Öv ama sor, soruştur!..

A -
A +

TV’de hangi televizyon kanalını açsam, hemen her gün saatlerce ve özetle “Sporting Lizbon ile ihtilaflı bulunan Bas Dost geliyor; ‘Bas Dost gelirse mutlaka onu besleyecek’ bir futbolcuya ihtiyaç olacaktır, bu da Arsenal’in serbest bıraktığı Jack Wilshere olacak” yorumlarını dinledim de, dinledim, bu arada bu iki futbolcuyla ilgili “harika görüntüler” de izledim.
Bas Dost 29 yaşında Hollandalı bir futbolcu, Hollanda Ligi’nin gol krallarından, 18 defa Hollanda Millî Takımı forması giymiş, Sporting Lizbon’da neredeyse “gol atmadık takım” bırakmamış, “görüntülerde gördüğüm kadarı ile”, müthiş bir golcü, “leblebi gibi” enfes goller atıyor.
Arsenal’in “serbest bıraktığı” Wilshere ise Arsenal altyapısından yetişmiş, 2010’dan itibaren Arsenal A takımında oynamaya başlamış, İngiltere U16, U17, U19 ve U21 formalarından sonra da A millî takımına seçilmiş, 34 defa millî olmuş, 26 yaşında “ofansif orta saha ve de forvet arkası futbolcusu.”
Buraya kadar tamam, iki haftadır TV ekranlarında dinleyip, izleyip duruyoruz, ezberledik, âdeta; “Fenerbahçe’ye harika iki futbolcu geliyor!..”
Bu arada, “gerçek piyasa değerlerinin” de 15 milyon avronun üzerinde olduğuna işaret ediliyor!..
Şimdi geliyorum, bunca programda, bunca yorumcunun ve sunucunun “sormadığı, sormak istemediği” bir soruya:
Mesela İngiltere’de “küme düşen, küme düşmekten zor kurtulan ya da gelecek sezonda küme düşme ihtimali olan” takımların kulüplerinin bile “bu ölçekte bonservis bedeli olan” futbolcuları transfer ettikleri, edebildikleri ortada iken, “neden acaba, bu futbolculara ciddi olarak talip olan” Avrupa kulüpleri yok? Dahası “böyle futbolculara hayran” Arap kulüpleri, Çin kulüpleri, Japon kulüpleri, ABD kulüpleri ortalıkta görünmüyor?..
Hiç mi merak etmiyoruz ve de “İşin içinde acaba başka bir şey mi var” diye düşünmüyor, sormuyor, soruşturmuyoruz?..
Bekliyoruz ki, Başkan Ali Koç, Sportif Direktör Damien Comolli, yeni teknik direktör Phillip Cocu açıklama yapsın!..
Tıpkı ve mesela, başta GS TV habercileri olmak üzere, “Tolga Ciğerci olayını, bizzat Tolga’dan, doktorlarından, yöneticilerinden, futbolcu arkadaşlarından soruşturarak, doğru dürüst bir haber yapamayıp”, Fatih Terim’in açıklama yapmasını beklediğimiz gibi!..

Lefter!..
Lefter’i doya doya seyreden ama “futboluna doyamayan” sporseverlerden biriyim. Ligler, kupa ve millî maçlar bir yana, taaa Kınalıada-Burgaz yaz maçlarında “Fenerbahçeli Lefter - Galatasaraylı Kadri kaptanlığındaki karma takımların baklavasına, gazozuna maçlarını seyretmeye koştuğum” zamanlardan beri, hep demişimdir ki; “Ey Öcal, seyrettiğin bütün zamanların Fenerbahçe’sinden bir Galatasaraylı olarak hangi futbolcunun ‘Galatasaray’da oynamasını isterdin’ sorusuna vereceğim cevap tektir; LEFTER!..”
Sevgili kardeşim Hıncal Uluç’la beraber seyretmek için Ankara’dan koştuğumuz İstanbul’daki “unutulmaz” Türkiye-Macaristan millî maçındaki “iki golü Lefter’den, bir golü Metin’den 3-1’lik zaferi” yaşatanların başında o gelmiyor muydu?..
Aslında “kitabı yazılacak, filmleri, dizileri yapılacak” bir adamdı, Lefter; “senden benden biri olan” Lefter!..
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in önerdiği ve Futbol Federasyonu’nun “çok anlamlı bir karar ile” gerçekleştirdiği “Lefter sezonu”, bütün takımlara hayırlı ve uğurlu olsun; başta da “onun sevgili Fenerbahçe’sine!..”
O gönlümüzde yaşıyor, temenni ediyorum ki, “2018-19 Futbol Sezonu, ona ve adına layık olsun!..”

