Film klişeleri

A -
A +
Az Amerikan filmi izlemedik. Klişeleri ezberledik, replikleri dilimize devşirdik, kâh şaşakaldık kâh etkisinde...
Fonda Eye of the tiger çalarken zafer hayalleri mi kurmadık, karate filminden çıkıp o gazla ona buna mı dalmadık, aşklarda romantik komedi tadında sonlar bekleyip ayazda mı kalmadık...
Madem Hollywood'da sahne yönetmeni olacak kıvama geldik, kendi filmimiz için rol dağılımını da kendimiz yapalım dedik. Vee bizim yazı işleri:
Genel Yayın Müdürü; telsiz yönlendirmeleri ile düşmekte olan Boeing 787'yi kimsenin burnu kanamadan yere indiren yolcu. Sonra omuzlarında battaniye, etrafa bakınırken 'Bay başkan' arıyor, tebrikler falan...
Yayın Koordinatörü, Yücel Koç; alakasız birinin cenazesini uzaktan uzun palto ve Matriks'ten arak siyah gözlüklerle izleyen esrarengiz şahıs...
Yazı İşleri Müdürü, Sadık Söztutan; hışımla içeri dalıp, "bütün randevularımı iptal edin ve sakın telefon bağlamayın" diyen amir.
Sorumlu Müdür, Ahmet Demirbaş; duvara asılı av tüfeğini alıp "Hey, bir adım daha atma adamım! Burası benim toprağım!" diye bağıran ve havaya iki el ateş etmek suretiyle milleti kovalayan kovboy…
Haber Müdürü, Fatih Selek; yanına sokulan tekinsiz tipe "ekibi yeniden topluyoruz" parolasını fısıldayan aksiyon insanı.
Ekonomi, Fikret Çengel; resimdekini daha önce buralarda hiç görmediğini söyleyen garsona, cebinden yüz dolar çıkarıp "belki bu hatırlamana yardımcı olur" diyen adam...
Haber Araştırma, Osman Sağırlı; gece gece güneş gözlükleri ve eğik bir tebessümle zamanlayıcıyı çalıştıran adam. Bomba arkada patlarken, kameraya doğru slow motion yürüyeceğini söylemeye gerek dahi duymuyorum...
Yayın Editörü, Talip Karakaş; maktul başında soğuk espriler yapan dedektif…
Sağlık, Ziyneti Kocabıyık; elini kaldırıp "Taaaksi!" diye bağırdığında önünde cayyk diye taksi duran bayan.
Kültür Sanat, Murat Öztekin; gençlik filminde katilin ilk hedefi olacak gözlüklü efendi çocuk.
Otomotiv, Burcu Çetinkaya; olay mahallinde sirenleri ve ışıkları yanıp sönen onlarca polis arabasının yanında “İyi iş çıkardın dostum” cümlesine “Kim olsa aynısını yapardı” cevabını veren olay sonrası polisi.
Hanefi Söztutan; korku filminde altıncı hissi kuvvetli, hiç konuşmayan, ha babam pastel boyayla resim yapan çocuk...
Gece sorumlusu, Taci Öcal; otobandaki ıssız benzin istasyonunda titrek titrek yanıp sönen floresan.
Spor, Ercan Yıldız; Rus milyarder!..
Ömer Söztutan; Herkesin "kesin katil bu!" diyeceği ama masum çıkacak olan adam.
İsmail Kapan’ın asistanı Banu; Genel Yayın Yönetmeninin kapısına, sallanan sandalye ve pipo ile kurulup gelenlere "o odaya girennn... Hiçç kimmse... bir daha geri dönmediiiih" diyen ihtiyar!
Ben mi? "Ben ajan cart, bu da ortağım curt, Ef biii ay’danız" diyesim var ama tanık koruma programında olduğumdan rol alamayacağım... Onun yerine, otoparkta zippomla arabalarınızı patlatacağım!..
Rolüne, yazıya tepki duyanlara şimdiden not; "Hey sakin ol dostum! Sadece eğleniyoruz..."
 
Ninem diyor ki; Sofrada elini, mecliste dilini kısa tut.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.