Yatırımın kralı

A -
A +
ABD’deki skandal Zarrab davası, Türkiye’ye olan ilgiyi azaltmadı aksine arttırdı. Rakamlar ortada.. Davanın başladığı 28 Kasım tarihinden bu yana Türk Lirası yüzde 5.85 ile dünyada en fazla değer kazanan para birimi oldu.  3.96 TL'yi geçen dolar, küresel gelişmelerin desteğiyle 3.73 TL’ye düştü. Borsa İstanbul yüzde 21.5 prim yaparak en fazla yükselen piyasalar arasında ilk sırayı aldı. Son 1 ayda sıcak para girişi 745 milyon dolara ulaştı. Türkiye’nin risk primi 205’ten 158 düzeyine inerek %22 oranında geriledi. Risk primi Türk Tahvillerine olan güveni gösteriyor. Azaldıkça güven artıyor, yükseldikçe azalıyor. Borsa İstanbul'da, geçen yıl yabancı yatırımcılar yaklaşık 1,8 milyar dolarlık net alım yaptı. Sadece aralık ayındaki alımları 180 milyon doları buldu. Yabancı yatırımcıların 2016 sonunda yüzde 63 seviyesinde bulunan takas oranı 31 Aralık’ta %65’e çıktı. Yabancı takas oranları bir hisse senedinin ne kadarının yabancı aracı kurumlar tarafından alındığını ve saklandığını gösterir...
Yabancı takas oranları neden önemli? Bunun temelde iki nedeni var. Birincisi yabancılar her zaman kurumsal ve kârını düzenli olarak artıran sağlam şirketleri seçerler. İkincisi yabancılar aldığı kâğıtları uzun vadeli tutarak yüksek kâr elde etmeyi amaçlar. Borsa İstanbul'da yabancıların ortalama bir senedi tutma süresi 400 gün iken yerlilerin tutma oranı 30 gün civarındadır. Bu iki neden birleşince yabancıların girdiği kâğıtlar zaman içinde yükselmeye başlar, hem hisse senedinin fiyatı hem de yabancı oranı gittikçe artar. Yabancı oranı arttıkça hisse senedinin satışları azalır, kârlı şirketlerin hisseleri prim yapmayı sürdürür. Hisse senedi ve tahviller yoluyla gelen portföy yatırım tutarı geçen yıl 20 milyar doları aştı. Sıcak para girişinde 2012'den sonra en büyük dönemi yaşadık. Yabancı yatırımcının hisse senedi stokları 51 milyar doları aştı. Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, 2017'de yabancı yatırımcıların da ilgisiyle TL bazında yüzde 48.3, dolar bazında ise yüzde 37,3 yükseldi. Endeksin aralık ayındaki dolar bazlı yükselişi ise kurlardaki düşüşün desteğiyle yüzde 15'e yaklaştı. Şimdi işin en can alıcı noktasını açıklıyorum: 2017'yi dolar bazında 30.427 seviyesinden kapatan endeks, tarihî zirvesi olan 51.070 puana göre daha hâlâ yüzde 68 iskontolu durumda. İşte bunun için BİST çok cazip bir yatırım alanı...
ABD’de tarım dışı istihdam aralık ayında 190 bin yerine 148 bin artarak hayal kırıklığı meydana getirdi. 2017 yılının tamamında 2.06 milyon iş meydana getirildi ki bu rakam 2016 yılından daha düşük. Amerika’da dış ticaret açığı 50.5 milyar dolarla son 6 yılın en yüksek seviyesine çıktı. Hizmet sektörü de 55.9 ile son 4 ayın en düşük büyümesini gösterdi. Yeni siparişler endeksi de 58.7’den 54.3’e indi. Özetle söylemek gerekirse göstergelerdeki bozulma ABD ekonomisinin alarm verdiğini gösteriyor. Bu durumda FED faiz artış politikasını değiştirecek. Nitekim Philadelphia ve St. Louis FED başkanları daha şimdiden "2018’de 3 değil 2 faiz artışı yapalım" demeye başladılar. Perşembe ve cuma günü Amerika’da belli olacak aralık ayı ÜFE ve TÜFE rakamları tahminlerin altında kalırsa dolardaki kayıplar daha da derinleşecek. ABD verilerindeki kötüleşme karşısında gelişen ülke para birimleri dolara göre değer kazandı. Reel Efektif Döviz Kuru'nun aralık ayında 84.70 düzeyine inmesi TL’nin güçlenmesinde önemli rol oynuyor. Dolar kısa vadede 3.75 TL’yi aşamazsa 3.70 TL’ye inme potansiyelini koruyacak. Hatta altı da var.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.