Ödleri kopuyor!

A -
A +
Uluslararası kredi kuruluşu Moody's, görüntüde sürpriz ama aslında planlanmış kararını açıkladı. Tam da Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun faiz toplantısını yaptığı gün.. Türkiye'nin kredi notunu "Ba1"den "Ba2"ye düşürdü ama not görünümünü "negatif"ten "durağan"a çevirdi. Gerekçe de "kurumların direncindeki süregelen kayıp" ve "dış şok riskinin yüksek borç nedeniyle artması" gösterildi. Türkiye'nin not görünümünün "negatif"ten "durağan"a çevrilmesinde ülkenin mali ve ekonomik gücünün etkili olduğu belirtildi. Bütçemiz kaya gibi. Bütçe açığının gayrisafi yurtiçi hasılaya olan oranı %2 bile değil. Ekonomik güç, büyümedir. Bugün Türkiye Hindistan’la birlikte dünyanın en hızlı büyüyen ülkesi. Yani gerekçelerin tümü palavra. Bunun kendileri de farkındalar. Bu yüzden üzülmeyelim diye “Ülkenin mali gücü benzer ekonomilere göre daha iyi durumda. Türkiye’nin kamu borcunun GSYHİ oranı %28 düzeyinde. Oysa Ba1 notuna sahip olan ülkelerde bu oran ortalama %46 diyorlar. Adama sormazlar mı, görünümü düzelen ülkenin notu iner mi? Tepeden tırnağa bir ABD kuruluşu not veriyorsa iner!..
Alınan karar siyasi değil, tamamen ekonomik. Önce IMF devreye girdi biliyorsunuz. 4'üncü madde kapsamında 19 Şubat’ta Ankara’daki çalışmaları sonunda yayınladığı raporda “Merkez Bankası faiz arttırmazsa enflasyon tek haneye düşmez” diyerek faiz lobisine destek vermişti. Moody’s baktı ki enflasyon şubatta düşüşe geçti, (%13’lerden %10’lara indi) Merkez Bankası faiz indirmesin diye kredi notumuzu indirdi. Böylece döviz kurlarının yükseleceğini, dolayısıyla artan maliyetlerle enflasyonun yüksek kalacağını hesap etti.. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Dolar 3.82’de kaldı. Borsa İstanbul’da hisse senetleri prim yapmaya devam etti. Bugün Avrupa ve ABD’de tahvilden çıkan milyarlarca dolar, faizin yüksek olduğu ülkelere akıyor. Burada pozisyon alıyor. Para babalarının, faiz düşecek diye ödleri kopuyor. Gelirleri tehlikeye düşmesin diye herkesi kullanıyor. Uluslararası (!) kuruluşları da bunlar arasında...
Moody’s’in hissedarı olan ilk 10 şirketin toplam payı ise yüzde 59. En büyük ortak %12.8’lik hisseye sahip ABD’li milyarder iş adamı Warren Buffet. İkinci isim ise dünyanın en güçlü 100 kişisinden biri olan John C. Bogle. 20'nci yüzyılın dört yatırım devinden biri olarak gösterilen Bogle'ın iki şirketi Moody's'in hissedarı. Biri ValueAct Capital Management diğeri ise Vanguard Group. Bu iki şirketin Moody's'te yüzde 12.5'lik bir payı var. Şirketlerinin aktif toplamı 1.6 trilyon dolar. Üçüncü isim Capital World Investors. Yahoo'dan Volkswagen'a, Bayer'den Continental'e kadar dünyaca ünlü markalara ortaklıklarıyla tanınan yatırım şirketi… Moody's’in ortağı olan dördüncü şirket Blackrock'ın ana hissedarları PNC Financial Services ve Barclays. Dünya genelinde 12 trilyon doları yöneten Fink, Moody's ortaklarından Blackrock'ın Başkanı ve CEO'su. Neuberger Berman isimli fon yönetimi şirketi ise Moody's'in tanıdık simalarından. Roy Rothschild Neuberger'ın kurduğu şirket, şu anda ağırlıklı olarak çalışanların sahipliğinde. Şirketin Moody's'teki hisselerinin oranı ise yüzde 2.7 düzeyinde. Görüyorsunuz bugün kredi kuruluşu olarak görünen Moody’s, aslında dünyanın en büyük merkez bankası.. Çıkarı neyi gerektiriyorsa o kararı alıyor...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.