Bence normal sonuç

Galatasaray’ın şampiyonluğa giden yolda bence birinci ve en önemli engeli bu Gençlerbirliği maçıydı. Gençlerbirliği’nin bu pozisyonu kadrosunun çok iyi olduğundan mı kaynaklanıyordu? Bence hayır. Şöyle bir lig geçmişinizi bir araştırın bakalım, üç büyükler Ankara’da hangi sonuçları alabiliyorlar? Yüksek rakım ve İstanbul’a göre çok kuru bir hava bence İstanbul takımlarını fiziksel etkilediği kadar düşüncede de zor durumda bırakıyor.
Buradan bakınca Galatasaray takımının koca oyunda yarım pozisyon bulabildiğinin altını çizersek bu iddiamızın gerçeğe ne kadar yakın olduğunu da anlayabiliriz.
Galatasaray’ın artık ideal 11’i diye bildiğimiz kadro ne boş alan oluşturabildi ne de dikine veya enine rakibinin yerleşim planlarını arızaya uğratabildi. Buna karşılık Gençlerbirliği takımı tam takım topun arkasına geçerek, bazı ciddi kontra koridorları da bulabildi ama bunlardan en netinde Deniz golü yapamadı.
İki asil bekinden yoksun sahaya çıkan Gençlerbirliği buradan da anlaşılacağı gibi bu maçı 1 olsun bizim olsun hiçten iyidir anlayışıyla planlamıştı. Nitekim Galatasaray o liderliğe çıkabilen ideal kadrosuyla hemen hemen oyunu geveleyerek maçı tüketirken, uzatmada kontradan müthiş bir gol yiyerek sanki şampiyonluk şansını da riske soktu.
Tekrar altını çiziyorum; Ankara’da rakip kim olursa olsun kazanmak iklim şartları sebebiyle çok zordur.
Tabi kii Gomis gibi ayakta zor durabilen golcünüz ve de Belhanda ve Feghouli gibi ucuza mal edilmiş eskileriniz de var ise...

MAÇIN ADAMI: Alper Uludağ