“İsrail terör devleti…”

A -
A +
Garaudy’nin “İsrail, Mitler ve Terör” isimli kitabının dünyada uyandırdığı yankılardan sonra, Erdoğan’ın; “Ey Netanyahu sen terör devletisin…” açıklaması ikinci bir siyasi dalgalanmayı tetiklemiştir.   Fransa’nın 20. Yüz yılda yetiştirdiği en önemli düşünürlerden olan, Komünist Parti eski genel sekreteri (milletvekili ve senatörlük ve Meclis Başkan Yardımcılığı da yaptı) Prof. Roger Garaudy (Roje Garodi), bir dönem bilim ve düşünce dünyasında el üstünde tutuluyordu. Ne zaman ki Komünist Partiyi bırakıp Müslüman oldu, unutulmaya ve yok sayılmaya mahkûm edildi… Ama o bildiklerini ve inandıklarını yazmaya ve konuşmaya devam etti. Fikir dünyası için çok önemli eserler meydana getirdi. Bunlardan iki tanesi var ki, yayın piyasasına çıktıkları gün, İsrail’i hop oturtup hop kaldırdı!.. “Siyonizm Dosyası” adlı kitabında, İsrail’in siyasal metodunun ‘DEVLET TERÖRİZMİ’ olduğunu, çok etraflı bir şekilde ve esaslı delillerle çarpıcı bir şekilde ispat eder… “İSRAİL, MİTLER VE TERÖR” adlı eseri ise, Siyonist dünyayı fena hâlde sarsan bir kitap olmuştu. Öyle ki, bu kitabı hiçbir yayınevi basmak istememiş ve Garaudy, kendi imkânlarıyla ve ağır para cezasını göze alarak bastırmıştı. Kitabın önsözünde de, yarım asır boyunca eserleri Fransa’nın en büyük yayınevleri tarafından piyasaya sunulduğu hâlde, düşünce suçunu getiren bir kanun yüzünden, bu kitabını şahsi gayretleriyle basmak zorunda kaldığını yazar… Garaudy bu kitabında, İsrail devletinin Siyonist ideolojisini yaymak ve yerleştirmek için birtakım teolojik efsaneleri dayanak yaptığını ve bunlar üzerinde özellikle Amerika ve Fransa gibi ülkelerde yoğun lobi faaliyetlerinde bulunarak, ajitasyonu sürdüğünü izah eder. Öyle ki, Amerika yerlilerinden 60 milyon kişinin, Afrikalı siyahilerden (Her esir başına on ölü) 100 milyon kişinin, II. Dünya Savaşında 17 milyonu Slav olmak üzere en az 50 milyon insanın öldürülmüş olmasının unutturularak, sanki yalnızca Hitler katliam yapmış gibi, propaganda yapıldığına dikkat çeker. Bu propagandayı yapabilmek için de ‘Holokost’ gibi bir din bağlantılı kavramın devreye sokulduğunu, uzun müddet Auswich’te dört milyon Yahudi’nin öldürüldüğü iddiasının seslendirildiğini, ancak daha sonra bu rakamın ‘yaklaşık bir buçuk milyon’ şeklinde düzeltildiğini anlatır… Velhasıl çok etraflı tarihî bilgi ve belgelerle, Siyonizm’in zihinleri nasıl karıştırmaya yeltendiğini ve sonuç olarak İsrail’in teröre dayanan bir devlet olduğunu gözler önüne serer… Garaudy’nin bahse konu kitabı otuz küsur sene evvel Cemal Aydın tarafından Türkçeye çevrildi (Pınar Yayınları). İsrail kurulduğu günden beri, daha doğrusu devlet statüsünü henüz kazanmadan evvel, siyasi metot olarak hep terörü kullandı. İrgun, Haganah, Ştern (Lehi) gibi terör örgütleriyle, Filistin topraklarında dehşet saçarak devlet kurma sürecini yürüttü. Geçmişte bakanlık ve başbakanlık yapmış olan Menahem Begin, İzak Şamir, Ariel Şaron gibi siyasetçiler, hep bu terör örgütlerinde kariyer(!) yaptılar. Öyle ki, bunların yaptıkları terör eylemleri sebebiyle, bir dönem İngiliz Manda Yönetimi bile kellelerine ödül koymuştu… Ve bugün onların halefleri, Filistin Halkını topyekûn terörist ilan etmek gibi bir küstahlık sergiliyor. Dünya da buna karşı her zamanki gibi kör ve sağır! Son olarak İsrail terör devleti, Gazze’de “Toprak Günü” dolayısıyla tamamen barışçı bir şekilde miting düzenleyen Filistinlilerin üzerine keskin nişancılar vasıtasıyla gerçek mermilerle ateş açıldı. Bu katliamda en az 20 kişi hayatını kaybetti ve yaklaşık bin beş yüz kişi de yaralandı… Facia üzerine Kuveyt tarafından acilen olağanüstü toplantıya çağırılan BM Güvenlik Konseyi’nden bir kınama kararı dahi çıkmadı. Zira her zamanki gibi İsrail’in işlediği bütün insanlık suçlarına arka çıkan ABD engeli yani vetosu vardı. Dolayısıyla toplandılar, konuştular ve hiçbir karar alamadan dağıldılar. Tam bir yüz karası!.. İsrail’in yaptığı son katliama dünya sessiz kalırken, Türkiye en net şekilde tepki gösteren tek Müslüman ülke oldu. Tabiatıyla İsrail bundan fena hâlde rahatız oldu. Ülkesinde rüşvet ve yolsuzluktan soruşturma geçiren Netanyahu, utanmadan Türk askerinin Afrin’de, teröristlere karşı yürüttüğü mücadeleyi hedef aldı ve saçma sapan iddialarda bulundu. İsrail Başbakanının haddini aşan bu beyanlarına karşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adana İl Kongresinde yaptığı konuşmada çok sert cevap verdi. Erdoğan’ın İsrail’e yönelik söyledikleri, dünya siyaset merkezlerinde epey zaman çalkalanacaktır şüphesiz… Zira şu sözler öyle yenilir yutulur cinsten değil; “Ey Netanyahu! Sen çok zayıfsın, çok garipsin. Sen terör devletisin. Kudüs’te yaptıkların ortada… Ya senin dünyada sevenin yok sevenin. Nükleer silahım var diye hava atma. Yeri geldiğinde onlar da çalışmaz…” Evet, İsrail’in 70 küsur yıl boyunca uyguladığı devlet terörü hakkında beynelmilel teşkilatlar bugüne kadar ciddi bir tepki gösteremedi. O yüzden İsrail fütursuz şekilde buna devam ediyor. Aynı şekilde nükleer silahları hakkında da şimdiye kadar kimse sesini çıkarmadı. İsrail bu devranın hep böyle süreceğini düşünüyorsa, fena hâlde yanılıyor. Terör devleti altındaki zeminin kaydığını fark etmese bile, kaçınılmaz son onun hesabına hızla yaklaşıyor!
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.