Kudüs’ü içeriden vurdular!..

A -
A +

Trump, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımlayıp, ABD’nin Tel Aviv’deki büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınması talimatını verdiğini açıklayınca “Filistin ve Kudüs ana meselemizdir" diyerek Türkiye’nin davetiyle toplanan İslam İşbirliği Teşkilatı da, Doğu Kudüs’ü Filistin Devleti’nin başkenti olarak ilan etti.

Geriye doğru bir asırdır Asya’da, Afrika’da, Balkanlar’da, Hindistan’da İslam dünyası lime lime olurken nerede olduğu merak konusu olan bu teşkilatın kükremek için Yahudi’nin kutsalımıza dokunmasını beklemesi dikkat çekici. Bugüne kadar İslam Dünyasının başına gelenler karşısındaki duruşu ne dostlara güven ne düşmana korku vermedi.
İslam dünyasının geleceği, Türkiye’nin gücüne ve nerede olacağına bağlıdır. Bunu düşmanlar kavradı da dostlara anlatamadık. Osmanlı devleti tarihten çekildikten sonra küçüle küçüle bir kıyı şeridinde sıkışan, Filistin’in hâli on dokuzuncu yüzyılda daralmaya başlayan ve hâlen küçülmesi devam eden İslam coğrafyasının hikâyesine benziyor. Bu küçülme, dışarıda düşmanlarla meydanlardaki boğuşmamızın değil içerideki ihanetlerin sonucudur.
Her gerileme ve kopan parçanın arkasında içeriden gelen ihanetlerin vebali var.
Merzifonlu Kara Mustafa Paşa 1683 yılında Viyana’yı muhasara ettiğinde Avusturya İmparatoru Leopold, yenilgi üzerine Viyana’yı bırakıp kaçmıştı. Şehir düşmek üzere iken Papa’nın önderliğinde Viyana’nın kurtarılması için kurulan 120 bin kişilik "mukaddes ittifak" Tuna köprüsünü geçip kuşatma kuvvetlerine arkadan saldırdı. Veziriazam Kara Mustafa Paşa, gelebilecek Haçlı kuvvetlerine karşı durmak üzere Tuna köprüsünü tutma vazifesini Kırım Hanı Murad Giray’a ve ayrıca -düşman burayı geçerse- Budin Beylerbeyi İbrahim Paşa’ya vermişti.
Haçlılar Osmanlı askerine saldırırken, Kırım Hanı Murad Giray’a kendi askeriyle bir tarafa çekilip seyretti. Hücum etmesi için kendisine yalvaran Hanlık İmamı'na şunları söyledi: 
“Bu düşmanın kovalanması benim için hiçbir şeydir ve bu işin dinimize ihanet olduğunu da bilirim. Ama isterim ki onlar Tatar’ın kıymetini anlasınlar!..” 
Haçlı ordusuna karşı akşam vaktine kadar yiğitçe çarpışan Kara Mustafa Paşa, bunca ihanet karşısında her şeyin bittiğini görerek büyük gayretle ancak dağılan ordusunu Yanıkkale önlerinde toplayabildi.
Kırım Hanlığı yüzyıl içinde İslâmın elinden böyle gitti...
Tarihe 1877-1878  Harbi olarak geçen ve "93 Harbi" olarak vasıflandırılmış meşhur Plevne Harbi; Mehmet Ali Paşa ve Süleyman Paşa’nın ihaneti yüzünden, Gazi Osman Paşa’nın uyarılarına rağmen muhasaraya alınmış Rus ordusunu ve limanlarını bombalamaktan vazgeçtiği için Balkanları yitirdiğimiz harptir... Gazi Osman Paşa, Rusların Tuna Nehri'ni geçmeden dağlık bölgede yok edilmesinin mümkün olduğunu defaatle Plevne Orduları Grup Kumandanı Mehmet Ali Paşa’ya ilettiği hâlde Mehmet Ali Paşa hiçbir müspet cevap vermemiş, Osman Gazi’yi âdeta tek başına bırakmıştır.
Balkanlar da böyle gitti...
Filistin harbinin kaybı ile başlayan Orta Doğu’da, bugün hâlâ devam eden kıyımın vebali Yahudi’nin saldırganlığına cesaret veren bazı Arap ülkelerinin tutumu olmuştur. İsrail Ulaştırma ve İstihbarat Bakanı Katz, Trump’ın Kudüs kararının, Arap ülkelerinden verilen ‘yeşil ışık’ sonucu alındığını belirtmişti. Nitekim Trump'ın, Kudüs kararını mayıs ayında gerçekleştirdiği Riyad ziyaretinde Arap liderlerle yaptığı “küreli” zirveye atıfta bulunması bu durumu destekler nitelikteydi. Mısır, Suudi Arabistan, Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri gibi Arap ülkeleri kayıtsız şartsız İsrail'in arkasındalar. Suudi imamlar, "İsrail ile savaşmak caiz değil" diye fetva yayınladı.
Kudüs’ü kuşatan Yahudi mi yoksa fikrini ve ruhunu Yahudi'ye rehin vermiş, Arap liderleri mi?
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.