Hikâye değil, gerçek!

A -
A +
Türkiye yılın ikinci çeyreğinde %5.1 büyüdü, taraflı medya bu sonucu hayal kırıklığı olarak değerlendirdi. Neymiş piyasa %5.3 bekliyormuş, rakam bunun altında çıkmış. Bir defa 0.2 puanlık fark devede kulaktır. İkincisi asıl bomba haberi işlerine gelmediği için saklıyorlar. Takvim etkisinden arındırılmış Gayri Safi Yurtiçi Hasıla geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 6.5 arttı. Bu sonuç Türkiye’nin ne kadar önemli ilerleme kaydettiğini resmen gösteriyor. Nitekim Borsa İstanbul bu gelişmeye olumlu tepki verdi. 110 bin puanı aştı. Burada tutunursa önce 112, ardından 115 bin puanı test edebilir. Yatırımcılara enerji, inşaat, tekstil, iletişim ve gıda içecek sektörlerinde pozisyon almalarını tavsiye ediyorum. Türk Lirasında değerlenme devam ediyor. Dolar 3.40’ın altına geldi. İyimser hava gücünü korursa -ki öyle görünüyor- dolar kısa vadede 3.35, orta vadede 3.30 TL’ye dönebilir...
Türkiye'nin ticaret yaptığı ülkelere göre fiyat düzeyini gösteren reel efektif döviz kuru 89.39 ile 2003’teki 89.55 düzeyinin altında. Rakamın düşük olması, Türk Lirasının reel olarak değer kaybettiğini gösteriyor. Türk malları yabancı mallar cinsinden ucuz. Yani ülkenin ihracat potansiyeli yüksek. Kamunun borcu üçte iki oranında azalmış durumda. Bankacılık sistemi çok güçlü. Sermaye yeterlilik oranı 16.95 ile Avrupa’da bu oran yüzde 7. Bankacılık sektörünün ocak-temmuz net kârı yüzde 27.5 artış gösterdi 29 milyar lirayı aştı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun rakamlarına göre sektörün aktif büyüklüğü 3 trilyon liraya ulaştı. Kredileri de %23 artarak 2 trilyon liraya dayandı. Türkiye'deki kredilerin kalitesi çok güçlü. Kredi kullananların bu kredileri geri ödeme istediği sürüyorken, takipteki kredilerin oranı yüzde 3.1’e geriledi...
Yılın ikinci çeyreğinde tarım sektörü %4.7, sanayi sektörü %6.3, inşaat sektörü %6.8 arttı. Ticaret, ulaştırma konaklama ve yiyecek hizmeti faaliyetlerinin toplamından oluşan hizmetler sektörünün katma değeri ise %5,7 arttı. Bu rakamlar büyümenin ekonominin tüm sektörlerinde aynı etkide kendini gösterdiğini haber veriyor. Devletin nihai tüketim harcamaları %4,3 azalırken, gayrisafi sabit sermaye oluşumu ise %9,5 arttı. Mal ve hizmet ihracatı, 2017 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre zincirleme hacim endeksi olarak %10,5 arttı. İş gücü ödemeleri, 2017 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %10,8, net işletme artığı/karma gelir %22,5 arttı. Yabancı yatırımcı Türkiye’ye güveniyor. Bakın temmuz ayında 7.1 milyar liralık yatırım için tam 600 teşvik belgesi aldılar. Hangi alanlarda? Enerji, kimya, sağlık, madencilik sektörlerinde. Bu yatırımcılar sıfırdan kurulacak cinsten. Türkiye’nin büyüme hikâyesine inanmasalar milyarlarca doları getirirler mi? Doğrudan yatırımlar işsizliği azaltır. Binlerce kişiye iş ve aş sağlanır. Hükûmet önümüzdeki 6 yıl içinde 250 milyar dolarlık yatırım öngörüyor. Bizim artık çok güçlü bir hikâyemiz var. Bakın, çok net söylüyorum. İster Avrupa’dan ister ABD’den olsun, gelen yabancı yatırımcıların ağırlığını arttırması, Türkiye’ye pozitif bakışı destekleyecektir. Uluslararası kredi kuruluşları bu durumda not arttırmak zorunda kalacaktır. 2019 seçimlerine çok güçlü bir hikâye ile giriyoruz. Kazanan siyasiler değil, ülke olacak.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.