VAR mı, yok mu gelin bir bakalım!
VAR hakemliği, beraberinde onlarca konu ve soruyu beraberinde getiriyor!
VAR’dan sorumlu MHK üyesi Murat Ilgaz. Uzun bir süredir bu işin eğitimi üzerinde çalışıyor.
Şimdi Dünya Kupası’nda 36 hakemin yanı sıra 13 tane de VAR hakemi görev yapacak.
Dönelim bizim lige bugün için 22 hakem var.
VAR bu sayıyla dönemez.
MHK’nın aklından şu geçiyor.
Biz Cüneyt Çakır’a, Fırat Aydınus’a, Hüseyin Göçek’e, Bülent Yıldırım’a cuma günü VAR görevi veririz, pazar günü düdük. Ya da cuma günü VAR görevi, pazartesi günü düdük.
Bu olacak iş değil.
1) Diyelim ki; cuma günü düdük çalan hakem fahiş bir hata yaptı. O hakeme pazar günü de VAR görevi vermişsiniz, ne olacak? Cuma günü VAR hakemi, hakeme yardım edemedi. Pazartesi kendi maçına hangi tartışmalarla çıkacak? VAR’a girmeyecek bir hakem kararı bile bizde büyük tartışmalara yol açacaktır.
2) Sözleşmeli hakemlere yılda 9 ay maaş verin. Maaşlarını keyfinize göre düşürün. Sigortalarını yaptırmayın. Peki, VAR ücretleri konusunda bir bütçe hazırlığınız var mı?
3) Merkezi sistem olmazsa; bu hakemleri Rize, İzmir, İstanbul, Antalya dolaştırmak kolay değil.
4) Merkezi sistem olur; merkez de Riva olursa; MHK’ların ömrü çok kısalır, TFF’nin huzuru kaçar.
5) A hakemi olsalar da sezon yorgunu olan hakemleri yaz aylarında eğitime çağırmak ve verim almak çok da kolay olmayacaktır.
Almanya ve İtalya’nın VAR işinde ilk 6 ay, başı çok ağrıdı.
Bizim çok daha fazla ağrıyacaktır.
Ben bu hafta olayın sadece idari tarafına dikkat çekmek istedim.
Bu konuda MHK’nın idari yönden sizce bir hazırlığı var mı?
MHK için 5 ihtimal var!
Bugün (18 Mayıs 2108) itibarıyla MHK için 5 ihtimal var.
1) Bazı federasyon yöneticileri, MHK ve ekibinden memnun. Bir dedikleri, iki edilmiyor. Bizi “En iyi dinleyen MHK bu” diyorlar ve devam etmek istiyorlar.
2) MHK Başkanı, kendisi bırakmak istiyor. Yorulduğunu ve sağlık sebeplerini ileri sürüyor.
3) MHK Başkanı, ısrarla kalmak istiyor ve hatta ekibinden 4 kurul üyesinin isminin üzerini siyah keçe kalemle çizmiş.
4) Bazı federasyon yöneticileri, “Hangi MHK’yı getirsek aynı, bu hakemler hep böyle. Kalsalar da olur, kalmasalar da...” diyor.
5) MHK Başkanı hakkındaki Etik Kurul raporu (Abdullah Yılmaz dosyası) ve kararı sümen altında. Federasyon ihtiyaç halinde kullanılacak.
Futbol siyaset kullanıyor!
Bu konuda benim iki görüşüm var.
1) Stat yap, tesis yap, yol yap, borçlarını sil, kredi ver, sponsor bul, yayın haklarını pazarla...
Sonra futbola karışma, bu eşyanın tabiatına aykırı.
Borç batağındaki kulüpler, Ankarasız yapamaz.
2) Federasyonun Riva’daki tesislerine sandık koysanız, kurullar ve profesyoneller hepsi oy kullansa; AK Parti 2’nci, hatta 3’üncü parti çıkar.
İktidarın futbol üzerinde kadrolaşması yok.
Menfaatçilerin iktidara yamanması ve siyaseti kullanması var.
Sizce biz futbolu seviyor muyuz?
10 Mayıs Perşembe günü Diyarbakır’daki Akhisar-F.Bahçe kupa finalinde stat dolmadı.
15 Mayıs Salı aynı statta Diyarbekir-Tire 3. Lig play-off yarı final maçı vardı.
Beş gün sonra bu statta 3. Lig’in seyirci rekoru kırıldı. Resmî rakam 33 bin, gerçek rakam 50 bin.
Diyarbakır değil de bir başka şehir olsa da tablo yukarıdaki rakamlardan farklı olmayacaktı.
Biz sadece kendi takımımızı ve kazanmayı seviyoruz.
Sorularım var!
Hakem Derneği, MHK ile bir mutabakata varmış.
Bu mutabakatı, 7 Mayıs 2018 tarihli yazı ile duyurmuş, internet sitesine de koymuş.
9. madde şöyle; TFFHGD’ye yıllık üye aidat bedelini yatırmayanlar, hakemlik yapamayacaklar!
1) MHK Başkanı, Başkanvekili ve İcra Kurulu Üyesi Hakem Derneği’ne üyeler mi?
2) Derneğe üye olma mecburiyeti getirmek kanunlara, anayasaya aykırı değil mi?
3) MHK’nin bu mutabakattan acaba haberi var mı? Sanmıyorum.