Sisi ile Karamollaoğlu’nun 28 Şubat ve Ali Kalkancı rabıtası

A -
A +
Sisi namlı LGBT bireyi Seyhan Soylu’dan söz ediyorum, Mısır diktatörü darbeci Sisi’den değil.
Sisi, bir hafta önce Saadet Partisi’ne milletvekili aday adaylığı için başvuruda bulundu. Hangi alâka ile Saadet Partisi’ni tercih etmişti? Öyle ya 28 Şubat postmodern darbe sürecinde darbecilerin medya ayağına bol bol malzeme sağlayan biriydi Seyhan Soylu. Dolayısıyla generallerin 28 Şubat darbesiyle iktidardan indirmek istediği Refah Partisi’nin devamı olduğunu iddia eden Saadet Partisi’nde ne işi vardı? Saadet Partisi’ne altı araçlık bir konvoyla gelip kayıt yaptıran ve aracının plakasını da 06 SAADET 002 olarak değiştiren Sisi "İslam, insan demek olduğu için Saadet Partisi’ne üyelik adımını attım. Sayın Genel Başkan Temel Karamollaoğlu ve Saadet Partisi’nin samimi olup olmadığı, şahsımın bu başvurusuyla tescillenmiş olacaktır" diye açıklama yaptı. Bir internet sitesi bu açıklamayı “Saadet Partisi ve Temel Karamollaoğlu’na yönelik aleni bir tehdit” olarak niteleyince geçmişe doğru yolculuk başladı yeniden.   SİSİ İLE TEMEL BEYİN YOLLARINI KESİŞTİREN ÇARPICI GERÇEK   Sorular kafamın içindeydi. Sisi ile Temel Karamollaoğlu’nun yollarını kesiştiren sebep neydi? Bunu düşünürken bir dostumdan mail aldım. Bana “Neden şaşırdın ki, Sisi’nin SP’den milletvekili olma isteği bence gayet makul ve eşyanın tabiatına, hayatın olağan akışına uygun” diyordu. İddiası çok çarpıcıydı. Zamanın ilkokul tahsilli, adı captagon kaçakçılığına karışmış ve şeyh-hoca lakaplı soytarısı Ali Kalkancı hatırlanacağı üzere “yobaz” görüntüsü ile iktidardaki Refah Partisi’ni yıpratmak için çok elverişli bir kimlikti. Yanına Emire adlı bir kadın da bulunmuş, evlendirilmişti. Bu cahil ve şarlatan herif o süreçte tıpkı Müslüm Gündüz-Fadime Şahin ikilisinde olduğu gibi 28 Şubat’ın medya ayağında bol bol malzeme edilmişler, kepazeliğin dibi bulunarak Refahyol hükûmetini devirmeye yönelik yayınlarda başrolü oynamışlardı.   ALİ KALKANCI’NIN İKİ ENTERESAN MÜRİDİ   İşte o Ali Kalkancı’nın iki enteresan müridi vardı: Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun oğlu ve kızı. Peki, Ali Kalkancı “tarikatı”nın içine sızarak, ona ve Müslüm Gündüz’e Emire’leri, Fadime'leri bulan, bu kadınları tesettüre sokan, algıya uygun giyindirerek “Kapalı ama her türlü pisliği yapan yobaz kadınlar” imajının çalışmasını yürüten “operasyonel şahıs” kimdi? Tabii ki SİSİ. Şimdi varın siz Temel Karamollaoğlu ile Sisi'nin alakasını hesap edin. Sadece o değil. Yine kendi anlattıklarına bakılırsa JİTEM’in yayın organı olduğunu iddia ettiği Strateji adlı bir dergiyi kurmuştu. 28 Şubat “başarılı” bulununca Sisi kendi operasyonel kabiliyetini teşhir etmeye başlamış, peş peşe itirafları gelmişti. Verdiği röportajlarda “Ben 28 Şubat’ın gizli ve millî kahramanıyım. Yaptığım hizmetler nedeniyle alnımdan öptüler. Çünkü kendime Türkiye’yi yobazların elinden kurtarma misyonu yüklemiştim” demekteydi. Hatta devlet töreniyle gömülmek istendiğini bile söylemişti.   BİLGİNİN KAYNAĞI KALKANCI’NIN MÜRİDİ AMCAOĞLU   Bu arada mektup yazan dostuma telefon açıp “Temel Bey'in çocuklarının Ali Kalkancı’nın müridi olduğu gerçekten de doğru mu, bu bilgi kesin mi?” diye yeniden sordum. Meğer ikinci dereceden amcaoğlu, Ali Kalkancı’nın müridiymiş. Onu zar zor çekip kurtarmışlar elinden ve yurt dışına göndermişler. İşte o söylemiş bunları. Size çok daha ilginç bir bilgi daha. Aynı amcaoğlu, Ali Kalkancı’nın “dergâhı”na  2008’den itibaren Ergenekon sanıkları olan eski TSK mensupları; Muzaffer Tekin ile ünlü general Veli Küçük’ün de gelip gittiğini, onunla birlikte takıldığını anlatmış. Tabii burada Muzaffer Tekin hayatta değil ve söz hakkı yok ama Veli Küçük yaşıyor, bu konuda konuşabilir. Kısaca “Takkelisi, takkesizi, şeyhi, hayat kadını, Kemalisti, Temel’i; ne varsa 28 Şubat sürecinde bir arada. Hepsi de Batı cürûfunun laciverdi” diyor mektubunda dostumuz. Size ilginç bir noktayı daha hatırlatalım bu arada. Şimdi bu Temel Bey'in partisi Saadet ile Amerikan kaynaklı happy days (saadetli günler) yaşayan Uğur Dündar, o vakitler İstanbul Belediye Başkanı olan Tayyip Erdoğan’a “Kalkancı ile irtibatlı” iftirasını atmıştı.   SİSİ GERÇEKTEN DE TEHDİT Mİ EDİYOR?   Yeniden Sisi’nin milletvekili adaylığı meselesine dönelim. O haber sitesi haklı olabilirdi. Temel Bey'in oğlu ve kızı Ali Kalkancı’nın müridi olmuşsa o dönem, Sisi gerçekten de tehdit ediyordu. Yani “Beni aday yapmazsanız açıklarım haaa” diyordu. Zaten 28 Şubat’ın medya ve sivil ayağına sıra geldiğine göre Sisi dâhil pek çok kişiye dokunulmazlık gerekli olabilir.
Şunu söylemeden de geçmeyelim.
Eğer Temel Bey iki çocuğunun Ali Kalkancı’nın “rahle-i tedrisi”nden geçmediğini söylüyor, Sisi’nin yukarıda sıraladığımız nedenlerle SP’den milletvekili olmasına itiraz ediyorsa, bu sütun kendisine açıktır.
Çünkü bu bahis izaha muhtaç. Eğer açıklama yapmazsa da kendisi bilir. Sükût ikrardan gelir diye güzel atasözlerimiz var sonuçta.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.