ZAFER

A -
A +

Millî olmadan hür olamayız. Kritik mevzûlarda yerli i’mâlâta geçmemiz elzem. Sudan bahânelerle bu imkânı kaçırmak kelimenin tam ma’nâsıyla ihânet. Kimse Türkiye’yi başkalarıyla mukâyese etmesin. Yanlış olur. Her adımımızda paçalarımıza yapışan bir kelb sürüsüyle karşı karşıyayız. Bu yüzden kritik mevzûlarda ucuz pahalı hesâbı yapamayız. Yıldırım sür’atiyle hareket edip hedefi düşürmek zorundayız. Başka bir ifâde ile dışarıdan onda bir fiyatına dahi alsak millî üretimi tercîh etmemiz gerekiyor. At arabasından bahsetmiyoruz. Kritik teknolojileri kasdediyoruz. Bize bu satırları HGK ile ilgili haberler kaleme aldırdı. Hassas güdüm kitinin üretimine mâni olmak isteyen ABD, JDAM (Joint Direct Attack Munition) bedelinde büyük indirim yapınca bizimkiler i’mâlâtı askıya almış. Neymiş? Sığır çobanları 120 binlik fiyatı 20 bine çekmiş. Bizse 90 bine mâl ediyormuşuz. Anlayacağınız bizim üretim suya düşmüş. Doğruysa fâcia! Bu arada şu suâlleri de soralım: Bugün birçok şeyi gerçekden kendimiz mi üretiyoruz yoksa hassas teknolojilerdeki bağımlılığımız ayniyle sürüyor mu? Meselâ İsrail’e karşı durumumuz nedir?

Rusya konuşdu: “Üsse elli dokuz füze atmışdınız. Yapdığımız incelemelerde yirmi üçünü tesbît etdik. Diğerleri nerede?” Ne demek istiyor: “Biz otuz üç tanesini hedefine varamadan imhâ etdik.” Bu mesaj bizlere, ya’nî dünya kamuoyuna. Hoş Amerika’nın cevâbı da öyle: “Elli dokuz noktayı hedef aldık elli yedisini vurduk.” Yalan rüzgârı dedikleri bu olsa gerek!

TV’ler uzman dolu. Mütehassis olmamak mümkin mi? Bitirim tipler. Lâkin kafaları hâlâ kölelikde. Elin oğlu ne planlıyor bunları konuşmakdan öteye geçemiyorlar. Sanki dünya kefereden ibâret! Bütün bunları tedbîr cihetinden dile getirmiş olsalar anlarız. Merkeze George’u koyup biz de varız demenin ma’nâsı yok. Zilletin şâhikasıdır. Böyle yapanlar cizyedeki inceliği anlayamamış demekdir. Bakın İmâm-ı Rabbânî hazretleri ne buyuruyor: “Kâfirlerden cizye alınmasını emr etmekden maksad, onları sıkışdırmak, aşağı tutmakdır. O kadar aşağı düşerler ki, cizye vermemek için, kıymetli elbise giyemezler. Süslü eşyâ kullanamazlar. Çok para vermemek için, korkarlar ve titrerler. Müslimânlara ne oldu ki, cizye almağı unutdular. Allahü teâlâ, kâfirlerin zelîl ve hakîr olmaları için, cizye vermelerini emr etdi. Böylece, onların aşağı, müslimânların da üstün, izzetli ve şerefli olmalarını sağladı.” Zimmî ve harbî kâfirlere bu nokta-i nazardan bakmamız gerekiyor. Gerçi ilk grup bugün nâ-mevcûd!

Küvetdeyiz fakat kendimizi okyanuslar hâkimi zannediyoruz. Bu bizi yıkar. Bunları korkalım diye söylemiyoruz. Vücûdumuzdaki bir trilyon hücreden biri bile korkmaz. Ne var ki amansız bir irâde ve korkunç bir sür’atle hakîkî gücü yakalamak zorundayız. Tıpkı Yavuz gibi. Işık diye muma pervâne olmayı derhâl terk etmeliyiz. Fransızın şu kadar, İngilizin bu kadar uçağı varmış. Bizimki hiç de az değilmiş. İnşâallah bu ahmakça mukâyeseye kimse inanmıyordur. Kem’iyyetde bir muvâzene olsa da keyfiyyetde dengeden söz edemeyiz. Bizim ekmekler altı aylık. Üstelik fırınımız yok. Onlar istedikleri zaman istedikleri kadar ekmek çıkarabilir! Ayrıca Amerika’nın, Rusya’nın ve hattâ Çin’in binlerce taarruz uçağı îmân ve küfür kavgasında hangi tarafda yer alır dersiniz? Nükleer, biyolojik ve kimyevî silahları hiç katmıyoruz. Şu hâlde elimizde bulunan üç yüz civârındaki savaş uçağının ne ma’nâya geldiğini doğru okumamız lâzım. Hitler Sovyetler Birliği’ne ÜÇ BİN uçakla saldırdı. İlk hamlede BİN BEŞ YÜZ Rus uçağını daha yerdeyken imhâ etdi. Üç yüzünü de düşürdü. Bugün böyle bir saldırıya muhâtab olmayacağımızı kim garanti edebilir? Bırakın karşı koymayı uçak kaldıramayız. Saddam'ın durumuna düşeriz. Tabîî öyle bir durumda asîl milletimizin îmân ve kas gücü devreye girer ama haşatımız da çıkar.

Büyük hedeflere yürümek kolay değil. Hele cihan devleti olmak zorun zoru. Yeniden dünya tahtına oturmak için bütün bunları bilmek ve ona göre tedbîr almak gerekiyor! Türk'ü bu duruma düşürenlere temennâ etmeyi bırakıp ecdâdın mübârek eteğine yapışmalıyız. Zaferi getirecek yol bu!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.