Ninem diyor ki -2-

A -
A +
Pek tabii ki şimdi de nahoş bir durum ama eskiden boşanmak çok ayıp sayılırmış. Bu sebeptendir ki kimi edepsiz beyler bu durumu sonuna kadar suistimal eder, yaramazlıkları lehine kullanırmış. Ninemin anlattığı hikâyenin başrolünde de işte bu tip kocalardan biri var. Hem de gerçek, hem de yaşanmış… Vakti zamanında bir çift varmış. Adam evlere sığmaz, bağlasan durmaz, utanmaz uslanmaz bir hayırsızmış. Kadıncağız ne yapsın, çocuklarının hatırına katlanır sesini çıkarmazmış. Adam işi gücü iyi gidip biti kanlanınca, ‘param var’ diyerek çapkınlığa da başlamış…. Başlarda eve geç gelmeler, sonrasında haftada bir uğramalar, derken evin yolunu, çoluk çocuğu unutur olmuş. Hanlar hamamlar, tarlalar bostanlar sahibi oldukça iyice kudurmuş, sonunda da bir kadına tutulmuş, onun peşine takılıp ailesini terk edekomuş!.. Kadıncağız n’apsın; dört çocukla ortada kalakalmış. Kâh tarlalarda gündelik çalışmış kâh konu komşuya çamaşırcılık yapmış; kıt kanaat çocuklarını büyütmeye çalışmış. Aradan yıllaaar geçmiş, hayırsız koca çıkagelmiş. Kadın da hâliyle eve koymamış, terslemiş. İçlenen koca doooğru kadıya gitmiş; “Karım beni eve almıyor" diye şikâyet etmiş. Kadı pek sinirlenmiş, huzura getirilmesini emretmiş. “Utanmıyor musun be kadın kocanı eve almamışsın!” diye azarlamış. “Hem de yaşlı başlı adamı, hiç mi arlanmadın!?” Kadıncağız artık dayanamamış ve bayramlık ağzını açmış; “Kadı efendiii, kadı efendiiiii. Bu kocam olacak hayırsız adam, saçı pırıl pırıl, pabucu gıcır gıcır, cebi şıkır şıkırken başkalarıyla gününü gün etti de; cebi tıkır tıkır, göğsü hırıl hırıl, gerisi tırıl tırıl olunca mı bana geldi??!!" Dava düşmüş, adam kasabadan sürülmüş...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.