Zor gibiydi kolay oldu

Beşiktaş bir Avrupa kupası maçı öncesi, bizim ligin ciddi anlamda iyi oyuncularından kurulu ama buna rağmen sonuç sıkıntısı yaşayan takımlarından Kayserispor’u ağırladı. 

Beşiktaş’ın zengin olduğu bölgelerin başında gelen sol arka tarafı ne yazık ki sezondaki en büyük fukaralığını çekiyordu. Hem Caner hem de Adriano yoktu. Kim vardı yerlerinde? Ön liberoda ivme kazanan, galiba bundan böyle ‘joker’ diyeceğimiz Medel. Ama onun ötesinde, santrforlardan en kariyerli olan Vagner Love’u yedek saymazsak iyi bir topluluk vardı. Ancak ne var ki takımlarımızın büyük çoğunluğunda rastladığımız savunmadaki pas zevzekliği de koca bir ilk yarı boyunca Beşiktaş’ın tarafındaydı. Tabii ki bundaki önemli etkenlerin başında, özellikle ön tarafın, orta alanın bazı oyuncularıyla birlikte top almak için kendilerini göstermemeleri geliyordu. İşte bu eksikliğe karşın kendi yarı alanında iyi toparlanan Kayserispor gerek topla, gerekse topsuz hareketlenerek iyi çıkışlar yaptı ama Karius’un kurtardığı iki top dışında pozisyon fukaralığı yaşadı. Oyun böyle devam ederken öteden beri yazıp söylediğim gibi Vagner Love’un rakip tandem kıskacından öne çıkarak pas trafiğine katılmasıyla golü iki postada buluşuna tanık olduk. 

 

İçeri gidildiğinde, dönüşte maçın ne tarafa yazılacağı hâlâ netlik kazanmamıştı. Ancak ikinci yarıda Kayserispor, ilk yarıda işleyen makinesinde bazı arızaların olmaya başladığını gösterdi bize. Hele hele Varela’nın alınıp yerine Mert’in sokulması bu arızanın tuzu biberi oldu. Beşiktaş daha öne doğru oynar havasıyla Oğuzhan’ı da alıp Tolgay’ı sokunca daha da etkili olur bir görünüm aldı. 

 

Benim 2-0 biten bu maç için altını çizeceğim bana göre önemli oluşumlar var. Derim ki; Mensah ile Chery’yi Kayseri’den transfer edecek olan kulüp çok akıllı davranmış bir transfer uygulamasını yerine getirmiş olacaktır. Beşiktaş’a gelince Love’un rakip tandeme ne kadar uzak oynatılırsa o kadar klasını ve golcülüğünü ortaya koyacağı açık ve nettir. Bir kelime de Lens’e edeyim bari… Resmen takımı on kişi oynatıyor…

 

Maçın adamı: Domagoj Vida