Fransa Turu başlarken, Eurosport anlatıcılarına mesaj!..
Ekranın karşısındaki koltukta otururken, “beni uyutan” bir Dünya Kupası’nın maçlarını seyretmiyorum artık. Zira Wimbledon Tenis Turnuvası başladı!..
Ve de, asıl “bugün” Fransa Bisiklet Turu başlıyor; artık “iş ve katılma zorunda olduğum toplantılar için İzmir’e ineceğim günler hariç”, öğleden sonraları 4-6 saat TV başında nöbette olacağım; kaçırdığım etapları da “gece” tekrarlarda izleyeceğim.
İtalya Turu’nu “4 dakika gerilerde iken” son beş etapta “yaptığı iki müthiş atak ve bir enfes takip ile kazanan” ve de “efsaneler arasına giren” Chris Froomme “Beşinci şampiyonluk için” turun favorisi!..
Ne var ki, “benim için her yıl sporların en keyiflilerinden olan” ve yüzlerce milyon insanın TV ekranlarından izlediği bisiklet tur ve yarışlarında “keyfimi kaçıran” insanlar var, TV’de ve yarışları anlatan ekibin içinde!..
Resmen ve alenen  Chris Frooome ve takımı Sky’a karşı “ayrımcılık yapıyorlar” ve de “sporun evrensel suçlarından birine aboneler!..”
Yıllardır yazıp geliyoruz, ama hâlâ, hem de açık açık “Froome ve Sky antipatilerini (Bu kelime, en hafifidir yaptıklarını anlatacak) TV ekranında ilan eden” anlatıcıları ve yorumcuları dinlemek zorunda kalıyoruz; kendilerine de, yayını yapan Eurosport kanallarına da, bisiklet sporuna da yazık ediyorlar!..
Chris Froome “bisiklet efsaneleri arasına çoktan girdi”; ne yaparsanız yapın, bu tabloyu değiştiremezsiniz; bari bırakın da hiç olmazsa bu defa “keyifli” bir Fransa Turu izleyelim; yeter artık!..

Eyvahhh!..
Sevgili Ömer Faruk Ünal, dünkü yazısında diyor ki; “Mevcut hakem kadrosundan VAR hakemliğini yapabilecek hakem sayısı bence 15’i geçmez. Anlaşılan o ki; iyi hakemden, iyi VAR hakemi olacak. Kötü hakemden, kötü VAR hakemi olacak. Çok bilgili, farkındalığı yüksek, inisiyatif alabilen isimler iyi VAR hakemi olacak gibi.”
Eyvah ki, ne eyvah, “iyiler VAR’ın başına giderse, sahalarımızın içi ne olacak; yandı ligler ve takımlar!..
Herhâlde sezon sonunda diyeceğiz ki; “Keşke VAR, var olmasaydı!..”

Şaka!..
Fenerbahçe Kongre ve Divan üyelerinden de, “yeni gelen” Ali Koç iktidarından da saklanan “onca milyonluk (yeni para) borçlar, nihayet kapatılabilmiş”; gazete haberleri, camiaya müjdeyi veriyor!..
Galatasaray’ın borçlarını, yıllardır hatta kuruş, kuruş “ekran ve gazete dizisi yapan” anlı ve de şanlı spor basınımıza, “böylesine bir müjdeli haber” ne kadar da yakıştı.
Şimdi soruyorum; “Borçları saklamakta suç ortaklığı yaptığımızı” yüzümüze bundan daha iyi çarpan başka bir müjde olabilir miydi, acaba?..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.