Ayaküstü...

A -
A +

Reza Zarrab’ı rüşvet vermekle suçlayanlar Amerika’daki ifadelerinden sonra göklere çıkartıyorlar…
O zaman bize de sormak düşer;
“Şimdi de size ne kadar verdi ülen” bu elleriniz çatlıyasıca alkışlarınız için.

Ne zaman adam oluruz sorusuna, ‘’Okullarımızda din kültürü değil, din dersi verildiği zaman’’ dedi.
‘’Mesela onun içindir ki birçok kızımız başörtülü değil, başı örtülü dolaşıyor’’ diye ilave etti.

Kanaatim o ki;
Reza Zerrab diye başlayıp Mehmet Hakan Atilla diye devam eden tiyatroda Türkiye daha tam sözünü söylemedi.
Eteklerindeki taşları döksünler diye bekliyor. Gerçek dava, o zaman başlayacak.

Usul esastan önce gelir.
Savcıların yapacakları araştırmayı Meclis’e yüklemeye kalkarsanız reddedilirsiniz.
(...Mustafa Koç / Okur – Yazar)

Öğrendim ki; “-Bazen arayarak değil, bekleyerek buluyorsun…”

İnsanlar...

“-Bazı şeylerin aslında göründükleri gibi olmadıkları önemli ve çok bilinen bir gerçektir...

Örneğin, dünya denen gezegende, insanoğlu her zaman kendisinin yunuslardan daha zeki olduğunu varsaymıştır…
Çünkü bir sürü şey becermiştir...
Tekerlek, New York, Savaşlar vs…
Bu arada yunusların bütün yaptığı ise suya dalıp çıkmak ve eğlenmek olmuştur...
Buna karşılık, yunuslar da her zaman kendilerinin insanoğlundan çok üstün bir zekâya sahip olduklarına inanmışlardır...
Tamamıyla aynı sebeplerden dolayı...”
(…Douglas Adams)
 
Evlilik ne demektir?
-Bilerek ve isteyerek kelepçeyi bileğine takmaktır...
-Başını sokacak yer arama çilesinin sona ermesi demektir... 
-Patronu ve çalışma saatleri belli olmayan bir şirkette mesai demektir...
-Hizmet etmektir, ona buna, tanıdığınız tanımadığınız insanlara... 
-”Bekâra kiralık ev vermiyoruz kardeşim” sözünden kurtulmak demektir...
-Aynı zamanda eşinizin ailesiyle de ‘evlenmek’ demektir...
 
itirafım var...
(…isim: nur tekin …şehir: istanbul ...yaş: yirmi beş)
Uzun süre başı ağrıyınca “Bana içeriden bir ağrı kesici getirsene” dedi annem…
“Tamam” deyip içeri gittim…
İçeriden hapı alıp, mutfaktan bir bardak su doldurup, hiçbir şeyim yokken hapı yuttum…
Hiçbir şey olmamış gibi annemin yanına oturdum...
Üstelik, “Eee hap” diyen anneme “Ne hapı” diye bakakaldım…
İlacı kendim içtiğimi de bu sırada hatırladım...
(omer.soztutan@tg.com.tr - itiraf edin, 
rezil edelim...)
 
