Tudor’un ipini kim çekti?..

A -
A +

Hafta içinde bir spor gazetesindeki haber: “Galatasaray Teknik Direktörü Igor Tudor’a, Başkan Dursun Özbek tarafından verilen kredinin sadece 1 puanlık olduğu ortaya çıktı! Yeni hoca arayışları için kolları sıvayan sarı-kırmızılılarda, cumartesi günü oynanacak Aytemiz Alanyaspor maçında yaşanması muhtemel bir puan kaybında, Hırvat hocayla yolların ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor. Bu durum, 39 yaşındaki çalıştırıcının üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş durumda. Aslan bu mücadeleyi kayıpsız atlatsa bile, bir sonraki Beşiktaş deplasmanının kaybedilmesi hâlinde yine Tudor’un ipinin çekileceği belirtiliyor.”
Bu ve benzeri haberler günlerdir TV ekranlarını ve gazete sayfalarını dolduruyor, Galatasaray Başkanı Dursun Özbek’ten ve futboldan sorumlu Florya yetkilisinden “tık” yok!..
Ve de, “bu hocadan ve onun takımından başarılı maçlar, sonuçlar” bekleniyor; vah Galatasaray vah!..
İnsanda biraz “utanma olur”; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “sayenizde, her gün spor medyasında kişiliği dâhil her şeyi ile aşağılanan” hocanızın takımından 9 puan geriye düşmüş takımının hocasına sahip çıkıyor, siz ne yapıyorsunuz?..
Bu duruma düşürdüğünüz hocadan hayır gelir mi; “bir puan, bir yenilgi çizgisinde ipe çekilecek” diye yazılıp çizilen bir hocayla nereye varılır, futbolcu ne düşünür, ne yapar?..
Aslında “Igor Tudor’un ipi”, çok önceden, “Galatasaray Başkanı” etiketini taşıyan zatın, “üst akıl - alt akıl trajedisi (yoksa komedisi mi) içinde”, kalkıp “yaşı yetmişi geçmiş, işi Zenit’te bitmiş ve kapının önüne konmuş”, Çavuşesku Romanyalısı Lucescu’nun ayağına gittiğinde çekilmişti; bizzat Dursun Özbek tarafından!..
O günden sonra, “şamar oğlanına, kum torbasına döndürülmüş” bir hoca var ortada, “hakkında yazılmadık şey bırakılmıyor” ve Başkan’dan, Florya sorumlusunda “tık” çıkmıyor; yazıklar olsun!..
Bakınız, bu gece Galatasaray 12-0 da kazansa, siz pazartesi günü İgor Tudor’a “Hadi sana güle güle” deyin ve Fransız Hoca Laurent Blanc’ı takımın başına getirin!..
Yoksa, haberiniz olsun; “marttaki seçim kongresine çıkacak yüzünüz kalmaz”, zira “bu hâle düşürdüğünüz” İgor Tudor ile “artık” bu iş yürümez; kendinize yazık edebilirsiniz ama bari ona daha fazla yazık etmeyin!..

