Oryantalist saldırının son cephesi “Deizm”

A -
A +
Konya İl Millî Eğitim Müdürlüğü'nün şehirdeki vakıflarla ortak düzenlediği “gençlik ve inanç” konulu çalıştayın raporunda “anlatılan dinî bilgilerdeki tutarsızlıklar nedeniyle öğrencilerin deizme kaydığı” sonucunun yer aldığı iddiası yeni bir tartışma başlattı... MHP lideri Devlet Bahçeli, grup konuşmasında rapordaki “Gençler deizme kayıyor” tespitini eleştirmiş ve “Türk gençliğine ateizmin bir önceki istasyonu olan deizm karası çalanlar, yüzleri varsa utansınlar” demişti. Sayın Bahçelinin ifade ettiği gibi “ateizm”den önceki son durak olan, “insana aklı yeter olduğu için vahiy ve kutsal kitaplara da gerek yoktur” diyen “deizm” postmodern sekülerleşme sürecinde, fark ettirmeden dinin hayattan/dünyadan uzaklaştırılmasıyla dinsizlikle sonuçlanan bir ara istasyondur. 17. yüzyılda yaşayan, kilise rahipleri ve din adamlarını gereksiz gören İrlandalı Katolik John Toland’ın akla dayalı maddeci bir din kurma gayretinin ülkemizde tehdit olarak deklare edilmesi düşündürücü ama sürpriz değildir. Kendi başına kalınca, kendine "sahte mabutlar” yontan Avrupa insanının çırpınışı bizim için nasıl "rol model" olabilir?
Deizm”; oryantalistlerin İslâm dünyasında son iki yüzyılda uyguladıkları Hazreti Peygamber'i, Eshab-ı kiramı ve Ehl-i sünnet âlimlerini itibarsızlaştırmak suretiyle İslâm'ı Protestanlaştırma ve hem de Ehl-i sünnet omurgayı çökertme projesinin bir parçasıdır.
Dini, sınırlı akılla, bilimle açıklayabileceğini düşünen deizm dalgası, özellikle bazı ilâhiyatçılar ve sözde bilim adamları tarafından yazılı/sosyal medya ve televizyonlar üzerinden yayılmaya çalışılıyor. Mucizeleri, mezhepleri ve hadisleri tartışmaya açarak, İslâm'ın içini boşaltmak, aşındırmak niyetindeler.
Batı’da “kilisenin çökmesi” ile birlikte “kilisenin zaaflarını” istismar eden 18. asır Ansiklopedistleri, Hıristiyanlığa olan husumetlerini, mücerred dine kadar uzatmakla kalmadılar, insanın maneviyatçı fıtratına kadar saldırmaya başladılar. Batı insanı, tanrı inancını yitirince, “Dinsiz” kalmaya dayanamadığı için ilkel ve cahiliye devri toplumlarının putlarına tapınma ve totemciliğine sığınıp kendine materyalist bir din uydurdu. Peygamberlere “aleyhimüsselam” iman etmedikleri için, bilim, teknoloji gibi araçları kutsayarak, din dışı kutsallara sığındılar ama dünyayı cehenneme çevirdiler. M. İkbal "Akıl uçmağa kanatlandıkça bağlanır” diyor. Evet, “akıl” iyi bir hizmetkâr ama “vahye” tabi oldukça. Vahiy aradan çekildi mi “akıl” gelip başka makama oturmaya kalkar. Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın “Mucize mucizedir, mucizeyi fizik ve kimyanın üzerine oturtmak eblehliktir” sözü hastalığın da tam teşhisidir. Meseleye buradan bakınca; bu marazi hastalıklardan muzdarip insanın maddeye yapışıp kalması ve müşahhas değerlerin kuşatmasını aşamaması acı bir durumdur. Bütün mevcudatı “maddeye irca etmek isteyen” materyalistin, 'deist’in de, 'ateist’in de, 'nihilist’in de, bütün varlık âlemini, varlığı ile ayakta tutan Yüce Allah’ın dini olan İslam’a ve onun âlemlere rahmet olarak gönderdiği Peygambere “aleyhisselam” ihtiyacı vardır. Ekranlarda ulu orta ahkâm kesip, Peygamber Efendimizin ortaya koyduğu ve tamamlandı dediği hâliyle Sünnet üzere İslam’ı yaşayan Müslümanları “gelenekçi” diyerek aşağılayarak reform hareketi başlatanlar neye hizmet ediyor? Kur’ân-ı kerime “tarihseldir” diyerek, İslam’a en ağır darbeyi indirmeye kalkışanlar, nice hadis-i şerifleri "zamana ve döneme uymuyor!" ithamıyla ayıklamaya başlayanların maksadı nedir? Bu pisliğin bize nasıl bulaştığını merak edenler, Batı’nın Arap ülkelerini bizden ayırmakta kullandıkları Cemaleddin Afgani gibi Biliyorum, Müslümanların Avrupa’yla aynı medeniyet seviyesine yükselmeleri çok güçtür. Felsefî ve ilmî  usullerle hakikate vusul onlara yasaktır. Gerçek bir mümin konusu ilmi hakikat olan her çeşit araştırmalardan kaçınmalıdır. Oysa bazı Avrupalılara göre her hakikat arayışı ilme dayanmak zorundadır. Kölesi olduğu Nass’a sabana bağlanan bir öküz misali bağlanan mümin, ilanihaye şeriat tefsircileri tarafından çizilen yolda yürümeye mahkûmdur" diyenleri İslam âlimi diye gençlerin önüne sürüp zehirli fikir ve düşüncelerini yaymaya çalışanlara bakmalıdır. “Deizm" tartışmalarının arka planı bu soruların cevabında saklı...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.