Ne VAR ne yok!

A -
A +

“Video Yardımcı Hakem Sistemi” dediğimiz VAR’ı yaklaşık bir yıldır UEFA’dan, IFAB’dan, kaynağından takip ediyorum.
Önceki gün de beIN Sports’ta da Burçin Keskin ile VAR’ı anlatmaya çalıştık. 
Akademik ve pratik olarak VAR ile ilgili bilinmesi gereken can alıcı birkaç noktayı paylaşmak istiyorum.

1- HAWK EYE isimli bir İngiliz firması bu işin teknoloji tarafını anahtar teslimi yapıyor. IFAB’ın onayladığı bu firmanın tenis, Euroleague gibi birçok branşta tecrübesi var. Bu işe TFF, UEFA, FIFA veya MHK’nın en ufak bir müdahalesi yok. Çok şeffaf bir organizasyon. Dolayısıyla, yok ihale kime verildi, yok görüntü saklandı, filanca kulüp devreye girdi gibi dedikoduların içi boş.

2- Temel prensip şu; “Minimum müdahale, maksimum fayda”; IFAB diyor ki; “VAR’a BARİZ HATA olduğunda” müracaat edilecek.

3-Nihai karar sahadaki hakemindir. VAR ancak öneride bulunabiliyor. Hakem tereddüt ederse “İnceleme alanına” gidecek, pozisyonu tekrar seyredecek. Yani incelemeyi başlatma yetkisi
hakemin. İnceleme alanı şeffaf ve görünür bir yerde olacak. Buraya oyuncu, antrenör asla yaklaşamayacak.

4- VAR’daki hakemlerin pozisyonu yavaşlatılmış gösterimde izlemesi protokolde yasaklanmış. İstisnası içeride mi, dışarıda mı temas noktasını tespit etmek için. Yani bizim ekran başındaki uzmanlar gibi “yavaşlat, geri al, yavaş oynat” VAR’da olmayacak.

5- Kırmızı kart VAR’a giriyor ama ikinci sarı kart VAR’a girmiyor. Gerekçe de çok makul. O zaman ilk sarıyı da incele! Maçta 10 tane sarı kart var. Her sarı kartı VAR’a danış derler. Oyun çok durur ve bölünür diye ikinci sarı kartlar VAR’a girmiyor. 

6-“Antrenörler neden inceleme talep edemezler?” sorusu akla gelebilir. VAR’ın fark edemediğini antrenör zaten fark edemez. Ve IFAB bunu kulüplere de sormuş. Kulüpler bu sorumluluğu almaktan kaçınmışlar. 

7-Geçen hafta Ozan Tufan’ın, Deniz Türüç’e yaptığı faul ve sonrası atılan gol; VAR’ın sorumluluk sahasına giren güzel bir örnekti. Gol temiz değildi, çünkü atak bir ihlalle başlıyor. İşte VAR hakeminin atak başlangıcını süzebilmesi çok çok önemli. Bu da ciddi bir eğitim gerektiriyor.
Bu aralar, ekranlarda bilgi kirliliği çok fazla. Bu haftalık, bu kadarla yetinelim.

Gelişme var!
Yorumcular, 10 gün sonra “Kural değişmiş haberimiz yok. Hakem haklıymış” deme noktasına geldiler.

 

MHK elini çabuk tut!
VAR’a geçilirken TFF ve MHK’nın işi aslında çok zor değil. İşin teknolojik tarafı ihale edilmiş.
2018-19’da VAR’a geçilirse; her hafta 9 tane sahadaki hakeme, 18 de VAR’da olmak üzere 27 hakeme ihtiyaç var. Bizim kadro bugünlerde 22 bile değil.
VAR için süratle yeni bir talimat hazırlığına ve kadro yapılanmasına ihtiyaç var.
1) Aynı haftada aynı hakem cuma günü düdük çalıp, pazar günü de VAR’da görev alabilir mi? Mesela cuma günü fahiş bir hata yaptı. Pazar günü de VAR’a görevlendirebilir misiniz?
2) TFF 1.Lig hakem kadrosu çok zayıf. Torpillilerin nasıl döküldüğünü her hafta izliyorum. C hakemi olamayacaklar maalesef bu kadroda. VAR için bir takviye çalışması ve planlama bugünden başlamalı. 

Sayın Namoğlu bu normal mi?
Sayın MHK Başkanım, bir konuya dikkatinizi çekmek istiyorum.
Süper Lig yüzü görmemiş 8-10 eski hakem ve yardımcı hakemi sezon başında Süper Lig gözlemcisi yaptınız. Veya size yaptırdılar. Detaylarına bugün girmeyelim.
Adil Sinem, 16 yıl Süper Lig’de bayrak kaldırdı. 5 yıl FIFA kokardı taşıdı. Onlarca derbiye çıktı. Son 8-10 yıldır da UEFA’nın en üst düzey eğitimlerinden geçti. Hakemliği geçen sezon bıraktı. 
Bu sezon gözlemciliğe başladı. Bakıyorum 3 maça gitmiş, 3’ü de 3. Lig maçı.
Ama 10-15 yıl önce hakemliği bırakmış adamlar bir sabah kalktılar; Süper Lig ya da TFF 1. Lig gözlemcisi olmuşlar.
Bunca birikimi olan gözlemcinizi, 3. Lig’e gönderiyorsunuz, 2. Lig için galiba yetersiz kalıyor (!).
Bence bu durumun farkında değilsiniz. Çünkü, bu duruma gönlünüz razı olmaz diye düşünüyorum.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.