Bu kâbus nasıl biter?..

A -
A +

Evet, ortada “acı” bir tablo var; “milyonlarca taraftarı olan” Fenerbahçe’nin futbolundaki son yıllar ve hele hele bu sezondaki çözülme!.. 
“Bir iki istisnası” ile, Fenerbahçe medyası, “bu çözülmeyi teknik direktörlere, futbolculara bağlıyor” ve hedefe “onları” koyuyor!..
Aslında bu gayret tam bir “hedef saptırma”; bir “evet” daha; “elbette hocaların da, futbolcuların da ve hatta bölünmüş taraftarın da, sesi sedası çıkmayan camianın ve kulüp üyelerinin de bu acı tabloda rolleri var” ama “başrol” açık ara, çok açık ki, “Başkan” Aziz Yıldırım’da!..
Fenerbahçe’de “ne derse o olan”, daha açıkçası “sinek uçsa haberi olan ve karar veren” hem de “nihai kararı veren” bunca yıllık bir başkanın, Fenerbahçe futbolu bu duruma gelirken, sanki “seyirciymiş gibi kabul edilmesi” de, başrol oyuncunun hemen altındaki “karakterler oyuncularını” işaret ediyor; kulüp üyeleri, camia, Fenerbahçeli yazarçizerler, yorumcular ve de “büyük çoğunluğu” ile taraftarlar!..
“Hedef saptırma” sadece “Fenerbahçe medyasında” değil, Aziz Başkan “bu işin adeta dehası”; ne zaman başı sıkışsa, “ortaya bir hasım, bir düşman çıkarıyor” ve talimatı veriyor; “Hücuuumm”; hakeme hücum, Federasyona hücum, kurullarına hücum, rakiplere hücum, spor medyasına, onun “gerçekleri görüp yazan” kişilerine hücum, hatta “muhalif” Fenerbahçelilere, taraftarlara hücum; hücum da, hücum!..
Böylece ortadaki “olumsuz tablonun üstü örtülüyor”, ne zamana kadar, “artık o tablonun altının saklanmasının mümkün olmadığı zamana kadar”; iş o noktaya gelince, “yeni bir hasım, yeni bir düşman” ve “İleri, ilk hedefiniz onlardır” işareti; ohh, kazanılan yeni süre ve rahatlama; tam bir “yöneticilik” başarısı!..
Eee, “Aziz Başkan’a TV ekranlarında, spor sayfalarında “Fenerbahçe medyasının çoğunluğunun verdiği destek” de, “bu başarıdan (!) önemli, çok önemli ölçüde pay alıyor!..”
Sözü fazla uzatmayayım; yıllardır “Fenerbahçe sahnesinde oynanan senaryo” bu, herkes görüyor, seyrediyor, onun için demem gerekiyor ki; “Bu senaryo oynandığı sürece” Fenerbahçe futbolundaki çözülme bitmez, kulübe de huzur gelmez!..
“Huzur olmayan” bir yerde “başarı nasıl olacak”; değil bu futbolcular, bu hocalar; “Dünya Karması” transfer edilse, başına da “Mourinho” getirilse, gene de zor!..
Bakın Fenerbahçeliler, Ali Koç’un ya da “onun gibi” bir başka adayın önünü kesmek, Fenerbahçe’de “bu senaryonun oynanmasının devam etmesi” demektir ki, iyi düşünün; o zaman “başarısızlık tablosunun asıl ressamları” kimler olur?..

İçim sızlıyor!..
Biri sporumuzun ve futbolumuzun 94 yıllık, öteki 105 yıllık çınarı… Bugün puan cetvellerine bakıyorsunuz, biri Süper Lig’de 4 puanla sonuncu, öteki 2. Lig’de 4 puanla averajla sondan üçüncü ve ikisi de “küme düşmenin şimdiden adayları!..”
Biri, “kulüp yönetiminin babadan oğula devrinin”, öteki ise “kulüp yönetimine siyasetin sokulmasının, kişilere bağlanılmasının” mağduru!..
İzmir’dekinin camiası, “parasızlıktan, destekçi yokluğundan futbolunda da, basketbolunda da ‘paydos’ denileceği” iddiaları ile çalkalanıyor, “seri puan silinme cezaları” sıraya girmiş, tam bir “Çabalama kaptan ben gidemem” tablosu!..
Ankara’dakinde ise asbaşkanlar dahil 5 yönetim kurulu üyesi, “çok ağır bir açıklama yaparak” ve de “İtirazlarımız, görüşlerimiz dinlenmiyor. 94 yıllık tarihe sahip bu köklü çınarın her geçen gün içten içe çürütülmesine artık şahit olmak istemiyoruz” diyerek görevlerinden istifa ediyor!.. 
Elbette “içim sızlıyor”; sadece bir “spor insanı olduğum için” değil; bir zamanlar Ankara’da Gençlerbirliği’nin, İzmir’de de gene bir zamanlar Karşıyaka’nın “kulüp üyesi” olduğum için!..
“Bu duruma düşecek” çınarlar değildi, onlar; ama düşürüldüler; düşürenlere yazıklar olsun!..

