Aziz yorgunluğu!..

A -
A +

Hangi hoca gelirse gelsin, hangi futbolcu alınırsa alınsın, Yıldırım durdukça Fenerbahçe’de durum değişmeyecektir 

 

Hâlâ lâfı dolandırıyorlar, “gazeteci, yorumcu olarak” görevleri, sanki hâlâ “gerçeği” gözlerden, kulaklardan saklamak; dolandır da dolandır!..
Doğrudan, “Fenerbahçe medyasının çoğunluğu” için yazıyorum, söylüyorum bu sözleri!..
Neymiş, “Aykut Kocaman, öyleymiş de, böyleymiş de, onu yapması gerekiyormuş da, yapmamışmış da, mışmış, mışmış da mışmış!..”
O yetmeyince bu defa başlıyor, “futbolcu mışmışları”, sakız gibi çiğne, çiklet gibi tükür; “Falan oyuncu böyleymiş, giden filan oyuncunun yerini dolduramamışmış, zaten doldurması da mümkün değilmiş, kalitesi, yeteneği bu kadarmış… mışmış da mışmış…”
“Ötekisi de böyleymiş, berikisi de böyleymiş, falanı da böyleymiş, filanı da… mışmış da mışmış!..”
İnsanda “yorumcu olarak da, gazeteci olarak da” biraz sıkılma olur; işte gazete ve TV arşivleri orada. Aykut Hoca getirilirken, bu adamlar alınırken, “yazdıklarınıza, söylediklerinize bir bakın”; ortada “ballık yarışı” yok muydu, 3 ayda “baldıran yarışı” hâline getirdiğiniz, “ballık” yarışı?..
Evet, “ortadaki gerçeği” yazmak, neden bu kadar zor? Bakınız, sadece “düşünebildiğim en hafif sebebi” yazacağım buraya, zira “diğerlerini yazmak” beni üzer, bunca yılın gazetecisi olarak; “KOR - KU - DAN - MI?..”
Açın bakın son 3-4 yılın arşivlerini, yorumlarınızla, haberlerinizle “teknik adamlar için, futbolcular için” sadece “isimler değişik olarak” ve “birkaç istisna hariç”, koro hâlinde aynı şeyleri yazmadınız mı? “Aynı marka” teknik adam sakızları, “aynı marka” futbolcu çikletleri, günlerce, haftalarca, aylarca çiğnenmedi mi?..
Hâlbuki çok iyi biliyordunuz ki, Fenerbahçe’de “Aziz Yorgunluğu” giderilmedikçe, “hangi hoca gelirse gelsin, hangi futbolcu alınırsa alınsın”, durum değişmeyecektir; zira Fenerbahçe futboluna “pozitif enerji veren kaynak”, hem de yıllar önce stop etmiştir; o kaynağın değiştirilmesi gerekmektedir!..
O kaynağı, “akülerle, pillerle çalıştırmaya çalışmak” ortaya “Çabalama kaptan, ben gidemem” diyen bir gemi çıkarır ki, “Fenerbahçe’yi bu duruma düşürmeye” kimsenin hakkı yoktur!..
Çok açık söylüyorum; “Fenerbahçe’nin katkı vermediği ve 11. haftada şampiyonluk yarışından düştüğü bir futbol düşünülemez” Türkiye’de ve bilinmelidir ki; “kim olursa olsun” kimsenin de “Fenerbahçe’nin önünü kesme hakkı ve haddi olamaz!..”
Fenerbahçe camiası silkinmeli ve “Yorgun Aziz’i değiştirmelidir”; hem de hiç vakit kaybetmeden!..
Fenerbahçe’nin ve Fenerbahçelilerin önünde büyük bir fırsat vardır; “Seçimli genel kurul”; bu fırsat heba edilmemelidir!..
Aslında olması gereken, olması istenen, “Aziz Yorgunluğu” sorununu, bizzat Aziz Yıldırım’ın kendisinin çözmesiydi; “Artık ben yapacağım hizmetleri tamamladım, bayrağı gençlere devrediyorum. Onlar yeni bir güçle bayrağı çok ilerilere taşıyacaklardır” diyerek ve de “eteğine yapışanları” da dinlemeyerek; yapmadı, yapamadı, kim bilir belki de “eteğine yapışanlar” yaptırmadı!..
Yazık, “heykeli dikilecek” bir insan, bir başkan, bu duruma “kendisini nasıl düşürür” anlamak mümkün değil, üzülmemek” de!..
“Zaman kısalıyor” ama “hâlâ var”; Fenerbahçe’yi sevenler, Aziz Yıldırım’ı “gerçekten” sevenler, silkelenin ve “sorunu doğrudan onun beklenen ve istenen şekilde çözmesini” sağlayın ve de Fenerbahçe’nin önünü açın!..

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.