Biri “doğru” ise, öteki?..

A -
A +

Fenerbahçe Başkan Vekili, yani Başkan Ali Koç’un vekili Semih Özsoy “öyle” dedi, Alanyaspor Başkanı, Alanya Fenerbahçeliler Derneği Başkanı, Dışişleri Bakanımız Mevlût Çavuşoğlu’nun kardeşi Hasan Çavuşoğlu “böyle” dedi.
Amma, “ikisinden biri” çok açık ki, “doğruyu” söylemedi; zira, bu iki “değerli” spor adamı yöneticimiz, “tam da birbirinin tersi şeyler” söyledi. Acaba “hangisi” doğruyu söyledi?..
Özsoy dedi ki; “Emre Akbaba bize Alanyaspor Başkanı tarafından teklif edildi. Biz de hocamız ve Damien Comolli’ye sorduktan sonra olabilir deyip Alanyaspor Başkanı ile görüşmeye başladık. Bütün transferlerde önce kulübüyle görüşüyoruz. Çünkü kontratlı bir oyuncu. Dolayısıyla Hasan Başkan’la görüştükten sonra bu işin farklı boyutlarının olduğunu, hatta biz seçilmeden bile önce rakip takımların görüştüğünü fark ettikten sonra bizim şartlarımıza uygun olmadığından dolayı transferde fazla ilerlemedik. Oyuncuyla daha sonra Damien Comolli bir kez görüştü. Fikri, zikrinin olması anlamında. Alanya Başkanı bize izin verdikten sonra görüştük. Ondan sonra da çok yol kat etmenin anlamı olmayacağına karar verdik ve vazgeçtik. Comolli’nin görüşmesi tekniktir. Nerede, nasıl oynar türündendir. Bu kısmını açıkçası o kadar bilmiyorum ama bizim bu oyuncuyla ilgilenmemizin tek sebebi Alanyaspor Başkanı’nın teklif etmesi.”
Çavuşoğlu dedi ki: “Ali Koç başkan seçildikten 15-20 gün sonra beni aradı. ‘Emre Akbaba için ne düşünüyorsunuz?’ dedi. Ben de ‘Alanyaspor’un menfaatlerini karşılarsa konuşuruz’ dedim.
Ben Emre’yi Fenerbahçe’ye teklif etmedim. Talep zaten onlardan geldi. Hatta Emre’nin menajeri, Comolli ve Cocu ile bile oturmuş. Forma numarasına kadar konuşulmuş. Herkes doğruları konuşsun. Şapkalarını önüne koysunlar.”
Şimdi sormak gerek, Semih Özsoy’a; “Hasan Çavuşoğlu sizi tekzip etti”; ne diyorsunuz?..
Dahası; “Fenerbahçe’nin Galatasaray’a büyük çalımı” ve de hatta “Emre, bugün Fenerbahçe’de” diye manşetler atarken, nerelerdeydiniz; neden “Yok böyle şey” demediniz ve “Galatasaray işi bitirince, Malatyaspor maçının sonunda sorulan soruya kadar” beklediniz?..
Elbette “her kulübün, hocasının istediği futbolcuya talip olma hakkı vardır”; burada “rekabet”, sahadaki rekabet gibidir; “kulübüyle ve sporcuyla anlaşan” alır!..
Diyorsunuz ki; “Emre ile Galatasaray’ın ilişkisi, biz seçilmeden başlamış, bunu öğrenince vazgeçtik.”
Çavuşoğlu diyor ki; “Ali Koç seçildikten sonra beni aradı ve Emre’yi sordu.”
Kuzum sizler hiç mi “gazetelerin spor sayfalarını okumuyor, TV’lerin spor haberlerini izlemiyorsunuz?..
“Emre-Galatasaray ilişkisini, mezralardaki çoban kardeşlerimiz bile duymuşken”, çıkıp nasıl diyebiliyorsunuz ki; “Alanyaspor’la görüşmemizde öğrendik ve vazgeçtik.”
Dahası daha da komik; Semih Özsoy bunları söylerken, onu dinleyen bir spor muhabiri kardeşimiz de sormuyor; “Sağır Sultan bile duymuştu, bu ilişkiyi, Emre her gün ‘Ben Galatasaray’dan başka takımda oynamam’ açıklamaları yapıyordu, siz nasıl duyamadınız?..”
H H H
İslam dünyasının, milletimin, okurlarımın, spor camiasının, Türkiye gazetesi ailesinin, akraba, dost ve arkadaşlarımın mübarek Kurban Bayramı’nı kutlar, nice sağlık, mutluluk ve huzur dolu bayramlar dilerim. Ö.U.

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.