Medeniyetler çatışması ve kurt kapanı

A -
A +
İbn Haldun Üniversitesinde Uluslararası Medeniyet Şûrası’nın açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam medeniyetinin kökünün "sünnet-i seniyye" olduğunu anlatarak “Bugün aziz dinimizi terör örgütleri üzerinden öylesine bir yere konumlandırmaya çalışıyorlar ki böyle olmadığını anlatmaya çalışmaktan çoğu zaman hakikati ifade etmeye fırsat bulamıyoruz. Şu anda birçok insan çıktı, türedi. Bu türedi tipler sünneti ciddi manada tartışır hâle geldiler. Bu tartışmaları açmak, aslında bir neslin ifsadı demektir.  Ve bu nesli ifsat etme hakkını da kimse onlara vermemiştir. Kendileri de böyle bir tarzla siyasetin içerisine giremezler, girerlerse bedelini onlar da ağır öderler” sözleriyle ifadeye çalıştığı mücadele 15 Temmuz darbe girişiminin arka planıdır...
İslam dünyasındaki bazı elitler, Osmanlı’nın siyasi, ekonomik ve kültürel olarak çökmesiyle birlikte üzerimize çullanan Batı’nın “Batılılaştırma/modernleştirme" kılıfı altındaki "Müslümanlıktan uzaklaştırma", projelerine karşı durmak yerine onunla iş birliğini ve teslimiyeti seçtiler. Müslümanlığa arkalarını, yüzlerini Batıya çevirdiler.
Müslümanların, Batılıların Rönesans tecrübeleri üzerine inşa ettikleri aydınlanma ve Sanayi Devrimlerine teslim olarak yaşamaktan başka seçenekleri olmadığını söylediler. Sevgili Peygamberimizin sünnetini tartışma konusu yapan “türedi" tipler eliyle “Peygambersiz Din” inşa etme alçaklığı böyle başladı ve Batı tarafından desteklendi...
ABD’nin en etkili düşünce kuruluşu RAND CORPORATION, 26 Mart 2007’de “Modernist Müslüman Ağlarının Tesisi" (Building Moderate Muslim Networks) adlı bir rapor yayınladı. Bu raporu hazırlayan ekibin başında Yahudi asıllı Cheryl Barnard bulunduğu Rand Corporatıon yine 2003’te “Ilımlı İslam” (Civil Democratic Islam) adlı bir rapor yayınlamıştı. Bu raporda; “Kur’ân-ı kerim âyetleri ve hadisler üzerinde şüpheler ve oynamalar meydana getirerek İslâmı yozlaştırmak için yeni yöntemler" tavsiye edilmekteydi. Raporda, ABD yönetimine, İslam ülkelerindeki bazı “Müslüman liderleri” yukarıda bildirilen yöntemlere uygun şekilde kullanması tavsiye edilmekteydi...
Bu maksatla; İslam ülkeleri içinde elde edecekleri, onların içinden çıkmış ama kendilerine hizmet edecek kimseleri bularak yetiştirilecek, bu adamların önünde şan ve şöhret yolları açılacak, onlar kendi milletleri içinde önder, lider gibi unvanlarla tanınacak. Yayın organları, yazarlar, politikacılar vasıtasıyla desteklenecek, sürekli övülerek popülarize edilecekler. Bu modernist yeni Müslüman liderler meşhur edilip geleneksel Müslümanlara karşı kullanılacak.
26 Mart 2007’de yayınlanan yeni raporda ise bir önceki raporda tavsiye edilen fikirler daha detaylı olarak anlatılarak “Geleneksel ve dogmatik İslam anlayışı Müslümanlar arasında olduğu gibi Amerika ve Avrupa’da da hızla yayılmaktadır. İslam ülkelerinin çoğunda ılımlı ve modern İslam anlayışının aksine 'geleneksel İslamcılar'ın etkisi hızla artmaktadır. Bunu önlemek için, Müslüman ülkelerde tatbik sahasına konulacak modernist ve 'ılımlı İslam' düşüncesini savunan İslami grup ve cemaatleri destekleme programını yürürlüğe koymalıdır. ABD hükûmeti bir ‘yol haritası’ hazırlayarak çeşitli Müslüman ülkelerde faaliyet gösteren 'modernist' ve 'ılımlı İslamcılar'ın arasında -bir haberleşme ve dayanışma ağı- kurmalıdır. Bu şekilde geleneksel İslamcılara karşı mücadelede başarılı olunabilir” denmekte ve ABD’nin Türkiye’de desteklemesi gereken kişi ve cemaatlerden sadece Fetullah Gülen olduğu vurgulanmaktaydı. (Rapor-Sayfa; 74)
Türkiye’ye diz çöktürme hamlesi tek cepheli değil. Üzerimizde nasıl oyunlar oynanıyor bilmemiz gerek. Medeniyet konusunda fikri olmayan taklide teslim olmak zorunda kalır!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.