GÖSTERGE

Borsadaki gelişmeleri dakîka dakîka ta’kîb etdiğimiz günler. Hisse alıp hisse satıyoruz. Elbette kendi çapımızda. Bir sabah vakti. Abdurrahman pehlivan heyecanla geliyor: “Abi, bütün göstergeler yukarıyı gösteriyor.” İyi, o zaman elimizdekileri tutalım. Tabîî Abdurrahman bırakırsa. Bir saat geçiyor geçmiyor yine geliyor: “Abi, bütün göstergeler aşağıyı gösteriyor” “Ne yapalım Abdurrahman?” “Satalım abi.” “Kardeşim ne menem şey şu göstergeler. Biraz önce hepsi yukarıyı gösteriyordu.”

Ne ise ki o da ben de bu tür şeyleri fazla ciddîye almaz, hareket tarzımızı aramızda yapdığımız istişârelere göre ta’yîn ederdik. Ol sebebden canımız çok yanmadı. Yoksa duman olmuşduk…

Türk basını işte bu “göstergeler” gibi. Bir şuna bir buna işâret ediyor. Günlüğü bırakın saatlik pozisyon alıyor. Bunu sakın ola sür’at-i intikâl olarak anlamayın. Anlık esintilerin salladığı söğüt yapraklarıyla muhâtabsınız. Hattâ burada sallanmak bile yok. Savrulmak var. Bu sebebden ne kendileri ne onlara inananlar yol alabiliyor. Kuru gürültüyü merkeze koymak kime ne kazandırabilir? Kaybetdirdiklerini sayıp dökerek keyfimizi kaçırmayalım.

Satılık kalemler fevkalâde alâka görüyor. Neden? Çünki kimsenin elinde olmayan bilgiler onlarda. Bunları belli aralıklarla pompalayarak memleketi sarsıyorlar. Asîl fakat sâf milletimiz mal bulmuş mağribî gibi bu kasıdlı haberlere sarılıyor. Netîcede tamâmiyle yanlış kanâatler ediniyor. Bu kadar da sâflık olur mu demeyin. Çok profesyoneller. Zâhiren ABD’yi, İngiltere’yi tenkîd ediyorlar. Yetmiyor, yerden yere vuruyorlar. Gel gör ki zihnimizde bırakdıkları tortu şu: “Bu iki devlet dünyanın sâhibi. Ne yapsanız boş. Bu çenberi aslâ kıramazsınız”. İyi de işin bilgi kısmı nasıl hallediliyor? Acabâ bunlar çok mu iyi gazeteci? Hâyır değil. Sâdece arkalarında istihbârât teşkîlâtları var. Hangi devlet için çalışıyorlarsa ajandalarına o ülkenin teşkîlâtından bilgi yağıyor. Onları kullanarak hem rakîbe saldırıyor hem de kendilerine yer açıyorlar. Biz de paylaşdıkları bilgileri hayretle okuyor, gayretle yayıyoruz…

Dikkat ederseniz her biri son derece kontrollü. Milletimizi adım adım yukarıdaki noktaya getirmeye çalışıyorlar. Hızlı giderlerse büyük kopmalar yaşanır. Yavaş kalırlarsa hedefe varamazlar. Cür’etliler lâkin aptal değiller. Çok kişinin üst akıl dediği pire torbasının planını uyguluyorlar. Peki kim bunlar? İsme girmek olmaz. Mahkeme mahkeme dolaşmaya niyetimiz yok. Bununla berâber her birinin açığa çıkarılması son derece kolay. Herkes bunu yapabilir. Makâlelerini okuduğunuz, konuşmalarını dinlediğiniz, tweetlerini gördüğünüz bir kimse mücâdele azminizi kırıyorsa deşifre yolunda işin büyük kısmını halletmişsiniz demekdir. Hele bütün bunlar ABD’ye, İngiltere’ye, Yahudi’ye karşı derin bir ümîdsizlik aşılıyorsa mes’ele çözülmüşdür. Böyle bir durumda söz konusu kişi en iyi ihtimâlle gâfil olabilir.

İsterseniz biraz da bu göstergelere bakalım!