 
Instagram’da pişer Bize yutkunmak düşer
Mütevazı evinde,
Mutlu mesut hâliyle,
Kanaat ziynetiyle,
Yaşıyordu Asiye.
Telefonu tuşluydu,
Olsun, böyle mutluydu.
Herkeste android,
O hayattan müstefid.
Evropa’dan halası,
Yolladı bir hediye,
Telefonun âlâsı,
Geldi artık eline.
Dünyalar onun oldu,
Tez vakit öğrenmek için,
Ha bire kurcalıyordu.
Kocası işten geldi,
Telefon elindeydi,
Kahvaltı sofrasıydı,
Bugünkü mönüleri.
Ertesi gün herifi,
Yemek ne var, deyince,
“Fasulye ıslattımdı,
Pişmedi, tuttu altı.”
Lâ havle.... çekti adam.
Heves, dedi, dur bakam.
Kanaatkâr Asiye.
Keşfetti Instagram’ı,
O sofralar ne öyle,
Dedi, bu da hayat mı?
Yok efendim kahveler,
Kahvaltı sofraları,
Akşam biftek ve somon
Sabah pastırma, sucuk!
Gün gün ruhu sıkılıp
Mahzunlaştı Asiye,
Kıymaya ekmek basıp,
Bağladı asabiye.
Doyurmuyordu onu,
Sobadaki fasulye.
Kuzinede ekmeği
Küstürdü kestaneyi,
Tarhanayı sormayın,
Çoktan evi terk etti.
Bu da yetmezmiş gibi,
Gördü envaiçeşit
Üstbaş, tatil yerleri.
Hırsından neredeyse,
Telefonu kemirdi.
Götürürdü kocası,
O da bir-iki, senede,
Tek, lahmacun yemeye.
Hakkını yemeyelim,
Her sene köye gider,
Tarla tapan sapla saman
Gezip tozmak bir kenara
Hışır olur davarlarla...
Foto çekmek Hak getire,
Köyde bizim bu Asiye,
Oluyordu bir amele...
Memleketten dönünce,
Adam mutsuz görünce,
Çağırdı Asiye’yi,
Dizdi bütün nevaleyi.
Bak şu nimetlere iyice,
Bidon bidon turşu, salça,
Çökelek, yağ, bohça bohça,
Konserveler, hepsi bahça.
Instagramda gördüklerin,
Doğal diyor bunlara;
Para döküyor avuçla,
Bulamıyorlar yine de
Bunları bir arada;
Hem de böyle bedavaya.
Atam dedem derdi ki,
“Dediğini özlü tut,
Yediğini gizli tut.
Göz değerse nimete,
Maraz olur âdeme.
Yokluk vardır her hanede,
Kimi azık kimi libas,
Kimi cevher kimi huzur.
Göz değerse bu nimete
Huzur kalmaz bu biline!”
Asiye akıllıydı,
Mevzuu anlamıştı.
Seslendi herifine;
Yeme öyle yavanlı,
Ketenin yanı sıra,
Bi’ de soğan kıram mı?
(…Sıla Münir’den)

Ayaküstü...

Krampon...
F.BAHÇE’de takım içi ilişkileri güçlendirmek için WhatsApp grubu kuruldu…

SAKATLIK krallığında Mehmet Ekici’nin gerisinde kalan Robin van Persie’yi hırs bastı, “Tahtımı en kısa sürede geri alacağım...”

SAĞLIK Bakanlığı: “Florya  genelinde, gece 21.00 itibarıyla sigara tüketimi %4.500 arttı.”

G.SARAY yönetimi, Beşiktaş maçında Muslera’nın kardeşinin oynadığı konusunda soruşturma başlattı.

Bizim pano

(...Bizimkiler’den neler öğrendik)
MURAT’tan 10 dakika fazla uyumak için verilen taksi parasının bütçeye zararlarını...
...
SERDAR’dan: Mause ile cep telefonunun aynı renkte olmasının zararlarını...
...
FATİH’ten: Zeytinin ağaçtan koparıldığı gibi yenmeyeceğini...
...
BÜNYAMİN’den San Sebestian’ın golcü bir futbolcu olmadığını...

Ana Kumanda

(…BEIN SPORTS / Beşiktaş – Galatasaray)
MUHABİR: 84. dakikada 2-0 yenikken Denayer-Linnes değişikliği ile neyi düşündünüz?...
IGOR TUDOR: Doğum günümdü…

MUHABİR: Büyük maçlarda neden kazanamıyorsunuz?
IGOR TUDOR: Bir sonraki büyük maçta, bunun için bir çözüm bulmaya çalışacağım…

 

 

 

 
 
 

 

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.