Yeter artık; utanmıyor muyuz?

A -
A +

Bu kadarı da olmaz; ya “bile bile uyduruyorlar, yalan yazıyorlar” ya da “yazdırılıyorlar”; artık başkaca söyleyeceğim bir söz kalmadı; zira “gazetecilik” için, “bir gazeteci” için “bundan daha ağır hakaret sözü” olmaz!..
Bir yandan “Galatasaray Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyebilir, UEFA yeniden inceleme başlattı. ‘Men cezası alan’ Milan şikâyet etmiş, Galatasaray’a da men cezası gelebilir” diye haber yapacaksınız, sonra da “aynı” sayfalara “Galatasaray’a aşağı yukarı brüt10 milyon avroya mal olacak” bir transfer palavrası için “Bomba patlıyor, patladı” diye haber vereceksiniz; bu nasıl bir gazeteciliktir?..
Galatasaray “Rodrigues’ten, Muslera’dan, Gomis’ten birini ya da Belhanda / Feghouli ikilisini bu transfer palavrasını gerçeğe dönüştürecek bir bedelle satar, satmıştır”, anlarım. Ama ortada “Galatasaraylı futbolculara ödenmesi gereken paraları bulmakta zorlanılan bir tablonun olduğu” şu günlerde ve de Fatih Hoca “Mali durum belli, UEFA kararı belli, ilk hedefimiz şampiyon kadromuzu korumaktır” derken, böylesine “bomba patlatan” haberler, gazeteciliği patlatmaktan öteye ne yazar?..
Söyleyin bana, “bu haberleri okuyan” ve de “Avrupa kupalarında oynamaktan menedilen” Milanlı yöneticilerin “taraftar baskısıyla ve Galatasaray’ı örnek göstererek” UEFA kapısını aşındırmalarından doğal ne olabilir? Yoksa “Galatasaray da menedilsin, mali bakımdan batsın” senaryosunun bir parçası mı, bu “bomba” haberler?..
Bakınız Fatih Terim ne diyor; “Ben demiştim demek için isim uydurma sezonu da başladı maalesef. Yazılan, son dakika geçilen, sanki sürekli bizim yanımızdaymış gibi sosyal medyada takipçi artırmak için uydurulan isimlere lütfen, rica ediyorum itibar etmeyin. Duyumculuk adı altında, adını öne çıkarmaya çalışanların size yaptığı, kötülük. Bizlere ise ihanet. Şimdilik sabırla rica ediyorum. Gelecek sefer bu kişileri ismiyle ifşa etmeyi düşünüyorum açıkçası.”
Kim bu “adları şimdilik açıklanmayan” duyumcular? Sözlerden anlaşılıyor (Zira hoca, “Yalancılar” demiyor, “Duyumcular” diyor) ki, bir de “bu duyumcuların kulaklarına bir şeyler fısıldayanlar” var; yoksa “kombineler kapışılsın” diye kulüp içinde “bomba uyduranlar” da mı var; varsa tam bir rezalet. Mustafa Başkan etrafına bir bakmalı!..
Terim, kaçıncı defa noktayı koyuyor; “Biraz sabır, bir gelişme olursa, bunu bizden duyacaksınız, uyduranlardan değil. Lütfen, insaf edin!..”
Ülkenin en çok satan gazetesinin “genel yayın müdürü” iken, hem de Türkiye Spor Yazarları Derneğinin eğitim seminerinde, kürsüden özetle “Bu pembe transfer yalanları beni mutlu ediyor, gerçek olmadığını bile bile okuyor ve hayal kuruyorum” diyerek, “yalan habere yeşil ışık yaktığı için” Ertuğrul Özkök herhâlde işin “bugün nerelere kadar geldiğini görerek” iftihar ediyor ve “hayal üstüne hayal kurmaya” devam ediyordur!..
Eee, “genel yayın müdürü böyle olursa”, muhabiri, servis şefi, yorumcusu “hayal kurduracak haberler” yarışına neden katılmasın?..
Sadece “Galatasaray’dan bir örnek verdim”; Beşiktaş, Fenerbahçe cephesinde durum farklı mı?
Kim bilir “her gün patlatılan bu palavralar” Fikret Orman’ın, Ali Koç’un uykularını nasıl kaçırıyor ve UEFA’nın kulaklarını nasıl çınlatıyordur?!.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.