Deniyorlar, kaybediyorlar ve marjinalleşiyorlar

A -
A +
Her deneyip yenildiklerinde daha da radikalleşiyorlar.
24 Haziran seçimlerinde her yolu denemelerine rağmen seçimleri bir kez daha kaybetmeleri, akıllarını başlarından iyice almış görünüyor.
Demokratik seçimlerin sonucunu kabullenemiyorlar. AK Parti ve Erdoğan’ın 14. seçimi de kazanmasını bir türlü hazmedemiyorlar.
Güvendikleri, bel bağladıkları ve seçim sürecinde AK Parti ve Erdoğan’a karşı var güçleri ile destekledikleri muhalefetin, seçim sonrası içler acısı hâli bunları daha da öfkelendiriyor.
Seçimlerin öncesinde, bir anda demokrat kesilip, milleti önemser gibi görünmelerine rağmen, seçimlerin hemen ardından halkı aşağılamaya tekrar başladılar.
Erdoğan’a ve AK Parti’ye oy veren seçmenlere “Erdoğan güçleri” diyorlar. “Millet cahil olduğu için” kendilerine oy vermediğini söylüyorlar. Bu durumda seçimlerle sonuç alınamayacağını “yeni yollar” denenmesi gerektiği çağrısını yapıyorlar. 
“yeni yol ve yöntemlerin” ne olduğunu da zaten yaptıklarıyla gösteriyorlar.
Kendilerini ABD ve emperyalizm karşıtı olarak lanse edip, emperyalist olarak gördüklerinin gönüllü sözcülüğüne ve iş birlikçiliğine soyunuyorlar.
ABD, Türkiye’den iki bakana yaptırım kararı alıyor. Bunlar “gol” diye bağırıyorlar. “Yetmez ama evet”“devamı gelmeli” diye sevinç naraları atıyorlar.
Dolar ve döviz kuru yükseliyor. Bunlar, “döviz daha da yükselmeli ki, AKP’ye oy verenler dünyanın kaç bucak olduğunu görsünler” diye sosyal medyadan paylaşımda bulunuyorlar.
             ***
En son ABD menşeli yayın organı Newsweek dergisinde Türkiye karşıtı bir yazı yayınlandı.
İçeriğine bakıldığında son 6 senelik dönemde Türkiye’ye karşı olan çevrelerin tüm hezeyanları ve paranoyaları yazının içinde var. 
Yazıda, Türkiye’nin Afrin’de teröre karşı yürüttüğü operasyon, Kürtlere karşı yapılmış olarak gösterilmekte. FETÖ ile mücadele sorunsallaştırılmakta. Erdoğan’a hakaret edilmekte. S-400’lerden F-35’lere kadar her konuda Türkiye aleyhine iddialar sıralanmakta.
Yazının sonunda da “Özgür dünya Erdoğan’a karşı ne kadar çabuk hareket ederse, dünyamız o kadar güvenli olacaktır. Türkiye dönüştürülmeli” diye yeni bir 15 Temmuz çağrısı yapılmakta.
Yazı bir analiz yazısı değil. Daha önceden farklı mecralarda yayınlanan benzerleri gibi bir operasyon yazısı. İçinde FETÖ söylemleri de var. PKK terör örgütü ve onun sözcülüğünü yapanların dolaşıma soktuğu ezberlenmiş içerikler de.
Bu tip yazıların nasıl kotarıldığını, kimler tarafından yazdırıldığını ve içeriğindeki yalanların kimler tarafından sufle edildiğini biliyoruz. Ezberledik artık.
Bu tip yazıların uluslararası bir mecrada yayınlanmasının hemen ardından, Türkiye içinde kimler tarafından sahiplenildiğini, yeniden üretilerek ve önüne arkasına yeni yalanlar eklenerek nasıl kullanışlı hâle getirildiğini de öğrendik.
Önceki satırlarda tasvir ettiğim çevreler, bu yazı ve yazıda dile getirilen yalanları hemen sahiplendiler. O çağrıya kulak kabarttılar.
Onlar MİT tırları kumpasında denediler. Devletin kurumlarını çökerterek, kurumsal kriz oluşturmayı amaçladılar.
17-25 Aralık’ı birlikte organize ettiler. İş birliği yaptıkları kesimleri örgütlediler.
FETÖ'cü ve PKK’lı oldular. DEAŞ’la iş tuttular. Toplumsal ve siyasal gruplar arasında kimliğe dayalı çatışma çıkarmaya çalıştılar.
Türkiye’nin diplomatik olarak izole edilmesi için uğraştılar.
Ekonomik krizi tetikleyecek hamleler planladılar, organize ettiler.
En sonunda 15 Temmuz’da topyekûn bir işgal girişimine soyundular.
Hepsinde başarısız oldular. Millet, onlara her kalkışmalarında hadlerini bildirdi.
Şimdi seçimden sonra tekrar yeni şeyler denemek istiyorlar.
Geçmiş dönemlerde FETÖ’den dolayı, içerideki kurumsal zaaflar ve kırılganlıklar büyük oranda aşıldı.
Siyaset krizlerle sınanarak ve mücadele ederek siyasal öğrenme sürecini tamamladı.
Millette, 15 Temmuz gibi bir işgal girişimini etkisiz hâle getirmenin öz güveni var. Yani önceki mücadelelerdeki pozisyonundan çok daha güçlü bir konumda.
Deneseler de başaramayacaklar.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.