SIRA

A -
A +

Yeterince güçlü değilseniz elin oğlu istediği gibi at oynatır. Ona râm olmuş tilki çakal takımı da şımarır. Katar mes’elesi bu iki cümleyle îzâh edilebilecek kadar basît. Kuklaların hareketini müstakil bir teşebbüsmüş gibi görmek son derece yanlış. Hepsi Washington’dan çekilen iple oynuyor…

Bunlar her ne kadar kukla da olsa zaman zaman vidaları gevşeyebiliyor. İstediğiniz hareketi yapdırma husûsunda sıkıntı çekebiliyorsunuz. Belli aralıklarla el atmak gerekiyor. ABD’nin Selman’a yapdığı bu. Haylazlıkları sebebiyle bir müddet gözden çıkarmış gibi davrandı. Hatâsını anlayan sümüklü Arabistan çöllerinde uzun uzun meledi. Tam ümîdsizliğe kapılmışdı ki “küçük bir ihtimâl var” dendi. Sonunda ne mi oldu? Her şey elden gidiyor korkusuyla herîf-i nâ-şerîf Trump’a tuvaletine kadar kırmızı halı döşedi. Bakalım kılıç dansından beklediği fâideyi sağlayabilecek mi?

Gayr-i resmî haberlere göre Suûd Türkiye’ye verdiği 2 milyar dolarlık gemi sipârişini ibtâl etdi. Cümlesi çeyrek devlet etmeyen yoldaşlarıyla Katar’ı kuşatma altına aldı. Herkes bunun İran’a dönük bir adım olduğunu düşünse de asıl hedef Türkiye. Amerika’daki 20 dakîkalık görüşme bunun ilk işâretiydi. Türk heyetini apar topar yolcu edenler çöl fâresine iki gün misâfir oldu. Niyetin fevkalâde kötü olduğu ortada. Bunları hâdiseyi çözelim diye sıralıyoruz. Yoksa niyetle hakîkat farklı şeyler. İsteyen istediği hayâli kurabilir lâkin işin tahakkuk kısmı başkadır. Batının doğuyu değil işgâl zabt u rabt altına alma devri bile geçdi. Hele bunu ahlâksızlıkları âşikâr olmuş hımbıllarla yapmaya kalkarlarsa sâdece çöküşlerini hızlandırırlar. Maşaları da tutmaya çalışdıkları korla eriyip gider. Bir söylenti daha var: Gûyâ borçlarını körfeze ödeteceklermiş. Bu fısıltı Trump’ın seçim döneminde kurduğu ba’zı cümlelere dayanıyor: “Borcumuzu körfez ülkeleri ödeyecek. Karşı duranı yok ederiz. Onlar bizsiz yoklar.” İnşallah böyle bir ahmaklık yaparlar. Berhevâ olmaları azdan da az bir zamanda gerçekleşir. Hattâ biraz daha ömrü olanlar ana kıt’alarını kaybetdiklerini görür. Zîrâ böyle bir gelişme kâğıtdan devletlerin târihe karışmasına yol açacak fitili ateşler. Uyuyan, daha doğrusu uyanmakda olan dev tam ma’nâsıyla ayağa kalkar!

Kürenin etrâfındaki şaklabanları nasıl değerlendirdiniz? Acabâ o ellerin dünyâyı kucakladığını mı zannetdiniz? Bize göre bu görüntü üşüyen ellerini ısıtmaya çalışan üç zavallıya işâret ediyor! Zavallı dedik ama iyice havaya girmiş görünüyorlar. Çomarı bırakın zağarlar bile coşmuş hâlde. Suûd Dışişleri Bakanı El-Cubeyr’in “Doha’ya askerî müdâhale olacak mı?” sorusuna verdiği cevâb hayli komik: Umarım olmaz. Bre, bre, bre… Öküz arabasının yanında giden it yere düşen gölgeyi kendinin sanırmış!

Ne olur? Hiçbir şey. Dedik ya, artık ellerinde cedvel harîta çizdikleri devirler geride kaldı. Yapabilecekleri tek şey henüz bunun farkına varamamış olanların uykusunu kaçırmak. Amerikalı generalin dediği gibi. Daha fazlası olmaz. İki dünya savaşı nasıl ki Avrupa’nın dünya hâkimiyyetini bitirdiyse bir üçüncüsü de Amerika’nınkini bitirir. Üstelik o noktadan i’tibâren üç yüz senedir devâm eden batı taarruzu nihâyet bulur. Sıra yeniden bize gelir. Cesâretleri varsa er meydânı burada!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.