“İkinci suçlu” ayağa kalk!..
Boşnak kardeşlerimizi ayağa kaldıran o “ahlak dışı” lâfı,  hem de bir spor programında TV ekranlarında söyleme gafletine düşen kişi, “İstediği kadar özür dilesin, af dilesin, istediği kadar yağ çeksin, istediği kadar kendini mazur ve gafletin mağdur ettiği kişi olarak göstermeye çalışsın”, bilmelidir ki, bu milletin gözünde de, gönlünde de artık olmayacak.
Böyle bir gafletin içine düşen ve de ondan çok daha “ünlü olan ve sevilen” bir kişinin, TV ekranlarında “Alevi kardeşlerimizle ilgili olarak söylediği sözün”, o sunucuyu nasıl “yok ettiğini” de hiç aklından çıkarmasın!..
Ayrıca, gençlerin, çocukların seyrettiği bir futbol programında, “nasıl böyle iğrenç bir deyimi kullanabildiğini” de, aynanın karşısına geçip kendine sorsun!.. 
Ama, TV ekranlarında programlarını binlerce, on binlerce kadın / erkek / genç / ihtiyar / çoluk / çocuk seyrederken, “onu ve benzerlerini, böylesine düşüncesiz ve vurdumduymaz davranma cüretini göstermeye iten”, ne yazık ki, sadece “onların gafleti ve pervasızlığı” değil, “bunu önlemesi gereken” devlet kuruluşunun “umursamazlığıdır” da ve o kuruluşun adı da RTÜK’tür!..
Reyting uğruna, sözüm ona “spor (!) programlarında sahnelenen”, önceden yazılmış “köprü altı diyaloglarına kadar düşen, bağırtılı, çatışmalı, kavgalı senaryolara, müsaade edile edile”, işte bugünlere gelinmiştir!..
Öyle programlar seyrettik ki, “artık hemen hemen hiçbirini seyretmez oldum”; sonunda “adilik, şiddet, çirkinlik, bayağılık, iğrençlik” adeta “normal reyting malzemesidir, kullanılmalıdır” ortamına ulaştık!..
Bütün uyarılara rağmen bu gidişin üzerine gidilmedi, tam aksine “spor programı” denilip geçildi ve sonunda işte “bu gafil müsamaha” bugün Türkiye gündeminin ilk beş maddesi arasına giren “çirkin olaya kadar” geldi; iftihar etsinler!..

Şaka!..
Sevgili kardeşim Hıncal Uluç’un dünkü “Tebessüm” köşesinden;
- Baba, rüzgâr neden olur?..
- Bilmiyorum oğlum…
- Dünya niye yuvarlaktır?..
- Bilmiyorum oğlum…
- Köpekler niye havlar?..
- Bilmiyorum oğlum…
- Baba, bu kadar çok soru sormam seni sıkıyor mu?..
- Sıkar mı oğlum!.. Sor… Hep sor… Yoksa hiçbir şey öğrenemezsin!..
Öcal Uluç’un notu: Lütfen söyleyin bana; Galatasaray Divan ve Genel Kurul üyeleri ile Galatasaray Başkanı’nın diyaloglarının, ‘Baba ile Oğul’un diyaloğundan farkı var mı?..

İkililer!..
Doğru mu, bilmem, gazeteler yazdı, tekzip de edilmedi; “Galatasaray’ın hocasının yardımcısı olarak görev yapan” ama “hiçbir şey yapmadığı” ortada olan Ayhan Akman’ın gönderilip, onun yerine “Igor Tudor’a gerçekten yardımcı olacak, hatalarını söyleyecek, düzeltmesi için icabında ısrar edecek” bir “Galatasaraylı” teknik adamın getirilmesine, “Başkan’ın kardeşi Mehmet Özbek engel olmuş!..”
İnanmam pek mümkün değil ama deniyor ki; “Takım içinde olan biteni, kardeş Özbek’e, dolayısıyla Başkan Özbek’e duyurduğu için, ondan vazgeçemiyorlar!”
Galatasaray Kulübü böyle yönetilir mi, Galatasaray’ın hocasının yardımcısı bu duruma düşürülür mü?..
Adnan Polat-Adnan Sezgin, Ünal Aysal-Bülent Tulun ikililerinden sonra, şimdi de Özbek -Özbek ikilisi mi Galatasaray Başkanlarının “talihsizliği” olarak Galatasaray tarihine geçecek?..

Yazık!..
NTV Spor Kanalı kapanıyormuş. Sporumuz ve sporseverlerimiz için gerçekten “bulunmaz” bir fırsat olan NTV Spor’u “Rıdvan Dilmen-Gündüz Tekin Onay diyaloglarına endeksleyen” yönetim kadrosudur, bu fırsatı elimizden alan!..
“Sporu bilmeyen, anlamayan, spor programcılığının en basit gereklerini yerine getirmeyen”, bitmek tükenmek bilmeyen “Konuş babam konuş” ve “Benim oğlum bina okur, döner döner gene okur” misali programlarla “günlerini gün etmeye kalkışan” yöneticilerin “vurdumduymaz zihniyetinin sonucudur”, bu hazin noktalayış. “TV ekranlarında spor programları yaptıklarını zanneden” herkese ders ve örnek olsun!..

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.