Bolt ve Gatlin!..
Spor tarihi elbette Bolt’u yazacaktır ama “bana göre” insanlık tarihinin “örnek alınması gerekenler” bölümünde Gatlin önde olacaktır!
Galatasaraylılar, başkanlarıyla, yönetimleriyle, üyeleriyle, taraftarlarıyla, yazarçizerleriyle “takım içindeki Sneijder ve şürekâsını tasfiye edip, önemli ve elzem transferler yaparak yeni bir sayfa açan ve de bu sezon şampiyonluğun en güçlü adayı olarak lige girecek olan” futbol ekiplerini “hırpalayacak, yolunu kesecek” her türlü engellemeyi yapmakta Fenerbahçelilerle, Beşiktaşlılarla yarışırken…
6222 Sayılı “Sporda Şiddetin Önlenmesi Kanununun” uygulanması, “olayları, duymazdan, görmezden gelen” savcılar, mülkî amirler, “mavi boncukçu” federasyonlar ve spor teşkilatı yüzünden sadece “İş olsun torba dolsun” misali atılan bir iki adım hariç rafta bırakılırken, geçen sezonu “art arda iki önemli maçta iki büyük şiddet olayı” yaşayarak kapatan tribünlerde, yeni sezonda da Beşiktaş - Konyaspor Süper Kupa maçında “büyük bir faciadan kıl payı” dönülerek açılmışken…
Bu iki konuda da bugüne kadar durup dinlenmeden yazdığım için, bugün başka bir konu ile okuyucularımın karşısına çıkacağım; “Usain Bolt / Justin Gatlin!..”
Usain Bolt sadece dünya atletizminin değil, dünya sporunun da “gerçek efsanelerden biri” idi. Kırdığı rekorlar, kazandığı yarışlar ve madalyalar, yıllar yılı kimseye geçilmeyen bir pist kariyeri ve “sempatik tavırları, seyirci ile kurduğu oklu köprü” ile gönüllerin de efsanesi olan bir büyük sporcuydu!..
Buraya kadar tamam, ama benim kafama, pistlerde “Bolt rüzgârının fırtınaya dönmeye başladığı günlerden itibaren” neden bir “acaba sorusu” hem de artarak takılıp durdu?..
Neden, “birkaç yıl önce bir grup Jamaikalı atletin doping ile damgalanması” benim kafamdaki “acabaları” iyice arttırdı?..
Bolt, neden “birdenbire” ve de “30 yaşında” iken “Pistlere veda edeceğini” açıkladı?..
Neden “veda” için “Dünya Şampiyonası’nı ve sadece 100 metreyi seçti” ve de “200 metreyi koşmadı?”
Ve de dahası, “35 yaşındaki Gatlin’ e nasıl ve neden geçildi?..”
Bitmedi; “ertesi gece” 25 yaşındaki “dünyanın favorisi” Jamaikalı 2016 Olimpiyat Şampiyonu kadın 100 metreci Elaine Thompson, neden 10.85’lik derecesiyle altın madalyayı kazanan ABD’li Tori Bowie’nin çok arkasında 10.98 ile ancak 5’inci olabildi?..”
Nerede kaldı yıllar yılı pistlerde esen Jamaika fırtınası?..
Bakınız, elimde bir bilgi yok, belge de yok, ama ben oldum olasıya “inanılmaz” şekilde parlayan ve de sonra “kaybolan” müthiş dereceli Afrikalılardan da, “esrarengiz” Orta Amerikalılardan da, “gizemli” Okyanus Adalılardan da, “oraların Kara ya da Voodoo büyülerine gülüp geçerim” de, nedense “doğal gıdaları, otları, meyveleri” bakımından huylanmışımdır ve de “acabalar” üzerinde gezintilere devam etmişimdir.
Mesela “çok sevdiğim” zamanının bütün büyük bisikletçilerini hem de “bazı turlarda hepsini birden” domine eden Chris Froome’un bile “Nairobi (Kenya) doğumlu olması, orada “bir Kenyalı süt anne ile büyümesi” konusunu hep düşünüp durmuşumdur!..
Yalan yok; “o gece ekran başında Bolt’u değil, yuhalanan Gatlin’i alkışladım”; yanlışlarını gören “affedilmeyi hak ettiğini” de gösteren, sonunda “Bolt’u da yenerek” 35 yaşında ve “tam 12 yıl sonra” tekrar zirveye çıkan Gatlin’i!..
Sporcu bir torunum olsa, ona “Gatlin’i örnek al” derdim; ekran başında benim aksime Bolt’u alkışlıyor idiyse!..
Eğer “Bolt gibi Allah vergisi bir becerin varsa ve ben onu fark edip gereğini yapmak için elinden geleni yapıyorsan”; başarının gelmesi normaldir!..
Ama, “Gatlin gibi, uzun yıllar boyu zirve mücadelesinde büyük hatalar, yanlışlar yapa yapa, bata çıka ‘100 metre gibi’ bir branşta devam edip, hem de ‘35 yaşında’ sadece Bolt’u değil, Yohan Blake ve Christian Coleman’ı da geçerek Dünya Şampiyonu oluyorsan”, işte bu zordur, hem de çok zor!..
Spor tarihi elbette “Bolt’u yazacaktır” ama “bana göre” insanlık tarihinin “örnek alınması gerekenler” bölümünde “Gatlin’in yeri Bolt’tan önde olacaktır!..”