Gözüme çarpanlar!..

Futbolumuzun saha içi ve dışı tel tel dökülüyor. Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Gel de bu ortamda başarı bekle… 

TV ekranlarında “Kulüpten, başkanından para alan spor yazarları var, gerçekleri yazmıyor, eleştirmiyorlar” diyen son günlerin “en çok konuşulan ‘kabadayı’ eski yöneticilerinden biri” ile “Spor müdürleri para alıyor ve o yüzden federasyonu eleştirmiyorlar” diyen, anlı ve de şanlı futbol yorumcumuzu “duymayan, görmeyen, dut yemiş bülbül gibi susan, bir damlacık tepki bile koyamayan” TSYD’miz!..
Musleralar, çifte Volkanlar başta, adeta “gol yememek için değil, gol yemek için” sahaya çıkan kalecilerimiz!..
“Takımlarını sahaya gol atmak için değil, gol yememek için” çıkaran, bu zihniyetleri ile “Igor Tudor’un yanında esamileri bile okunmaması gereken” sözde de, özde de “büyük” ilan ettiğimiz hocalarımız!..
“Takımının oynadığı ve kendisinin oynattığı futbolun ne menem bir şey olduğunu” ortaya çıkınca, “Herkes görecek, şampiyon olacağız” diyen ve “bu sözleri ile taraftarların tribünleri dolduracağını” sanan safdillerimiz!..
Başına geçtiği takımın en az 20 futbolcusunu gönderip, asgari 25 futbolcu aldıran ve de “bunu yaptığı ve bir kulübü göz göre göre batırdığı bir dönemde bir menajerlik şirketinin ortağı olduğu da ortaya çıkan” açıkgözlerimize, hâlâ iş veren kulüp yöneticilerimiz!..
Takımları “doğru dürüst futbol oynamayan, kötü sonuçlar alan”, bu “olumsuz” tablonun üstünü örtmek için her gün spor sayfalarında, TV ekranlarında durup dinlemeden “kof çıkan transfer bombaları patlatan” başkanlarımız!..
“Bu sezonun en büyük transferi” ilân edilen, ama sahada “rakibe basıp da tek top çalamayan” yıldız futbolcularımız!..
“Takımlarında o da lütfen maç sonlarında 3-5 dakika oyuna sokulan” futbolcuyu da değil, futbolcuları millî takıma çağıran, ama 3 Büyüklerden birinin her maçta takımının başında sahaya çıkan kaptanını, TV’lerdeki, gazetelerdeki “büyük tepkiden sonra”, hem de “Unuttum, pardon, özür dilerim” diyerek kadroya çağıran, basınımızın “efsane yaptığı” Çavuşesku Romanya’sından kalan “Üst Akıllarımız!..”
TV ekranlarında “gazete manşetlerini gösterir ve tartışırken”, o manşeti doğru dürüst okumadıkları anlaşılan anlı ve de şanlı futbol yorumcularımız!..
TV ekranlarında, “Cumhurbaşkanımız adına kimse racon kesemez” dedikten 1, evet “sadece bir” dakika sonra, “Cumhurbaşkanı adına racon kesmeye başlayan” anlı ve de şanlı “başka” futbol yorumcularımız!..
Çok değil 1 ay öncesine kadar “Igor Tudor için, transferleri ve takımı için” yazmadık eleştiri bırakmayan, hatta hakaretler yağdıran ama “ortaya bambaşka bir Galatasaray çıkınca”, bu defa “bazı maçlardaki vasat ve eksileri olan” futbola rağmen yağcılık yarışında “kimseleri yanına yaklaştırmamak için” dillerinden ve kalemlerinden bal damlayanlarımız!..
Giderek sayıları azalan “Aziz dursun”, “Dursun kalsın”, “Orman büyüsün” diyenlerimiz; tam “tersine”, sayıları giderek çoğalan “tam tersini” söyleyenlerimiz!..
Teknik direktörünü her ağzını açışta “iğneleyen” ve ortaya “tuhaf bir tablo çıkıp”, fısıltılar seslendirilmeye başlayınca, bu defa “Hocamızla aramızda en ufak bir sorunumuz yok, kulübümüzü karıştırmak isteyenler var” diyen pişkinlerimiz!..
“Ya hakemler” demeyin sakın sevgili okurlarım; “onları zaten” bol bol sevgili Ömer Faruk kardeşim yazıyor, ben yazarsam tekrar olur; onlar zaten hep varlar, var olmaya devam edecekler; “numunelik” Merkez Hakem Komiteleriyle beraber!..