Hırvatlar Messi yalanını batırdı

A -
A +

Dünya Kupası başlamadan önce grup aşamasındaki en keyifli, en güzel maç hangisi olur diye sorsalar dün akşamki Arjantin-Hırvatistan maçını ilk üç aday arasında gösterirdim. Neden mi? Yugoslav coğrafyası yediye bölündükten sonra futbol olarak ayakta kalan tek Hırvatistan idi. 
Hele hele zaman içinde bünyesinden Rakitic, Modric, Mandzukic gibi adamları çıkarmaya başlayınca iyiden iyiye Avrupa haritasının en iyileri arasına girivermişti. Arjantin mi? Sadece ülkede değil dünyada Maradona-Messi kıyaslaması yapılmaya başladığından beri en küçük bir şekilde ilerleme değil tam anlamıyla gerileme izlemeye başladık. 
Hele dün akşam Arjantin’in sırf hava teknik direktörü takımını üçlü savunmayla oynatıp önde basmayı planlayınca Messi genelde hep kalabalık savunmaların içinde kaldı ve böylece karşılanması çok kolay hâle geliverdi. O sadece hava olan teknik direktöre sormak lazım, Messi’yi Barcelona’da böyle mi programlıyorlar? 
Sonra dörtlüye dönüldü ama Hırvatlar bu ikinci oyun planını da yutmayarak, bu defa topun arkasına tam takım geçmeye de başladılar. Tamam ilk gol bir kaleci hediyesiydi ama Modric’in şapka çıkarılacak golüne ne demeli? Bu arada bir önemli not daha yazayım; bizim spor medyasının bir türlü beğenilen oyuncular listesine alamadığı Vida’yı izleyince acaba utanç duyuldu mu? 
Bu maçın hakemine de iki satır karalamak gerekir. Sanıyorum Dünya Kupalarındaki son maçı olacaktır. Yine dönüp dolaşıp Maradona meselesine gelip yazıyı noktalayayım. Ben bu Maradona’yı Dünya Kupalarında üç defa çıplak gözle izledim. Hele hele böyle bir oyun düzeninde Messi onun ayakkabısı bile olamaz. 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.