Reyhanlı organizatörünün yakalanması ve Esadcılar

A -
A +
Millî İstihbarat Teşkilatı son dönemde FETÖ’ye karşı gerçekleştirdiği başarılı operasyonların bir benzerini Suriye’de yaptı. Bu defa Reyhanlı saldırısının organizatörü olan Yusuf Nazik’i Suriye’nin Lazkiye kentinden Türkiye’ye getirdi.
Hatırlayalım 2013 yılında Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde gerçekleştirilen bombalı saldırıda 53 kişi hayatını kaybetmişti. Yüzlerce insan da yaralanmıştı.
Yakalanıp Türkiye’ye getirilen kişi sıradan biri değil. Saldırıda failleri yönlendiren ve Suriye istihbaratı ile irtibatı sağlayan üst düzeyde bir terörist.
Organizatör Nazik’in yakalanması kadar ön sorgusunda söyledikleri de çok önemli. Çünkü saldırının organizasyonu ve gerçekleştirilmesinde Suriye rejim istihbaratının sorumluluğunu, “Suriye istihbarat birimlerinden aldığı talimatla Türkiye’de eylem arayışına girerek alternatif eylem yerlerine yönelik keşif çalışması yaptığını, patlayıcıların Suriye’den Türkiye’ye intikalini sağladığını, iki transit tipi araç temin ederek patlayıcıların araçlara yerleştirilmesini organize ettiğini” sözleri ile açıkça itiraf ediyor.
2012 ve sonrasında Türkiye içinde, sınırda ve mülteci kamplarında benzer birçok saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıların bazılarının bizzat Esad rejimi ve istihbaratı tarafından organize edildiği biliniyordu.
Ancak, durum bu kadar açık olmasına rağmen Türkiye’de CHP başta olmak üzere, bazı gazeteci ve akademisyenler, bir kısım emekli askerler ve kimi muhalif çevreler Esad rejiminin bu saldırılardaki sorumluluğunu kabul etmiyorlardı.
2013 yılında bu saldırı gerçekleştirildiği dönemin hemen öncesinde CHP’li milletvekillerinden oluşan bir heyet Şam’da Beşar Esad’ı ziyaret etmişlerdi.
Ziyaret, yapıldığı dönemde gizli tutulduğu için Reyhanlı saldırısının ardından rejim gazeteleri tarafından ifşa edilmişti.
O dönemde söz konusu heyeti Şam’a götüren kişilerden birinin Reyhanlı saldırısının faili olduğu da gündemde epeyce konuşulmuştu.
Şimdi rejim istihbaratı ile bağlantıyı kuran Reyhanlı failinin yakalanması ile yeni bilgiler ortaya çıkacaktır. Sadece Reyhanlı değil o dönemde benzer saldırılarla ilgili birçok ipucuna ulaşılacaktır.
7 yıldır Suriye krizi konusunda “Esad’la görüşün” demekten başka herhangi bir öneri getirmeyenler, Reyhanlı saldırısı ile ilgili ortaya çıkan bu bilgilerin ardından bakalım ne söyleyecekler.
Gerçi şimdiye kadar 1 milyondan fazla Suriyelinin hayatını kaybetmesine ve 7 milyondan fazlasının yer değiştirmesine ve mülteci durumuna düşmesine rağmen Esad’ın sorumluluğu ile ilgili hiçbir şey söylemeyenler, bundan sonra da pozisyonlarını değiştirmeyeceklerdir.
***
Geçen hafta yapılan Tahran Zirvesi daha devam ederken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir kez daha “Türkiye’nin Esad rejimi ile vakit kaybetmeden görüşmesi gerektiğini” söyledi.
Kılıçdaroğlu bu çağrıyı yaptığında, Rusya ve İran tarafı da Türkiye’ye benzer önerilerde bulunuyordu. Yani Türkiye’nin en büyük muhalefet partisinin lideri kendi ülkesinin devlet başkanı bölgesel bir krizle ilgili müzakere yürütürken karşı tarafla benzer bir tezi dile getiriyordu.
Sormak gerekiyor. Bu dönemde Türkiye Esad’la görüşse, Türkiye adına olumlu olarak ne değişecek. Rejimle görüşüldüğünde neyi müzakere edip, bunun karşılığında ne alınacağını düşünüyorsunuz.
Tek bir örnek: Esad’la hükûmetin görüşmesi hâlinde, PKK ve PYD terör örgütüne yönelik Şam rejiminin Türkiye’nin kaygılarını dikkate alacağını mı düşünüyorsunuz. Tam aksine bu terör örgütlerine alan açmaya devam edecek.
Şu anda Türkiye’nin Esad’la görüşmesi, ona yeni bir meşruiyet kazandırmanın yanında Suriye’de ÖSO başta olmak üzere ılımlı muhalefetin de Türkiye’nin karşısına geçmekten başka bir işe yaramaz.
ÖSO’nun da Türkiye karşısında konumlanması ise Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı Harekâtları ile elde edilen kazanımlar başta olmak üzere birçok konuda Türkiye’nin çıkarları zarar görebilir.
Esad yönetimi ile Türkiye’nin görüşmesini söyleyenler önce Esad’ın katliamlarını en az bir kere de olsa sorun etmeleri gerekiyor. Ardından da görüşmenin yapılması durumunda Türkiye’nin stratejik olarak ne kazanacağını ortaya koymaları lazım.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.