Takıma bak, hocayı al!
Bendeniz bu sütunlarda Yakın Doğu Üniversitesi takımı, kendinden on kat pahalı ve yıldızlarla dolu Fenerbahçe’yi yendiğinde şunu yazmıştım: Oyuncuları pahalı ve ünlü olan bir takıma Fırat Okul hoca olamaz... Ama “Yaptım oldu, iyi de oldu” kuralının hâkim olduğu Fenerbahçe’de normaldi bu durum. Ama, Euroleague’in son dört takımına kalınamadı bu sefer... Yazık! Peki, şu Yakın Doğu orada mı? Evet! Kiminle? Fenerbahçe’nin eski hocası ile...
Beşiktaş taraftarına şapka!
Bayern’le oynanan kupa rövanşından üç saat önce Atatürk Kütüphanesinde idim... Dışarıdan taraftar sloganları içeriye kadar geliyordu. Aman dedim, bu maçta kaç kişi olurdu ki... Benim çocuklardan biri de kombineli, “İlla da gideceğim” dedi. “Yahu elendiniz, ne işin var” diyecek oldum, “Biz Beşiktaşlıyız. Tabela bizi ilgilendirmez...” diye sert yaptı... Kütüphane çıkışı saat 18.00 civarında idi ve sokaklar, caddeler adam almıyordu. Vallahi böyle taraftara şapka çıkarılır ancak... 50 bin kişilik statları 3-5 bin kişiye bırakanlar utansın!
Utanç vesikası!
Hıncal Uluç Usta yazdı. Beşiktaş’ın Fenerbahçe ile oynadığı maçlarda sarı-lacivertli tribünlerden bir beste dökülmüş. Ve de ne yazık ki içinde Süleyman Seba ile ilgili küfür de varmış... Keşke diyorum siz adını koyamadığım taraftar grubuna, Süleyman Abi gibi başkan ve başkanlara sahip olabilseniz. Tabii ki son 25 yılı kastediyorum... Hele hele Galatasaray maçı sonrası bir tribün patronu bildiri yayımlamış ki, sormayınız... Ya maç günü Kadıköy’deki, ne yazık ki içinde genç kadınların da bulunduğu güruh! Kadınlar, çocuklar var be etrafta... Biraz daha dikkat!
Uyuyan güzel!
Böyle bir film izlemiştik zamanında... Beşiktaş’ın Başakşehir karşısındaki hâli tam anlamıyla uyurgezerlik idi... Fazla mı yemek yemişti futbolcular, yoksa bir vitamin yerine yanlışlıkla (!) başka bir hap mı yutmuşlardı? Kötü oynamak doğaldır... Ama ayakta duramamak başka şeydir. Tabii ki kenardakiler de aynı uyku hâlindeydiler. Baksanıza takımın en agresif oyuncusu Caner, bitime 10 dakika kala akla geldi. Hem de rakip on kişi oynamaya devam ederken...
Bay sürprize karşı bay usta!
Galatasaraylı veya futbolu yakından izleyen birine sorsanız, Fenerbahçe’ye karşı çıkacak takımı bir çırpıda eksiksiz, hatasız söylerdi. Peki aynı konumdaki bir Fenerbahçeliye sorsanız Galatasaray’a karşı sahaya çıkacak takımı bilebilir miydi? Mümkün mü? Bilebilme oranına “yüzde sıfır” derim rahatlıkla... Bir senede iki maç oynamış Ekici var... Zaten bu futbolcu da “Bittim” demiş... Giuliano sol açık gibi... Ezici güç Fernandao yok, hakem çarpıcı (!) Soldado var... Hadi bilin bakalım...
Ronaldo Beşiktaş’ta...
Bunu da ben salladım. Neye dayanarak mı? Başkan Fikret Orman açıklamadı mı, “Ronaldo bize gelmek istiyor. Biz de onu istiyoruz” diye... Olur mu? Adam bildiğim kadarı ile yılda 22 milyon avro alıyor... Hadi emekli oldu, yarıya indi diyelim... İnsan hayal ettiği sürece kıyak yaşarmış derler ya...
Çirkin düello!
Pazartesi günü ve akşamı Fenerbahçe’deki başkanlık adaylarından tatsız, kulübün tarihine hiç mi hiç yakışmayan, hadi biz o seviyelere inmeyelim, söylemler geldi diyelim. Şöyle bir hafızam canlandı da, koca Fenerbahçe’nin ne hâle gelmekte olduğunu daha iyi anladım. İsmet Uluğ, Razi Trak, Hasan Kâmil, Osman Kavrakoğlu, Medeni Berk, Agâh Erozan, Bedii Yazıcı, Fikret Arıcan, Tahsin Kaya, Faruk Ilgaz, Emin Cankurtaran, Güven Sazak, Hasan Özaydın, Metin Âşık, hatta hatta çokça eleştirdiğim Ali Şen geçti aklımdan... Siz de tarihinizi araştırırsanız, sanırım utanırsınız. Hoş etrafınızda atmasyon tarihçileriniz de var...
Titanic!
Malum gemi faciası Beyaz TV’de canlandırıldı. Yok be denizde değil karada, masa etrafında... Ama canlandırma sanki başka bir fotoğraftı... Ben izlemedim de, bir dost mutlaka izle diye uyardı. İnternete girdim sadece... Aynen devam! Kültürümüz zenginleşiyor.
Ne Boğaziçi imiş be!
Dün sabah haberlere bir göz gezdireyim dedim, ağzım açık kaldı. Boğaziçi Üniversitesinin sözüm ona öğrencileri şanlı ordumu işgalci ilan etmiş ve Afrin harekâtımızı eleştirmişler. Ah ah; Atatürk sağ olsaydı acaba sizler gösteriden sonra kendinizi nerede bulurdunuz? İsmet İnönü ve Kâzım Karabekir operasyonlarını bilir misiniz? Siz okulu bitirdiğinizde acaba ne işe yarayacaksınız? Malum; birilerine köle...