Devede kulak!

A -
A +
Bağımsızlık referandumu Kuzey Irak’ın başına büyük dert açtı. Devlet kuracağım derken kendi idam fermanlarını imzaladılar. Bir petrol gelirleri vardı o da ellerinden alındı. Irak merkezî yönetimi bundan böyle petrol ticaretinde Türkiye'yi muhatap alacak. Irak Başbakanı Abadi'nin ofisinden yapılan açıklamada, Başbakan Binali Yıldırım'ın kendi ülkeleri tarafından alınacak tüm kararlara verilecek desteği teyit ettiği belirtildi. Kuzey Irak, referandum sonrası Kerkük’ü ele geçirmeyi hedefliyordu, şimdi elindeki petrol gelirinden de oldu. Türkiye-İran ve Irak bölgede geniş bir iş birliği yapacak. İsrail’in Kuzey Irak’a büyük destek vermesi İran’ı Türkiye’ye yanaştırdı. Bağdat ve Ankara’nın doğrudan anlaşması yaklaşık 12 milyar dolarlık ticarette Erbil’in devre dışı kalmasına yol açacak.  Günde 5 bin kişinin kullandığı Erbil ve Süleymaniye’ye uçuşlar dün akşam 18.00’den itibaren yasaklandı. Katar da bu yasağa katıldığını açıkladı. İran da boykot ediyor. Birleşmiş Milletler kararıyla yasak genişliyor. Kuzey Irak’a hava yoluyla gidiş-gelişlerin donması günlük 350 bin dolarlık zarara yol açacak. Bitmedi.. Irak devleti Peşmergelerle Kerkük’teki görevlilere maaş gönderiyordu. Şimdi bunları keserse ekonomik kriz büyüyecek. Asıl büyük bombayı biz patlatacağız. Boru hattı vanasını kapattığımız anda ortalık karışacak. Habur kapısı yerine Ovacık devreye sokulacak. Şerden hayır çıktı. Şimdi onlar düşünsün. Yapıştırsınlar gövdelerine bağımsızlık kâğıtlarını. Bakalım karınları doyacak mı?.. Dünya bankasına göre, millî gelirde 12 bin 500 dolar orta gelirin tavanı.. Bunun üzerindeki rakamlara sahip olan ülkeler üst gelir sınıfına sahip oluyor. Yani zenginler kulübüne terfi ediyor. Hükûmet Türk vatandaşını 3 yıl sonra 13 bin dolarlık millî gelir seviyesine ulaştırmayı hedefliyor. İşte bunun için önce bütçesini sağlamlaştırmaya çalışıyor. Vergi artışları bu zorunluluktan yapıldı. Devletin bütçesi sağlam olursa, yapacağı harcamalar göze gelmez. Bütçesi açık veren ülke ancak borçlanarak harcar. Aynı kendiniz gibi düşünün. Cebinizde para yok, mal almak istiyorsunuz. Nasıl yapacaksınız, borçlanarak yani kredi çekerek. Peki bu krediyi nasıl ödeyeceksiniz? Taksit taksit.. Ama sizin kendinize özgü kalıplaşmış harcamalarınız var. Bunlardan fedakârlık yapacaksınız. Yani küçüleceksiniz. Oysa devlet küçülme değil büyüme hedefi koydu. Vergiler arttı ama bu artış kademeli gerçekleşecek. Zenginler daha çok ödeyecek. Adalet sağlanacak.  Finans kesiminde kurumlar vergisi %20’den %22’ye yükseltiliyor. Yani bankalar %2 daha fazla vergi verecek. 8 ayda 29 milyar lira kazanç sağlayan bir sektörden söz ediyoruz. Bu yüzde 2’lik fazlalık onlar için çok hafif bir yük. Devede kulak. Vermeden almak olmuyor. Devletin bütçesi açık verirse bunu borçlanarak kapatır, faizler yükselir, hayat pahalı hâle gelir. Bütçe ne kadar az açık verirse o kadar az borçlanma yapılır, faizler düşük kalır, vatandaş rahat eder. Bütçe dengesi geçen yıl yaşanan darbe girişiminin etkilerini azaltmak için yapılan fazla harcamalarla bozuldu. Bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya olan oranı %1'den %2'ye yükselince, acı ilaç içildi, hükûmet 30 milyar TL'ye yaklaşan vergi artışlarına gitti. Vermeden almak olmuyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.