SALDIRI

İnisiyatifi ele almanın vakti geldi. Üç yüz senedir onlar saldırıyor. Bir medeniyyet yalnızca müdâfaa ile ayakda kalamaz. Plan yapmak sâdece düşmâna mahsûsmuş gibi hareket ediyoruz. Bizim işimizse oyun bozmakdan ibâret. Derhâl bu yanlışdan dönülmeli. Kısa, orta ve uzun vâdeli hedefler ta’yîn edilmeli. İngiltere'ye, Amerika'ya ve siyonist yahudi sermâyesine operasyon yapılmalı. Cümle fosil bunlara hayâl nazarıyla bakacakdır. Lâkin dedik ya fosil. Onlara uyarsak El-Bâb’dan öteye gidemeyiz. Elbette bugünki imkânlarla dünyanın fethine koyulacak değiliz. Ne var ki bu yolda düğmeye basabiliriz. Üstelik hemen şimdi!

Düğmeye basma işi kafadan başlamalı. Zihinlerdeki kölelik bütün izleriyle silinmeli. Tarihden ibret almak adına her dâim inhizâmlar anlatılıp durursa bundan hayırlı bir netîce çıkmaz. Bir daha bu hatâlara düşmeyelim diye acı günlerden başka bir döneme bakmazsak sonu gelmeyen bir korkuya teslîm oluruz. Hâlbuki Osman gâzîdeki ihlâs ve i’tikâda sâhib olmak mes’eleyi halledecekdir. Osmanoğlunu muvaffak kılan en mühim unsurlar bunlardır. Fâtih şübhesiz dâhî idi fakat onu büyük yapan şey dehâ değil bu ikisiydi. Başka husûsiyyetleri de ehemmiyyet sırasına göre diziliyordu. Şu hâlde “geliyorlar, gidiyorlar, yakıyorlar, yıkıyorlar, kuruyorlar” demek yüz sene öncede kalması gereken bir ruh hâli.

ABD dışişleri bakanı Tillerson İngilizleri kıskandıracak hinlikde yazılı bir açıklama yapdı: “Oylama ile sonuçlar meşrûiyyetden mahrûmdur; biz birleşik, federal, demokratik ve müreffeh bir Irak’ı destekliyoruz” Ekledi: “Bütün tarafları sâkin olmaya ve karşılıklı tehdîdleri sona erdirmeye da’vet ediyoruz. Iraklı Kürd yetkilileri merkezî hükûmetin anayasal olarak belirlenmiş rolüne saygı duymaya, merkezî yönetimi de tehdîd ve muhtemel güç kullanımı îmâsını terk etmeye çağırıyoruz.” Buradaki maksadı ilk bakışda anlamamak büyük saflık. Bu ifâdeler ABD’nin Kuzey Irak’ı korumaya aldığının i’lânı. Başka bir delîle gerek yok ama te’yîden aynı açıklamadaki şu cümlesini de alalım: “ABD, Irak’ın komşuları da dâhil bütün tarafları tek yanlı eylemlerden ve güç kullanımından uzak durmaya da’vet ediyor.” Ya’nî Türkiye’ye akıllı ol diyor…

Amerika ve İngiltere ile karada, denizde ve havada savaşma ihtimâli giderek artıyor. Bunlarla her türlü harbe hazır olmalıyız. İngiliz, eski sömürgesiyle çatışma hâlinde. Gel gör ki buna i’timâd olmaz. Türke karşı bir araya gelme konusunda zorluk çekmezler. Dolayısıyla karalar bağlamadan büyük hesâblaşmaya hazırlık yapmalıyız. Bilhassa askerî açıdan inanılmaz bir sür’atle güçlenmemiz gerekiyor. Binlerce tankı, binlerce uçağı bir çırpıda üretebilmeliyiz. Tabîî bu yetmez. Dikkat ederseniz biraz sıkışınca Kore’yi yok etmekden bahsediyorlar. Blöfünü bile ciddîye almalıyız. Yarın İstanbul’u, Ankara’yı kül yığınına çeviririz derlerse atacağımız adım ne olacak? Böyle bir tehdîde verilebilecek tek cevâb var: “Kıt’alar arası nükleer füzelerimizle Londra’yı, Washington’u, New York’u harîtadan sileriz.” Bunun dışındaki hiçbir açıklama caydırıcı olmaz. Şu hâlde bu silâhlardan binlerle üretmeliyiz!

Büyük hesâblaşmanın ardından saldırı sırası bize gelecek. İngiltere kaça bölünür, ABD’de eyâlet savaşları nasıl başlatılır bunların dersini vereceğiz. Para ne için kazanılır nerelere harcanır bunları öğreteceğiz. Bütün savaşları onların coğrafyasına yıkacağız. Ya teslîm olacaklar ya da yok olup gidecekler.