Gül, FETÖ’nün deney tavşanıydı ve asıl hedef Akşener’di

A -
A +
Aslında birkaç hamleli bu tiyatroyu planlayan FETÖ ve arkasındaki uluslararası kötülük odaklarıyla onların Türkiye’deki aktörleri olan muhalif liderlerin hakkını teslim etmem lâzım.
Herkes rolünü çok iyi oynadı ama kabul etmeli ki senaryo da bir o kadar mükemmeldi. Merak ettiğim yalnızca tek şey kaldı: Abdullah Gül, isteyerek mi bu tiyatronun içinde yer aldı, yoksa hayatında ilk kez, riski minimuma indirilmiş olsa da Çatı Adayı olma fikrini kabul ederken o da kullanıldı mı? “Muhalefetin Çatı Adayı” turlarının sonuna geldiği ve Gül’ün adının zirve yaptığı sırada hiç “beklenmeyen” bir şey oldu ve Meral Akşener yan çizdi. Oysa en başından itibaren uzlaşmacı görünen, Gül için çekileceğini söyleyen, 15 milletvekili karşılığında seçim garantisi almayı kabul ederek pazarlıkçılığın tadını çıkaran oydu. Gül, 24 Nisan tarihindeki yazımda kesin olarak belirttiğim gibi Çatı Adaylığını kabul etmişti. Çünkü ona Meral Akşener’in çekileceği söylenmişti. Ama çekilmedi. Ardından CHP’den de tepki gelince Saadet Partisi’ne kaldı ki Gül gibi bir “Armut piş ağzıma düş” teorisyeninin bunu kabul etmesi imkânsız olasılıktı. Nitekim aynen ne dediysek onu açıkladı. Yani, AK Parti teşkilatında isminin bir karşılığı olmasa da onu Cumhurbaşkanı yapmış kardeşini Çatı Adayı olarak sırtından hançerlemeyi kabul etmişti.   FETÖ’NÜN SÖYLEDİĞİNE DEĞİL SÖYLEMEDİĞİNE BAKMALIYDIK   Neredeyse yavaş yavaş Abdullah Gül’ün adaylığını pişiren ve alenen “Gül’lü şiirler” okuyarak “Abdullah Gül’ün Cumhurbaşkanı olmasını istiyoruz” mesajları veren FETÖ elebaşının ise aslında MERAL AKŞENER’İN ADAYLIĞINI desteklediğini hiç anlamadık. Bir kez daha FETÖ’nün söylediğine değil, söylemediğine bakmak gerektiğini unuttuk. Dahası bilmem kaçıncı kez FETÖ oyununa gelerek, Gül’ün adaylığını eleştirirken “FETÖ de Gül’ü destekliyor” argümanını kullandık. Oysa FETÖ’nün asıl hedefi Meral Akşener’i öne çıkarıp FETÖ damgasından aklamak, kahramanlaştırmak, “Ne erkek kadınmış kardeşim” dedirtmekti. Çünkü tek güvendikleri isim oydu. FETÖ, kuşkusuz Gül’e de geçmişten bu yana çok yatırım yapmıştı ama bu kez onu DENEY TAVŞANI olarak kullanmayı tercih etmişti.   SEÇENEKLER ARASINDA SUİKAST DA VAR   Fetullah alçağının amacı şuydu: 1-Öncelikle Meral Akşener’in FETÖ’cülerin adayı olduğuna dair yaygın fikri çürütmek. Nitekim İP milletvekilleri daha şimdiden “Hani Meral Akşener ve İP FETÖ’cüydü? Bakın FETÖ’cülerin adayı Gül’ün adaylığı projesini bozdu” diyor.2-Meral Akşener’in aday olması ve arkasına güçlü bir destek alması.3-Eğer ikinci tura kalmayı başarıp 4-5 puan gibi bir oy farkıyla seçimi kaybederse de suikast seçeneğini devreye sokarak yasa gereği Meral Akşener’in Cumhurbaşkanı olmasını sağlamak. Son konuşmasında bunun işaretini de veriyor zaten. Şimdi Meral Abla Gül tiyatrosunun keyfini çıkarıyor. Sağ kolu Koray Aydın tarafından bile “Cemaat Meral Akşener’i destekliyor” diye ifşa edilen Meral Abla’nın böyle bir desteğe kuşkusuz ihtiyacı vardı.   AKŞENER’İN EKİBİ GÜL ÜZERİNDEN FETÖ AKLAMASINA BAŞLADI   Nitekim daha şimdiden Gül’ün “uluslararası odakların ve sermaye çevrelerinin adayı olarak dayatıldığı” fikri ortaya atılıyor. Atan Ümit Özdağ iyi mi? Ne diyor bakın: “Gül bir proje olarak geldi. Bu proje kapsamında Gül’ün paraşütle Erdoğan’a rakip olması için çok boyutlu baskı yapıldı. Hiç tahmin etmediğimiz yerlerden odaklardan kişilerden telkinlere muhatap olduk. Fakat Sayın Akşener çok sert ve kararlı bir şekilde bunun mümkün olmadığını söyledi. Böylelikle Gül projesi doğmadan öldü. Ne diyor Saray, ‘Gül bir FETÖ projesi’. Peki, bu projeyi durduran, ortadan kaldıran kim oldu? Meral Akşener. İktidar hâlâ ne diyor: İyi Parti bir FETÖ projesi. Bu dökülen bir iktidar yapısını göstermektedir.” Ümit Özdağ’ın yukarıdaki sözleri bugün başına oturduğum BU YAZIYI TEYİT EDEN TAZE BİR KANIT oldu. İyi Parti ve Meral Akşener böylece bir FETÖ projesi olduklarını unutturmuş olacaklarını sanıyorlar.   UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ   Cumhurbaşkanı’nı FETÖ’cülere “Haşhaşi” dediği için eleştiren, “Eğer emniyet mensuplarına böyle yakıştırmalar yaparsanız bedeli ağır olur” diye tehdit eden Meral Akşener’di. Unutmadık. FETÖ televizyonlarına son ana kadar çıkıp “Ben Başbakan olucam” diyen Meral Akşener’di, unutmadık. FETÖ’nün darbe sloganına dönüştürdüğü “Yurtta sulh, cihanda sulh” cümlesini, 15 Temmuz’dan önce her mitinginde tekrarlayan Meral Akşener’di, unutmadık. “Ayın 15’inden sonra neler olacak göreceksiniz” diyen Meral Akşener’di, unutmadık. Akşener ve ekibinin MHP’yi ele geçirmek için yaptığı hukuki operasyonlarda onlar lehine kararlar veren tüm hâkim ve savcıların FETÖ’cü çıktığını unutmadık. Televizyonlarda “Cemaatçi olsaydım gururla söylerdim” diyen Meral Akşener’di, unutmadık. FETÖ televizyonlarında Kimse Yok mu Derneği’ne yönelik operasyonu eleştiren Meral Akşener’di, unutmadık. FETÖ’cü kamu görevlilerinin yerlerinin değiştirilmesini FETÖ televizyonlarında şiddetle eleştiren Meral Akşener’di, unutmadık. Unutursak halkımız hatırlatıyor zaten. Meral Akşener ve İP, ancak partisinden ümidi kesen ama Akşener ile bu partinin gerçek yüzünü hâlâ göremeyen saftorik CHP’li seçmenden ve beyinsiz FETÖ’cülerden oy alır. Kemal Kılıçdaroğlu ile Akşener arasındaki iş birliğinin kimin nezaretinde gerçekleştiğini biliyoruz. Unutmadık, unutmayacağız. Bu halk onlara ve FETÖ’ye geçit vermeyecek.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.