Bu kâbus nasıl biter?..

Geçmiş zaman olur ki…
1930’lu yıllarda Taksim Stadı’ndaki bir Fenerbahçe-Galatasaray maçının seremonisi; solda Galatasaray kaptanı “aslan” Nihat, ortada “hakem” Beşiktaşlı Şeref Bey, sağda Fenerbahçe kaptanı “gol adam” Zeki Rıza Sporel!.. 
O zamanlar, futbolumuzda, sporumuzda sevgi vardı, saygı vardı, kardeşlik vardı, sporun “spora yakışan” rekabeti vardı; ya şimdi; “… hayali bile cihan değiyor!..”

Bir özür dileyin, bari!.. 
“Sneijder’i istemedi, göndertti” diye, nasıl yerden yere vurulmuştu İgor Tudor. Spor sayfaları her gün bu yönde haberler, yorumlarla dolduruluyordu. TV’lerdeki futbol programlarının hemen hemen yarısı, bu olayla başlıyor, bu olayla bitiriyor, “Tudor’un teknik direktörlüğü için olumsuz ne kadar söz ve yorum varsa” söyleniyordu!..
Ve de, Sneijder, her yıl Galatasaray’a 5-5.5 milyon avroya mal oluyordu!..
Sneijder gitti, “ yıllık 1.8 milyon avroya bir Fransız kulübünde futbol oynamaya başladı”; ama “pardon” başlayamadı. Çünkü o takımın hocası bir-iki maçtan sonra” Sneijder’i “Benim takımımda oynayamaz, bu güçsüz haliyle nerede oynatacağım onu” diyerek, takımdan bir kesti, pir kesti; yedek kulübesinde bile oturtmadı!..
Eğer Tudor olmasaydı”, Sneijder Galatasaray’dan hâlâ 5-5.5 milyon avro almaya devam edecek ve “zorunlu olarak oynatılacağı için” de, bu takımın canına okuyacaktı!..
Bakınız, kariyerine ve “o kariyerin futboluna”, dahası Galatasaray’a hizmetlerine saygım var ama “elinizi vicdanınıza koyun” bugünün Galatasaray’ında oynayabilir miydi, Sneijder; tam bir “fren, hatta geri vites” olmaz mıydı ve de “karıştırıcılığını” kullanmaya başlamaz mıydı?..
Ey benim futbol yorumcularımın çoğunluğu; “Bir özür dileyin” bari, Tudor Hoca’dan; “Yanılmışız hocam, sen haklıymışsın” deyiverin; peki, ne olur, derseniz; bence büyürsünüz!..

 

Şaka
Gazetelerimizde haber; “Galatasaray Basketbol Takımının Koçu Erman Kunter, ‘transfer bütçesinin azalmasının transfer politikasını etkilediğini’ söyleyerek, ‘Transfer bütçesinde yüzde 60 civarında düşme var. Bu tabii transferleri etkiledi. Galatasaray taraftarını memnun edecek, çok etkileyecek, önemli isimler alamadık’ dedi.”
Şaşırdım; Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, geçen yıldan beri “bütçenin bu duruma getirileceğini” söylemiyor muydu? Erman Hoca aylar önce göreve getirilmemiş miydi; bu hafta lig başlıyor; bugüne kadar “ağzından bal damlayan” hocamızın aklı şimdi mi, başına geldi?..
Yoksa, yoksa “iletişim kurulamayan” Mars tatilinden yeni mi döndü?..

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.