HDP’deki kriminal yalancılık ve ahlak

A -
A +
24 Haziran seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrısıyla, CHP’li seçmenler destek verdi ve PKK’nın siyasal uzantısı HDP barajı aştı.
Meclisle birlikte onlar da açıldı ve ilk icraatlarını sergilediler.
Ahmet Şık adlı HDP’li vekilin önceki günkü konuşmasını bu faaliyetin ilk adımı olarak okuyunuz.
HDP, kriminal yalancılığını kamufle etmek için yeni militanı Ahmet Şık’a AK Parti milletvekillerini toptan “Ahlaksızlıkla” suçlattı.
Bu sözün HDP’nin literatürüne girmesi acayip.
Ahmet Şık meclis kürsüsünden AK Partili vekillere eleştiri yöneltmedi, hakaret etti. AK Partili vekillerin avukatı değilim ve her birini de rahatlıkla eleştiririm, bunu herkes bilir. Ama “Ahlaksızlığınızı, yeterli gelmediğini biliyor olsanız da, yüzsüzlükle sıvıyorsunuz" dendiğinde ben sorarım:
 
O HÂLDE ŞIK’A GÖRE AHLAKLI ADAM BU MUDUR?
Çifte standardı olandır. Yandaşı olduğu örgütün katliamlarını bahanelerle ve güzellemelerle sıvayıp katlettikleri hakkında üzüntünün kırıntısını hissetmeyendir.
Aynada kendini görmeyip başkalarına dil uzatandır. Devleti katil ve terörist olarak suçlayıp, yandaşı olduğu terör örgütünün infazlarını savunanlardır.
Masum bir savcıyı makamında katleden teröristleri “Bu bizim mecbur bırakıldığımız bir eylem” sözleriyle aklayandır.
Çalıştığı dergide FETÖ’nün önüne koyduğu belgelerin üzerine utanmadan imza atıp “Benim haberim” diyerek caka satandır.
Önce iş birliği yaptığı “cemaat” ile zıt düşünce, yine onlar tarafından hapse atılan, çıktıktan sonra da yine onlarla iş tutan ve FETÖ argümanlarını kullanandır.
Benim darbeden üç ay önceki FETÖ’nün darbe örgütlenmesine girdiğine dair yazılarımı alıp “haberleştirerek” üzerine utanıp sıkılmadan, bağlamından ve anlamından kopuk olarak, “Fuat Uğur: Hükûmet darbeyi biliyordu” başlığını atan, sonra da gazeteci ya da haberci geçinendir.
İntihar eden bir emniyet müdürüyle ilgili olarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya iftira atan haberleri kurgulayan ve bundan hiç utanmayıp pişkince sırıtandır.
Basın özgürlüğünden söz edip basını tehdit edendir.
Demokrasiden dem vurup terörün atına binendir.
Ve ahlaksızlık paçalardan akarken ahlakçılık yapan, dürüstlük ve demokrasi timsali kesilendir.
Ahmet Şık “Ahlak” sözcüğünü bu denli rahatlıkla kullandığına göre üstte sıraladıklarımı bir okusun, kendini nereye oturtuyor karar versin sonra da.
 
HDP’NİN AHLAKI DA FEVKALADENİN FEVKİNDE
Ahmet Şık’ı kürsüye çıkarıp Meclis’in ilk provokasyonunun altına imza atan HDP’nin sicili de ahlak konusunda çok kabarık.
HDP biliyorsunuz “Kürt illerinde” 220 bin oyluk azalmanın faturasını biri engelli iki vatandaşa kesmişti. Muhtemelen “Bizim oylarımızın azalmasına sebep olanlara örnek teşkil etsin” diye iki kişinin bilgilerini PKK’ya verdiler.
Onlar da gelen “ihbarı” değerlendirip iki vatandaşı katletti. Tıpkı Nazilerin yaptığı gibi, infaz ettikleri vatandaşı, boynuna “Hain” tabelası asarak elektrik direğinin dibine bıraktılar.
Sonra da geçen hafta gebertilen Eren Bülbül’ün PKK’lı katilini, büyük bir törenle kaldırdılar. HDP’li milletvekilleri cenazeye katılıp, taziyeleri kabul etti. Bu dört vekili savunan da Eş Başkan Pervin Buldan oldu.
Buldan “Taziye bizim geleneğimizde var. Görevimiz halkın acılarını paylaşmak” diye gerekçesini açıkladı.
Sıkılmadı ve utanmadı bu sözleri sarf ederken.
Peki, Eren Bülbül de halkın bir evladı değil miydi? Onu katleden alçağın cenazesine bu gerekçeyle katıldılar da Eren Bülbül’ün cenazesine neden katılmadılar? 15 yaşındaki bu gencecik çocuk ve ailesi de teorik olarak HDP’nin seçmeni ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı değil miydi?
Hani HDP Kürtlerin değil Türkiye’nin partisiydi. 
Kendilerine “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sıfatını layık görüp meyhanelerde zıkkımlanırken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a küfür ayinleri düzenleyen CHP’liler, HDP’ye oy vererek PKK’nın askerlerini Gazi Meclis’e taşımadı mı?
Bahaneniz hazırdır.
HDP’liler Eren Bülbül’ün cenazesine katılsaydı provokasyon olurdu.
Hem “Her türlü şiddete karşıyız. Şiddeti üreten ortam kaldırılmalı” gibi yuvarlak PKK’nın katliamlarını aklayan yandan çarklı laflar et, hem de “Cenazeye katılırsak provokasyon olur” de.
İşte bu yüzden HDP’de ahlaksızlık paçalardan akıyor.
Bu ahlaksızlığı, kriminal yalancılığınızı kamufle etmek için yeni devşirmeleri Ahmet Şık vasıtasıyla AK Parti milletvekillerini toptan “Ahlaksızlıkla” suçlatmak “mükemmel bir yöntem” doğrusu.
Kutlarım.
 
FUAT UĞUR'UN DİĞER YAZISI İÇİN TIKLAYIN
Göklerden gelen bir TAMAM vardır…
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.