Suada “nanik” yapıyor!..

A -
A +

Tarih; 14 Kasım 2015 / Yer; Türk Telekom Stadı Toplantı Salonu ve bu salonda Galatasaray Kulübü’nün olağanüstü genel kurulu var.
Genel Kurulda “Galatasaray Adası ile ilgili” iki seçenek için oylama yapıldı:
1- “Galatasaray Adası, kulüp üyeleri, aile bireyleri ile onların yakınları ve konuklarına, sporculara, kulüp tüzüğünde belirtilen koşullar içinde sosyal tesis olarak kullanılsın.”
2- “Gelir sağlamak amacıyla, üyelerin bir kısım haklarının da saklı kalması sağlanarak, 11 Temmuz 2015 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan kararlar dairesinde üçüncü kişilere kiralanarak, tahsis edilerek veya işletme sözleşmesi yapılarak işletilsin.”
Ve… Uzun tartışmalardan sonra alınan karar; “büyük bir çoğunlukla, 1’inci seçenek!..”
Oylamadan sonra, “zamanın Galatasaray Başkanı” Dursun Özbek kürsüye geliyor; “Karar verilmiştir, yönetim bu karar ışığında gerekeni yapacaktır” diyor!..
Diyor da, o günlere kadar, adı, işletmeci Mehmet Koçarslan tarafından “Suada” yapılan Galatasaray Adası’nın “nohut çekirdek parasına, işletmecisine milyonlar kazandırmasının devamı için” araya giren “İyi sıhhatte olsunlar” gene faaliyete geçiyor ve 2015 Kasımından beri, “karar yönünde” olumlu tek adım bile atılamıyor!..
“Atılan bir adım var”, o da Büyükşehir Belediyesi, “Artık yeter” diyerek “Ada’da kanuni olmayan şekilde yapılmış ne varsa, yıkıyor”; yıkımda “kurunun yanında yanan” yaşlar da var.
Uzun yıllardır “Galatasaray yönetimlerinden daha iyi çalışan ve etkili olan” dahası “İyi sıhhatte olsunları da yanına alan” Koçarslan, “viran olmuş” Ada’da “Suada gölgesinde” nöbet tutmaya devam ediyor. “Galatasaray üyelerinin Ada’ya giremedikleri” kulaktan kulağa fısıldanıyor!..
Karşılıklı açılan davalarda da, Suadacının avukatları, kulübün avukatlarına “nedense (!)” nefes bile aldırmıyor!!!
Ve… “Durum böyle iken” bugünkü Mustafa Cengiz yönetimi, birdenbire “Olağanüstü genel kurul kararı” alarak “Kulübün sahibi olduğu bütün gayrimenkullerle ilgili ‘çok geniş’ yetkiler istiyor!..”
Yıkmaktan, yapmaya, kiralamaktan, satmaya, işletmekten, işlettirmeye kadar” her türlü yetkiyi kapsayan bir “gündemi var” olağanüstü genel kurul çağrısının!..
Dahası, Mustafa Cengiz yönetimi, “14 Kasım 2015 olağanüstü genel kurulunda “Galatasaray Adası ile ilgili” alınan kararı “yok sayarak”, gündeme şu maddeyi de koyuyor:
“4.9… bahis konusu araziyi kurulmuş veya kurulacak şirketlere ayni sermaye olarak koymak ve mezkur şirketin üzerinde ilgili her türlü hukuki tasarrufta bulunmak, 3. kişilere kiraya vermek, tahsis etmek, bu taşınmaza ilişkin işletme ve ortaklık sözleşmesi yapmak, taşınmaz üzerinde ayni veya şahsi mükellefiyetler (ipotek, kiralama vesair haklar) tesis etmek, inşa etmek, inşa edilen binayı, nihai kullanımına uygun hâle getirmek için gerekli tefrişatı yapmak, ihtiyaç duyulması hâlinde, ilgili her türlü finansmanı sağlamak.”
Buyurun Galatasaray Adası’nın cenaze namazına; “sonuç alınması yıllarca sürecek” bir “büyüklere masallar ve yönetime yetkiler” yazılımı…
İnsan utanır da, hiç olmazsa “Mehmet Koçarslan / Mels Turizm hariç” diye bir ibare koyar; “3’üncü kişiler” ibaresinin önüne!..
Bilmem anlatabildim mi meramımı, Galatasaray’ın “bu hayati genel kurula gelecek olan” bir avuç Galatasaray üyesine, onların içinde olacak anlı ve de şanlı hukukçulara, duayenlere ve de ‘eski’ başkanlara…
Bütün Galatasaraylıların haberi olsun; “İyi sıhhatte olsunlar rüzgârı” gene sert esmeye başladı, galiba!..

Asıl yanlış nerede?..
Ne demektir, bir taraftan “Forvet alınmamasının sorumlusu benim” derken, bir yandan da “Ben satılacaklara, alınacaklara karışmam” demek?
Bu açıkça “Topu Fatih Hoca’ya atmak” değil midir?..
Hoca, “futbol takımı ve onca futbolcuyla, dahası sistemle, taktikle, tertiple uğraşırken”, transfer için yaptığı ve yapacağı şey; “ihtiyaç olanların ve ihtiyaç olmayanların listesini” vermektir;  sonrası artık “onun işi değil” sizin işinizdir!..
Ama siz “bu işi” ne yazık ki, “en büyük meziyeti ‘Galatasaray gol atınca yanındaki arkadaşlarına sarılmak’ ve futbolculara ‘ağabeylik yapmak’ olan” bir zatı “Başkan Vekili yaparsanız ve de futbolun bütün sorumluluğunu ona verirseniz”; olacağı işte budur ve de “asli başkanın şaşkınlık içinde” durmadan “çelişkili açıklamalar yapmak zorunda kalması” da çok normaldir!..

İsmet Badem!..
Olmadı İsmet Badem, olmadı… Zeminsiz, zamansız bizleri bırakıp gitmek, hem de “talihsiz, acı ve de feci” bir trafik kazasında “çok sevdiğin motosikletini geride bırakarak” aramızdan ayrılmak; oldu mu ya?..
“Basketbol” denilince “sporcu olarak” da, “yorumcu olarak” da arkasında “Ben İsmet Badem” adlı kitabında anlattığın “Adam gibi” iz bırakan kaç gazeteci var, aramızda?..
Ailen, dostların, arkadaşların, meslektaşların “İsmetsiz”, Türk basketbolu ve camiası da “Bademsiz” kaldı; hepimizin başı sağ, senin mekânın cennet olsun. Nur içinde yat!...

Şaka!..
Şenol Güneş öğüt vermiş; “Yabancı sayısı
azaltılsın!..”
Şenol Hoca’m, kendisine de, ülkesine de, ülke futboluna da yabancı galiba!..
“Futbola yabancı” bir Federasyondan da hemen “destek” buldu; Başkan Vekili Ali Dürüst “Yabancı oyuncu konusu bu sene sonunda revize edilecek. Kulüpler Birliği ile çalışma devam ediyor” dedi.
Oooo, “Kulüpler Birliği” mi? Yıllar yılı “doğru dürüst” bir Kulüpler Yasası’nı çıkarttırmayanlar, 6.222 sayılı “şiddet başta spor suçları” ile ilgili “özel” kanunu “dejenere ettirenler” mi, “akıl verecekler” bu konuda; güldürmeyin insanları!..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.