Doğru “yanlış” yanlış “doğru” oluyor!

Üç tane örnek vereceğim. Üçü de bu hafta içindeki Şampiyonlar Ligi maçlarından.
1) Barcelona-Juventus maçı. Messi, kendisine faul yapan oyuncu için kart isteme hareketini abartınca Slovenyalı hakem Damir Skomina yıldız oyuncuya sarı kartı gösterdi. Hakem şunu hiç düşünmedi. Bu Messi’dir, belki bu sezon çeyrek finalde, yarı finalde, finalde Barcelona maçı yönetecek olursam…
2) Liverpool-Sevilla maçı. Top taca çıktı. Sevilla Teknik Direktörü Eduardo Berizzo, topu oyuncuya vermedi, yere bıraktı. Jest yok, mimik yok, itiraz yok. Sadece oyuncunun oynayacağı topu eline aldığı için. Hollandalı hakem Danny Makkelie, antrenörü tribüne gönderdi.
3) B. Münih-Anderlecht maçı. Ribery, rakibi için İtalyan hakem Paolo Tagliavento’tan kart istedi. Hakem Ribery’e sarıyı bastı.
Bakın bu 3 hakem de UEFA’nın elit kategorisinden.
- Biri Collina’nın vatandaşı.
- Bir diğeri UEFA Başkanı’nın ülkesinden.
- Bir diğeri Hollanda gibi bir ekolden geliyor.
TÜRKİYE’DE OLSAYDI!
Bizim hakemler, bu yukarıdaki kararları bizim derbilerde veya büyük kabul edilen takımların maçlarında uygulasalar kabul görmüyor.
Neden?
Yorumcuların oluşturduğu kamuoyu yüzünden.
Kendisini güncellemeyen, 35 yıl önceki bilgisiyle yorum yapmaya çalışanlar, kulüpleri de, oyuncuları da, taraftarı da ve hatta TFF’yi de yanıltıyorlar. MHK da bunu yutkunuyor.
Daha açık konuşalım.
Yorumcular “dünya yuvarlak değil” diyor.
Bu herhangi bir renge gönül verenlerin acayip derecede işine geliyor. 
Ülkedeki tartışmalı hakem kararları hakem eğitimlerinde saklanıyor. 
- Ya hakemlerin morali bozulmasın diye...
- Ya da Beşiktaş, F.Bahçe, G.Saray, Trabzon, Başakşehir gibi kulüpler hakem hatasıyla maç kazandıkları ortaya çıkmasın diye...
Ve meydan o kural bilmeyen yorumcuya kalıyor!

MHK’nın marifeti!
FIFA kokartlı Halis Özkahya’nın son 3 maçı G.Saray müsabakası.
Ama 11 Kasım 2012’den bu yana tam 5 yıldır Kadıköy’de düdük çalamıyor. 
Sebep 16 Aralık 2012’deki G.Saray-F.Bahçe meşhur Meireles olayı. Bu arada Meireles de futbol bırakmış. 
Antalya-G.Saray maçında Linnes atılmadı. Kemiksiz kırmızı kartlık hareketti.
MHK, hakemlerin bilinçaltını zorlayacak bu tip tayinler yaptıkça; şu yorumu ben ve benim gibi çok sayıda insana zorla yaptırtıyorlar; “Halis Özkahya, 5 yıldır F.Bahçe maçına çıkamıyordu. Bilinçaltında zaten F.Bahçe maçlarına çıkamıyorum, buna bir de G.Saray eklenmesin” diye düşünmüş olabilir mi acaba?
Maalesef MHK, hakemleri de, çok sayıda insanı da bu tip düşünce üretmeye itiyor. Bu arada Linnes’in hareketi kırmızı değilmiş. Tayinlerden öyle anlaşılıyor. 

Derbiye 2 aday var!
Bugün için 6.haftadaki F.Bahçe-Beşiktaş derbisini yönetmeye 2 aday var.
1) Bülent Yıldırım
2) Fırat Aydınus

Çelişki değil mi?
“Süper Lig hakemi” yaptınız; TFF 1.Lig’de bile maç veremiyorsunuz! 
İyi oldukları için klasman yükseltmediniz mi? Geldikleri klasmanda bile düdük çaldırmıyorsunuz. 
1) Ali Şansalan, 5 haftada 4. defa 4. hakem gidiyor.
2) Bahattin Şimşek 3 haftadır üst üste 4. hakem. 

Testi kırılmadan!
Beşiktaş 114 yıllık tarihinin unutulmayacak 5-10 zaferinden birine önceki akşam imza attı. Önü çok açık! Bu kadro bu ekip; bunu yapabilecek güçte.
Gelelim dikkat çekmek istediğim konuya.
Quaresma, hakem Ali Palabıyık’a Karabük’te bir hareket çekti. Hakem hoş gördü.
Adriano, Porto maçında topsuz alanda faul yaptı. Rakibine omuz attı. Hakem faulü verdi, kartı göstermedi. 
Futbol artık o kadar evrensel bir ortamda oynanıyor ki; iletişim saniyeler içinde.
Abdullah Avcı ne dedi; “Takımları ve hakemleri analiz ediyoruz!”
Hakemler de oyuncuları, antrenörleri, takımları analiz ediyor.
Beşiktaş çok dikkatli olmalı; Bugün UEFA’nın elit bir hakemi, Quaresma ya da Adriano’nun bu son hareketlerinden haberdar.
Öyle bir maç gelir ki; Beşiktaş için kırılma noktasıdır! Hakemin biri çıkar kurallar çerçevesinde canımızı yakabilir.
Bir oyuncunun hareketi bütün emekleri boşa çıkarır.
Tekerlek kırılmadan söylemekte fayda var. Beşiktaş’ta mental bir çalışmaya ihtiyaç var.
UEFA arenasında hoşgörü ve tolerans pek olmuyor. İstediğin kadar haklı ol, geçen yıl gelen cezaları gördük.