Helal olsun sana Şener!
8 Mart 2018 02:00
Kupa derbisinde attığı gol harikaydı. O bölgeye koşu yapması, topla buluşmasıyla birlikte yapıştırdığı plase on numara idi... Asıl büyük notu maç sonrası yaptığı kısa açıklama ile aldı... Şener kardeşim; senin gibi on tane daha futbolcumuz olsa, sahalarda ne şiddet kalır, ne de teknik adamlar, yöneticiler ve spor yorumcuları saçmalarlar... Umarım başta da hocan Aykut Kocaman ders alır! Ama alamadı ki, seni Akhisar maçında sahaya koymadı...
Bu ne biçim yayın yahu?
Bana dünyanın herhangi bir yerinde naklen maç yayını sırasında o kanalda birkaç gün içinde sunulacak dizilerin, hem de görüntülü, verildiğini kim anlatabilir? Görüntünün yapıştığı yer ceza alanı civarı... Ya orada birileri birilerini itip kakmışsa... Futbol Federasyonu sadece verilen, verilmeyen cezalarla mı eğleniyor?
Adam satma iddiasına kanıt ister!
NTV Spor’da bazı arkadaşlar, Galatasaray’da Igor Tudor’un Maicon ve Muslera tarafından satıldığını söylemişler. Kanıt mı? Sadece lafügüzaf! Bunun üzerine de Galatasaray, bu kanalın elemanlarına akreditasyon yasağı getirmiş. Bence böyle yapılmamalıydı. Ne mi yapılmalıydı? İspatlamaya davet edilirler, olmazsa da hukuk yoluna başvurulurdu.
Aykut Hoca; sen bükemedin ama...
Beşiktaş’la oynanan kupa maçından sonra Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman yayıncı kuruluşun mikrofonunu neredeyse elinin tersiyle itmeye varan tepkisine bir de şu cümleyi ekledi: “Burada hakemi de, rakibi de herşeyi büküp kazanıyorlar...” Komik! Ama Sayın Kocaman, hiç kimse bugüne kadar, “Herkes hız yaptı radara biz yakalandık” diyerek malum biçimde kazanılmış maçların itirafında bulunmamıştı. Ne dersin? Akhisar da mı bükerek kazandı?
Yenene de, yenilene de...
Galatasaray, düşmesi hemen hemen kesinleşmiş Karabükspor karşısına dibine kadar tam kadro ile çıktı. Gol üstüne gol attı, oyunun tek bir saniyesinde bile gırgır yapmadı, hatta sarı kartlılar bile oyunda kaldı. Buna karşılık gol üstüne gol yiyen Karabükspor da hiçbir saniye oyundan düşmedi, mücadele etti, etiyle buduyla oynamaya çalıştı. Yani helal olsun iki takıma da!
Arnavut da gitti!
Geçtiğimiz pazartesi akşamı aldım acı haberi... Niyazi Abi vefat etmişti. Salı günü de toprağa verdik. Hangi Niyazi mi? Fenerbahçe’nin unutulmaz takımlarının sol açığı, Lefter’in koruması Arnavut Niyazi... Bir ara Galatasaray’a gitmiş ama hasrete dayanamamış geri dönmüştü Kadıköy’e... Şükrü Ersoy’a, Naci Erdem’e, Akgün Kaçmaz’a, Can Bartu’ya, Şeref Has’a, Ergun Öztuna’ya sağlıklı ömürler dilerim...
Rıza sundu, Şenol da aldı!
Trabzonspor sahanın her yerinde basarak, ligimizin en etkili futbol oynayan topluluğunu bloke etti. Taaa ki Rıza Hocam 65. dakikada Rodallega ile Yusuf’u oyuna alana kadar. Böylece Trabzonspor’un orta sahası sadece ve sadece sahanın en iyisi Okay’a kaldı... Beşiktaş mı? Önce İstanbul rüzgârına kapıldığı (!) açıkça belli olan Love’ı çıkarıp yerine Negredo’yu alarak ilk doğruyu yaptı. Asistler ortada... Sonra da Adriano’nun sakatlığı ki şanstı, Caner’le rakibini bitirdi.
Volkan Demirel mi?
İlgi çekici... Ne mi? Aykut Kocaman bile kaleci Volkan’ın son Beşiktaş maçındaki tavrını eleştirdi. Hatta ağır ceza verileceğini de belirtti. Acaba derim yeni bir Alex faturası mı kesiliyor?
Ne olacak bu alt ligin hâli?
Adı PTT 1. Lig idi, şimdi o da Spor Toto ismini aldı. Bana ne! Ama orada öyle bir kapışma yaşanıyor ki, sormayın gitsin... İlk iki Süper Lig’e gelecek... Ama bu ikiliyi şimdilerde bilebilmek mümkün mü? Ya geri kalan dörtlü? O da çözülmesi güç bir bilmece... Kısaca Gaziantepspor hariç bence Süper Lig’i heyecanda sollayacak bu alt kademe...
İşte yorum bu!
PSG-Real Madrid maçını izlemeye koyulduğum anda yorumcu olarak Ömer Üründül’ün sesini işittim. Maçı uzun süre izlemek niyetinde değildim ama yorumcu o olunca, tabii ki bitirdim. Bir yorumcu PSG’nin hırçın orta saha oyuncusu Verratti’nin atılacağını daha 15. dakikada söylüyorsa, yorumculuk budur işte. Merakım odur ki, acaba bizim Ömer başka hangi maçlarda yorum yapacaktır?