Otomatik Herifler!

A -
A +

“Otomatik Gelinler” olur da “Otomatik Herifler” neden olmasın?... Van sevdalısı Figen Çakan Oral yazdı;
Eve gelir gelmez “yemekte ne var?” diyiler
Evdekilere höt höt, dışardakilere kibarlığtan 
kırıliler
İşlerine geleni duyiler, gelmeyeni duymiler
Belki hiç duymiyasız otomatik herıfler

Eskiler nece candi, güneş doğmadan kalğardi
Gece gündüz çalışır, bir de tırpan yapardi
Yediğleri peynir, ekmek, birazcığ da katığdi
Bir gün yemek yapmasan küsiler otomatik 
herıfler

Bir yere git desen arabasız gitmezler
Alışverişi desen kredi kartsız etmezler
Ağzınla kuş tutsan yine de beğenmezler
Kadir kıymet bilmezler otomatik herıfler

Eskiler on çocuğ bağar yine sesi çığmazdi
Yetmezdi bir de yetim yeğenlere bağardi
Şimdikiler diyi ki “sesi kafam kaldırmi”
İki çocuğtan fazla istemiler otomatik herıfler

Kumanda ellerinde dünyayı umursamazlar
Kadın yorulmuş, bitmiş dönüp de bir sormazlar
Facebook, Instagram WhatsApp tan gece gündüz çığmazlar
İnternetsiz kalasız otomatik herıfler

Her basarılı erkeğin arkasında bir kadın var 
bililer
Ama bunu sorarsan hiç de kabul etmiler
Biz olmasağ kim bağacağ onu da iyi göriler
Yine de hep haklılar otomatik herıfler

Evlerinde olsalar kim bağacağ sanki
Fidan gibi geliler sonra oliler göbekli
En kral yemeği yapsan derler “anamın 
yemeği”
Ac susuz kalasız beki otomatik herıfler

Özleri kadınlardan daha çok konişiler
Kahvede oturup dedikodi yapiler
Desen “anana gidağ” güliler oyniyiler
Gaynanaya gidince muruz ediler otomatik 
herıfler

Figen der, tüm yuvalar huzur, mutluluk dolsun
Herkesin gönlü geniş, yüreği güzel olsun
Allah bu gelinlere uzun ömürler versin
Kırkımız çığmadan evlenirler otomatik herıfler

ÖĞRENDİM Kİ; “-Gönlünün beğenmediği işe dört elle sarılmanın bir faydası yokmuş...” 

Krampon...

LİGLERE ara verilmesi sebebiyle hiçbir teknik direktörün görevine son verilmemesiyle istatistikler sezon normallerine döndü…

AYKUT Kocaman, dünkü idmanda, “İleri” diyerek büyük bir cesaret örneği sergiledi…

F.BAHÇE squat ekibi, liglere verilen arada görüştükleri 15 futbolcuyu daha kulübünde kalmaya ikna etti…

Ana Kumanda

(…ATV / Tatlı Sert)
STÜDYODAKİ KADIN: Beni ölümle tehdit ediyor Müge Hanım...
STÜDYODAKİ ADAM: Sorar mısınız, ben onu hiç öldürmüş müyüm bugüne kadar?..

 

Ayaküstü...

Yüksek seviyeli memurlar ve istisnai görevler hariç memurların sık sık tayini yapılmamalı.
Memleketlerinde kalmaları özendirilmeli.
Memleketine tayin isteyenlere öncelik tanınmalı.
Aileler, akrabalar dağılmamalı, dağıtılmamalı.

8 sene İmam Hatip Lisesi’nde okuyup Arapça ve yine 8 sene Anadolu Lisesi(!)’nde okuyup İngilizce konuşamamak çok acı.
Bu garabete bir son verilmeli.
İngilizce’nin yanında bütün okullarda ayrıca; Almanca, Arapça, Çince, Farsça, Fransızca, Hintçe, İspanyolca, Japonca, Malayca ve Rusça gibi dillerden biri de ikinci dil olarak mecburi öğretilmelidir.
Yine Osmanlıca, Bulgarca, Boşnakça, Ermenice, İbranice, Rumca ve Sırpça öğretecek özel eğitim kurumları olmalı ve bu alanlara duyulan açığı kapatacak (dil bilen) insanlar yetiştirilmelidir.

Batı’nın kendi dışındaki ülkelere demokrasi götürme diye bir derdi yoktur.
Batı’nın derdi kendine bağlı hizmetçilerinin olması ve başkaldırmasınlar diye de başlarına bekçi (our boys) dikmektir.
(...Mustafa Koç/Okur-Yazar)

Bizim pano

ALİ (Telefonda): Ekranın solunda editör var ya?..
CEM: Senin solun mu benim solum mu?.. 

Berber Murat, tıraş yaparken bir olay anlatıyor;
“-Gayrimeçhul cinayete kurban gitti...” 

EMİN; Beşiktaş kredi kartı ile Fenerium’dan alışveriş yapmış;
Yüzde 50 kazık yemiş... 

SERDAR fıkra anlatıyor,
“Temel’le karısı Nedime bir gün tatile çıkmış...”

İnsan...

“-Bazen birileri hayatınıza girer ve onların orada olmalarının, sizin bazı amaçlarınıza hizmet etmeleri, size ders vermeleri veya kim olduğunuz ya da kim olmak istediğiniz konusunda size yardım etmeleri demek olduğunu kesinlikle bilirsiniz...
Bu kişilerin kim olabileceklerini asla bilemezsiniz -bir oda arkadaşı, bir profesör, bir sevgili ya da tamamen yabancı biri- ama gözleriniz onlara kilitlendiğinde, işte o an hayatınızı çok derin bir şekilde etkileyeceklerini bilirsiniz.
Her gününüzü önemseyin...
Her anın değerini bilin ve onu bir daha asla yaşayamayacağınız için o anlardan alabileceğiniz her şeyi alın.
Daha önce hiç konuşmadığınız insanlarla konuşun ve onların söylediklerini dinleyin...
(...S.Zeff)

Temel’in yeri...

 

(...Temel’in kendisini terk eden sevgilisine yalvarışları)

“-Eğer gidersen; önce kendimi, sonra seni vururum...”
...
“-Tamam git... Ama sen gelene kadar birini bırak...” 
...
“-Giderken şu çöpü de aşağı indirsene...”
...
“-Gelen mi gideni aratıyordu yoksa giden mi geleni?... Ona göre kal ya da git diyeceğim...” 
...
“-Bir gün beni bırakıp gidersen, ben de seninle gelebilir miyim?..”
...
“-Gidene kadar kalsaydın keşke...” 
...
“-Şimdi sen gidiyorsun ya; dikkat et, o kapı dışarı doğru açılıyor...”

 

itirafım var...

(…isim: bıngıl …şehir: istanbul …yaş: yirmi yedi)
Kendi nişanına giderken yüzüğünü kot pantolonun cebinde unutan o kahraman benim...
“Nasıl oldu” diye sorarsanız;
“Kot mu giyeyim, takım mı giyeyim diye kararsız kaldım”... 
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, rezil edelim...)

Yıldız Abla Günlüğü

-Karakter parayIa satılsaydı, hediye alırdım bazılarına.

-Sen hiç sevdin mi?.. Senin olmayacak birini?..

-Neyi çok seviyorsak, sıkıntı orada başlıyor…

-Yapmacık olup sevilmektense, kendim olup nefret edilmeyi tercih ederim.

-Sizin hasta olduklarınızı biz taburcu ettik.

Otomatik Herifler!

 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.