Avrupa’nın fay hattı “Irkçılık”

A -
A +
Avrupa, 2. Dünya Savaşı’ndan bu yana en derin krizini yaşıyor ve bu krizin adı “ırkçılık”tır. Avrupa için  ABD’nin en popüler fay hattı “San Andreas Fayı”ndan daha büyük ve tahripkâr bir tehlikedir.
Avrupa’nın batma korkusunu büyüten borç krizinden sonra yeni tehdit algısı palazlanan göçmen kitlesidir. Son bir asırlık zenginliğini ve gücünü sömürgelerinden alan Avrupa’nın birbirleriyle yarışmasındaki belirleyicilik her birinin kaç “sömürgesi” olduğuydu. Üzerine güneş batmayan imparatorlukları bile sömürgelerini kaybedip tüyleri yolunmuş tavuğa dönünce bu defa kendi başlarının çaresi "ülke kurtarma"nın yerini "ülke ihraç etme" aldı. Şimdi de “insan ihraç etme” peşindeler.
Ama sömürgeci Avrupa, içeride büyümeye başlayan yabancı kitlelerini içeriden işgalci olarak görmeye başladılar. Korkuları yersiz değil. Yunanistan’ın, İspanya ve İtalya’nın batışını önleme tedbirlerini bırakıp kendilerini kurtarmak için “ırkçılık” üzerinden göçmen tehlikesi kurgulamaya başladılar.
Türk asıllı Alman futbolcu Mesut Özil’in Alman Millî Takımı’nı bıraktığını açıklamasının ardından tartışmalar yoğunlaştı ve gözler ırkçılığın her geçen gün tırmandığı Avrupa’ya çevrildi.
Sömürgeci Avrupa’nın günahları kendisini yakaladı. Avrupa’yı zaman içinde küçük yoklamalarla rahatsız eden fay hattı “Irkçılık” Mesut Özil olayı ile harekete geçti. Özil olayının tetiklemesiyle, rahatsızlık muhtemelen sıçrayarak önce sömürge çocukları ile dünya şampiyonluğu yakalayan Fransa’yı, ardından Avusturya, Hollanda ve bütün Avrupa’yı rahatsız edecektir.
Avrupa’da yabancı düşmanlığının tırmanması, AB’yi parçalanmaya zorlayan üye ülkeler arasındaki sürtüşmeleri maskeleme gayretidir. Deve kuşu gibi başlarını kuma sokuyorlar. Irkçılıkla ilgili eylemlerde Almanya başı çekiyor. Deutsche Welle’de yer alan habere göre, her ne kadar Almanya’da Müslümanlara, camilere ve İslam merkezlerine yapılan saldırıların neredeyse hepsinin aşırı sağcılar tarafından yapıldığı belirtilse de arkasında merkezî hükûmet olduğu kesindir.
2017 yılında Almanya’da 908, Polonya’da 664, Hollanda’da 364, Avusturya’da 256, Fransa’da 121, Danimarka’da 56 ve Belçika’da 36 İslamofobik saldırı gerçekleştiği Avrupa’da İslamofobi neden arttı? Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) yayımladığı Avrupa İslamofobi raporunun üçüncüsü, Avrupa’da İslam karşıtlığında ciddi bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Yapılan araştırmaya göre “İslamofobi”, Avrupa’da farklı kültür ve dinlerin bir arada yaşamasının önünde büyük bir tehdit hâline gelmiş.
Kendi aralarındaki düşmanlığı maskelemek için yabancı düşmanlığını/ırkçılığı, ırkçılığı maskelemek için de 'İslamofobi’yi maske yapıyorlar.
Avrupa “Titanic” gibi korkusuyla yüzleşecek! Avrupa Birliği projesinin çökmesi, ekonomik, siyasi ve askerî hegemonyalarının da sona ermesi demektir. Son olayların arkasında, bu süreci dikkatle izleyen ve ona göre pozisyon belirlemeye çalışan Türkiye korkusu yatmaktadır. Ama korkunun ecele faydası yok.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.