MHK bu hafta doğrusunu yaptı!

MHK için inanın her hafta olumlu bir şeyler yazmaya kendimi zorluyorum.
İkinci haftadaki hakem tayinlerini son derece isabetli buldum.
22 hakemin, 9’u geçen hafta kullanıldı. Bu hafta bir başka 9 isim görev almış.
TFF 1. Lig de aynı şekilde planlanmış. Üst üste 2 hafta düdük çalacak hakem yok. 
Herkese şans verilmiş. Ligin ilk haftaları böyle olmalı. 
Geçen sezon 33. haftadaki F.Bahçe-Trabzon maçını da Ali Palabıyık yönetmişti. Bu hafta da aynı maça Ali Palabıyık tercihi isabetli bir karar.
Süper Lig ve TFF 1. Lig’de ilk haftada çok başarılı ve çok başarısız olan hakemler dilerim; 3. hafta aynı kefeye konulmaz.
Sayın Yusuf Namoğlu ve ekibi ya bize hak verdiler ya da “deneme-yanılma” yoluyla doğruyu geç de olsa buluyorlar.
Bu haftaki tayinler için hiçbir hakem “MHK benim hakkımı yedi” diyemez.

Aralıksız 18. sezon!
Beş hakem var ki; bunlar Bahattin Duran, M. Emre Eyisoy, Ekrem Kan, Baki Tuncay Akkın, Alpaslan Dedeş.
Süper Lig’de bayrak kaldırmaya başladıklarında Bülent Ecevit Başbakan’dı. 11 MHK, 7 TFF Başkanı gördüler.
Bu sezon Süper Lig’de 18’inci sezonlarını yaşıyorlar.
Bu çok ciddi bir birikim ve tecrübe demektir.
18 yıl aralıksız teknik adamlık yapan kaç kişi var?
18 yıl aralıksız Süper Lig’de futbol oynayan kaç oyuncu var?
Bu 5 arkadaş; iyi eğitimliler, sağlam karakterliler, lisan biliyorlar, çalışkanlar. 
17 sezonda 100’ün üzerinde hakeme yardımcı hakemlik yapmışlardır. Birini bile üzecek veya incitecek davranışları olmamıştır. 
17 yıldır görmedikleri eğitim ve eğitimci kalmamıştır. 
Mutlaka şu anda bile eğitimde değerlendirilebilirler. 

Bilinçaltını resetleyecek bir teknoloji henüz yok!
“Bilinçaltı” diye bir gerçeği inkâr edebilir misiniz?
Dünyanın her yerinde psikiyatristler, nöroloji doktorları, psikologlar “bilinçaltı” üzerine her yıl binlerce araştırma yapıyor. Bir sürü makale ve kitap yayınlanıyor.
Herhangi bir kitapçıya uğrasanız; bu konuda bir sürü yayın karşınıza çıkıyor.
Bilinçaltını yok edecek bir teknoloji henüz yok.
Ama bizim Riva’da varsa onu bilemem.
Bazı statlar, bazı başkanlar, Riva’daki bazı konuşmalar, bazı hakem tayinleri, “bilinçaltının” oluşmasında çok etkili oluyor.
Türk hakemliğini yönetenler bunu kıramazlarsa, buna mani olamazlarsa; kimse huzurlu bir sezon beklemesin!

Hakem klasmanları MHK’nın aynasıdır
Hakemler dışında kimse bu konularla pek ilgilenmez.
Her yıl temmuzda, hakemlerin görev yapacakları kategoriler veya klasmanlar belirlenir.
Son 2 yıldır ocak ayında da klasmanlara ilave yapılıyor.
Valiler Kararnamesi, Silahlı Kuvvetlerdeki terfiler ne kadar ilgiyle takip edilirse; hakem camiası da bu klasmanları sabırsızlıkla bekler.
07.07.2017’de açıklanan klasmanlarında tüm zamanların torpil rekoru belki de bir daha kırılamamak üzere kırılmıştır.
Hiçbir kriter, ölçü, liyakat dikkate alınmamıştır. Harika hikâyelere (!) pardon gerçeklere canlı canlı şahit olduk.
Esas konuya gelelim. İzmir’den örnek vereceğim. 
Bu bölgenin 40’tan fazla hakemi atletik testlerde başarısız oldu. 
Koşamayanların listesine baktım. Korunan, kollanan, klasmanda tutulan, klasman yükseltilenler koşamadı. Hakkı yenenler koştu.
Bu örnekler bugün ve yarın başka bölgelerde artarak devam edecek.
Hakeme torpil arayan beyler, ey MHK üyeleri, ey TFF yöneticileri; elinizi vicdanınıza koyun ve şu soruları kendinize sorun; 
1) Bir başkasının hakkını yiyor muyuz?
2) Acaba araya girdiğimiz, kolladığımız bu hakemler koşabilecekler mi? 
Sayın Namoğlu, atletik testleri rahatlıkla geçen, ama klasman düşürdüğünüz hakemlere bir sözünüz olacak mı, vicdanınız rahat mı?

Dr. Cem Satman hakemliğin kitabını yazmış!
Hakemler konuşmayı çok sever, ama yazmakla pek araları yoktur.
FIFA kokartlı yardımcı hakem Dr. Cem Satman, “Futbolda ‘hâkim olma’ sanatı” adı altında 255 sayfalık bir kitap yayımladı.
Futbol hakemliğini, antrenman, beslenme, iletişimden, egoya kadar akademik olarak kaleme almış. Ciddi bir emek verdiği anlaşılıyor. Kendisini tebrik ediyorum.