Muhalefette artçı sarsıntılar

Muhalefet partilerinde 24 Haziran seçimlerinin artçı sarsıntıları devam ediyor.

Önce CHP, parti içi kavgaya tutuştu. Gelenek bozulmadı. Seçimlerin hemen ardından kurultay toplama girişimi başlatıldı. Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun ekipleri arasında kıyasıya bir mücadele yaşandı. CHP siyasi seçkinleri seçimlerde bile bu son süreçteki mücadeledeki olduğu kadar heyecanlanmamışlardı.

Kurultaya gitmek için delegeler imza topladılar. Bazıları imzalarını geri çekti. En sonunda toplanan imzaların sayısı üzerinde anlaşamadılar.

Şimdilik parti içi hizipler, yerel seçimlerde hangi ismin nereden aday olacağına odaklanmış durumda.

Diğer taraftan CHP içinde bazı muhalifler yeni bir parti kurma tartışmasını başlatsa da bu fikrin alıcısı şimdilik çok değil.

İYİ Partide ise seçimler öncesinde başlayan istifalar artarak devam ediyor.

Parti içinde hâlâ partinin ideolojisinin ne olacağı ve kendini nerede konumlandıracağı belirlenebilmiş değil.

Parti içindeki milliyetçi damar, inisiyatifi “eski merkez sağcı”lara tamamen kaptırmış durumda. Akşener’in önce parti genel başkanlığına aday olmayacağını söyleyip sonra tekrar seçilmesi, parti içinde kendisine “biat” sorununu çözmeye yönelik bir manevra olduğu sıklıkla dile getirilse de, parti içinde tartışmalar dinmişe benzemiyor.

İYİ Partide en son bayram öncesi büyük bir skandal yaşandı. Yapılan son kongrede 80 kişilik Genel İdare Kurulu’na seçilen bir ismin, 15 Temmuz darbe girişimini ve FETÖ’yü destekleyen sosyal medya paylaşımları ortaya çıktı.

Söz konusu parti yöneticisinin “yayımlanan darbe metninin doğruları söylediğini bilin sadece. Bizim desteğimize ihtiyaçları yok, evden çıkmayıp izleyin. Yarın bizimdir” ve “Lütfen bu gerçek deyin, ihtilal oldu deyin” şeklinde mesajları ve rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’na yönelik hakaret içeren sözleri parti içinde yeni tartışmaları başlattı. İYİ Partiye yönelik de toplumsal tepkiyi de artırdı.

Tepkilerden sonra İYİ Partili yönetici istifa etmek zorunda kaldı.

Muhalefette en son parti içi büyük bir kriz, HDP’de yaşandı. Seçimlerde, hapishanede olmasına rağmen her gün dışarıya çeşitli mesajlar gönderen Selahattin Demirtaş, seçimlerin ardından bir anda sessizliğe büründü.

Uzun bir sessizlikten sonra, unutulmaya bilinçli terkedildiğini düşünmüş olacak ki, mevcut parti yönetimini sert bir dille eleştiren bir makale yayınladı.

Demirtaş mevcut parti yönetimini “basiretsizlik, öngörüsüzlük ve acemilikle” suçladı. Partinin “tatil havasında hareket ettiğini” belirterek, “demokrasicilik oynadığını” söyledi.

Demirtaş seçim döneminde taktik olarak kullandığı mutedil görünümlü siyaset dilini bir anda bırakarak, HDP’ye “yeniden radikal sokak siyaseti”ne dönme çağrısı yaptı.

Partinin 24 Haziran seçimleri ile ilgili “toplum önünde tatmin edici bir öz eleştiri vermediğini” söylemesi ise HDP yönetimini kızdırdı. HDP Eş Genel Başkan Sezai Temelli de Demirtaş’ı eleştiren bir açıklama yaptı. Karşılıklı açıklamaların ardından, HDP çizgisindeki Milliyetçi Kürt siyaseti içinde tartışmalar iyice derinleşti.

Muhalefet partilerinin tümü kendi iç sorunlarına ve tartışmalarına odaklanmış durumda. Bayram ve yaz tatilinde bu krizler biraz daha düşük yoğunluklu devam eder.

Eylül sonrasında ise yerel seçimlere odaklanılacağı için bir süre daha ertelenir. Ama esas kavga yerel seçimlerden sonra başlayacak. İzleyip göreceğiz.