oysa şimdi asıl kendilerinin nasıl titrediklerini Burak Akın örneğinden görüyoruz. Örgüt içindeki yazışmalardan sızan bilgilerden onları özetleyen tek bir cümle var:

“Korku dağları bekliyor.”

Buradan BİR KEZ DAHA TSK, yargı, emniyet ve bürokrasi içindeki tüm kripto FETÖ’cülere sesleniyorum.

Tıpkı 21 Nisan 2016 tarihinde “Cemaatçi askerlere son uyarı; tavuk ‘tar’da sayılır” diye seslendiğim gibi. 

Şimdi 15 Temmuz öncesindeki pervasızlığınızdan, fütursuzluğunuzdan eser kalmadı, bunu biliyoruz. Dolayısıyla da TAR’ın üzerine dizilecek denli cesaretiniz ve gücünüz yok. Bunu da biliyoruz. Lâkin uygun bir zamanı kollama adına bu kez PİN’e saklandınız ve sinmiş bekliyorsunuz.

Ama devlet yakında hepinizi o sindiğiniz PİN’de enseleyecek, haberiniz olsun. Hain darbe girişiminizden üç ay önce “Bir maceraya atılmak yerine gidin teslim olun ve devletle iş birliği yapın” diye yazdığımda da aynı şeyleri söylüyordum. İmamlarınız, hususileriniz teker teker çözülüyor ve isimlerinizi veriyor. Bırakın PİN’de titreye titreye saklanmayı, Burak Akın ve dünkü 4 muvazzaf subay gibi teslim olun ve her şeyi itiraf edin.

Devlete sığının PİN’e sığınmak yerine. Örgütten korkmayın.

Evet, işinizi kaybedeceksiniz ama en azından hain, vatanını sattı diye damgalanmayacak, yıllarca hapislerde çürümeyeceksiniz.

Geleceğinizi, çocuklarınızla ve ailenizle geçireceğiniz güzel vakitleri düşünün.

Değmez.

(*) PİN: Anadolu’da kimi yerlerde tavuk kümesi yerine kullanılan bir sözcük. Ümit Akdemir’in dediğine göre Erzurum’da kümeslerin içinde tavukları sindikleri köşeye verilen ad. Biz Samsun’da ilk anlamda kullanırdık ama bu yazıda Ümit’in söylediği Erzurum deyişini tercih ettim.

Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliğine soru: Bu hesap neden kapatıldı?

Bu ülkede hakikaten tuhaf şeyler oluyor.

Yazılarımdan biliyorsunuz. Hâlâ FETÖ içinden bazı kaynaklarımız var. Ümit Akdemir’in, isimlerini bana bile söylemediği bu kaynaklarından aldığı bilgilerin bazılarını sizinle paylaşıyoruz.

Bir de açık hesaplar var. Onlardan biri geçen aylardaki yazılarımda epey söz ettiğim Mekanizeler adlı hesap. FETÖ’yü içeriden patlatan bir FETÖ’cü hesap. Örgütteki tartışmaları ve olan biten tüm pislikleri aktarıyor. FETÖ’nün kodamanları bu hesabı hack’lettirmek istedi ama beceremedi.

Ama ne tuhaf ki Türk yargısı bu işi becerdi. Mekanizeler blog ve Twitter hesabı Ankara 6. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 22 Aralık 2017 tarihinde alınan karara istinaden Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yasaklattırıldı. Artık Türkiye’den görülemiyor.

Peki, kimin işine yarıyor bu?

Kimin işine yaradığı Ekşi Sözlük’teki bir yazarın itirafı ile açık ediliyor zaten. Ofaoğlu müstear isimli Ekşi Sözlük Yazarı bakın ne demiş 16 Eylül tarihinde Mekanizeler hesabı için:

“Cemaati bölemeyen iktidarın, Twitter üzerinden fitne yaymaya çalıştığı amatör troll hesap. Cemaat içinden biriymiş gibi yazıp fitne yayan bu hesabın, cemaatten biri tarafından yazılmadığı, kullanmaya çalıştığı ama beceremediği cemaat jargonundan kendini ele veriyor.”

Ne güzel değil mi? LEGAL VE YASAL Ekşi Sözlük’te FETÖ’cü yazarlar cirit atıyor. Söylemi nasıl ele veriyor onu?

Asıl önemlisi Ekrem Dumanlı’dan Tuncay Opçin’e, Adem Yavuz Arslan’dan Emrullah Uslu’ya dek azılı ve alçak FETÖ’cüler için hiçbir yasal süreç işlemiyor ama FETÖ’nün kirli çamaşırlarını sergileyen hesap engelleniyor.

Tebrik ederim doğrusu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.