Papaz Büyüsü!..

Rahip Brunson meselesi ile tırmanan politik gerginliğin ekonomiye yansıması ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Türkiye'ye uygulanan çelik ve alüminyum gümrük vergilerini artırması, Türk lirasının ABD doları karşısında değer kaybetmesine sebep oldu. Yazarken 6,11 idi, bundan sonrasını birlikte izlemeye devam edeceğiz...

Falcı veya medyumlar işin içinden çıkamadıklarında, bunun “papaz büyüsü” olduğunu ve çözülemeyeceğini söylerler. Yani papaz büyüsünün kolay kolay çözülemeyeceği ve başkaları tarafından müdahale edilemeyecek büyü olduğu söylenir. Papazla dolar arasındaki ilişki için de böyle düşünenlere göre Papaz Brunson’u paketleyip gönderince mesele kapanacak.

Biraz yukarıdan bakınca, dolar üzerinden devam eden saldırının niye yapıldığı hakkında hemen herkes şunu söylüyor. Suriye’nin kuzeyinde terör koridorunu ve İsrail’e kardeş bir devletçiği engellemek, Papaz Brunson ve takipçilerini yargı kararlarını hiçe sayarak iade etmemek gibi ABD’yi huylandıran uzun bir liste var. Ama kendimizi kandırmayalım. Hadi Türkiye’de tutuklu papaz var, Rusya, İran, Çin ne halt etti?  Hepimiz ABD’nin tavrını bunların belirlemediğini kavganın büyük ve küresel olduğunu biliyoruz.

ABD neredeyse bütün dünya ile ekonomik savaş içinde.

Dolar hamlesinin bizimle ilgili kısmı “Türkiye’yi durdurmak” 15 Temmuz’da yapamadıkları işi tamamlamak için yeni tezgâhları… Birçok uzman bu hamleyi beklediklerini aylardır yazıp söylüyor. Mesele, bizim bu saldırılara karşı ne kadar hazırlıklı veya farkında olduğumuzdur. Eğer dolar kontrol edilemez bir biçimde ekonomi dünyamızda büyük hasara yol açarsa bizim uzlaşmaya mı gideceğimiz yoksa direneceğimiz mi?..

Dolar üzerinden dünyayı cezalandırma girişimi sadece Türkiye’yi hedefe koyan bir plan değil, kendi içinde sarsılan ABD’nin pozisyon kaybetme korkusuyla kıtalar ötesini, dünyayı pazarına koyan bir yağma planının parçasıdır. Biz de bu dünyanın içindeyiz. Bütün dünya dolar hegemonyasını kırmak için millî para kullanımı ile başlayan yeni ve ortak bir para birimi arayışı içinde.

İbrahim Karagül’ün “ABD ve Batı, duraklama hatta gerileme dönemine girdi. Patronu oldukları ekonomik düzen kilitlendi, hareket edemez hâle geldi, bitti” tespiti çok yerinde. 21 trilyon dolar dış borcu bulunan ABD’nin karşılıksız dolar basarak durduramadığı çöküşe bulduğu çare dünyanın kaynaklarını, zenginliklerini yağma etmek. ABD bunu yapıyor.

ABD yağmacılığına karşı yeni arayış “Öyle bir fırtına yaklaşıyor ki, bütün hedef ülkeler bu yeni yağmacılığa karşı harekete geçmeli, ortak çalışmalı, dayanışmalıdır” şeklinde özetleniyor. Böyle düşünen bütün ülkeler tehdit altında ve sırada yeni ülkeler var. Ünlü yatırımcı Jim Rogers kur savaşında aşırı borç yükü altına giren hedef ülkelerin ABD’ye karşı başkaldırısı ve başka bir para birimi üzerinde uzlaşması ile doların yakın tarihte küresel rezerv birimi olmaktan çıkarılacağını söylüyormuş.

Ayarı bozulmuş ne yapacağı belli olmayan ABD müttefik mi tanır? Soruna hâlâ müttefiklik ilişkileri içinde çözüm aramak tam bir hayaldir. Meselenin ciddiyeti hâlâ bazı kafalarda yer bulmamış. Hırıltı yakında finans çevrelerinden askerî alana kayarsa bu sürpriz değildir ve beklenir.

Sömürgeci politikasını İngilizlerden devralan ABD’nin kendine ram olmayan hiçbir devlete, lidere tahammülü yoktur. İyi ilişkiler ile varlığı devam ettirmek ile ram olmak farklı şeylerdir. Ram oldu mu evde ne varsa isterler. Bu yok olmak, intihar etmek demektir…

Son olarak Türkiye’nin uluslararası mali kuruluşlardan borç almasını engelleyecek bir tasarı Senato’ya sunulmuş. Bütün bu hamleler açık saldırı niteliğinde. Yapmak istedikleri Türkiye’yi kontrolden çıkmış borç sarmalı ile küresel tefecilerin önüne atmak.

Ancak bu defa farklı sorular var. ABD, müttefiki Türkiye’yi Rusya ve İran ile aynı kefeye korken, Orta Doğu’daki müteakip gelişmelerde iyi ilişkiler ve menfaatinin korunmasını nasıl bekleyecek?.. Acaba bundan vaz mı geçti?

ABD yalnızlaşıyor ve ayak izlerini kimse takip etmiyor. Bunun farkında olan Rogers, “Ömrümdeki en büyük yıkım geliyor, IMF ve Dünya Bankası da sahibi ABD ile birlikte batmakta” demiş.  Türkiye’yi alan daraltmakla tehdit eden ABD’nin kendi vatandaşı bir gecede fakirleşmeyi göze alabilir mi?..